"Yeşil" Olarak Bilenen Mahmut Yılrdım'ın Oğlu Murat Yıldırım'ın Yargılanması

"Lacivert" operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan kamuoyunda "Yeşil" olarak bilenen Mahmut Yıldırım'ın oğlu Murat Yıldırım'ın yargılandığı davaya devam edildi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Murat Yıldırım katılmazken, duruşmada 6'sı tutuklu 9 sanık hazır bulundu. Müştekilerin ve tanıkların dinlendiği duruşmada tanık Hüsrev Akın duruşma salonuna girince tutuklu sanıklardan Kerem Amal, kafasını sallaması üzerine mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Bunun üzerine Amal, kafasını selam vermek amacıyla salladığını belirtince mahkeme başkanı kızarak, "Selamı da, kafa sallamayı da ben anlarım. Duruşma düzenini bozma, tanığı da baskı altına almaya çalışma" şeklinde uyardı.

Hüsrev Akın, nakit para sıkıntısından dolayı Orhan Yılmaz'ın tanıştırdığı Kemal Amal'dan 5 tane dubleks daire karşılığında para aldığını belirtti.

Hüsrev Akın, "Dairelerin tapu işlemlerini Kerem Amal'la Orhan Yılmaz aralarında halledeceklerdi. Kerem bir süre sonra tapu işlemlerinin bittiğini ve tapu masraflarından dolayı 21 bin YTL parayı da keserek bana bir miktar para verdi. Bir miktar param vardı. O paramı alınca Kerem'e parasını vermek istedim. Kerem'e 'tapuları ver. Parayı vereyim' dedim. Ancak o bana tapuları Orhan Yılmaz'dan alamadığını ve aralarında anlaşmazlık çıktığını söyledi. Benim Kerem Amal'a senet karşılığında başka bir borcum da vardı. Ben o borcumu ödediğim halde o borcumdan ötürü evime haciz geldi. Bunun üzerine avukatımla görüştüm. O da bu konulardan daha iyi anlayan bir arkadaşı olduğunu belirtip beni onunla tanıştırdı. Kendisiyle görüştüğümde bu kişi bana 'Yeşil' olduğunu söyleyerek bana kart gösterdi. Ben de ona 'Allah'tan sen yeşilsin. Adaletlisin. Aramızda sorunu adaletli bir şekilde çözersin' dedim. Ertesi gün bu kişinin bürosuna gittiğimde bana '600 bin YTL daha öde, yoksa Orhan'la Kemal birbirini vuracaklar' dedi. Ben de bu parayı ödeyemeyeceğimi belirtince üstü kapalı bir şekilde bana gözdağı verdi. Bundan bir süre sonra biri beni arayarak adının Kağan olduğunu Yeşil'in oğlu Murat Yıldırım'ın yanında olduğunu birisinin sana karşı babasının ismini kullandığını ve bundan rahatsız olduğunu belirtmesi üzerine bu kişiyle konuşmak istedim. Kendini bana Yeşil olarak tanıtan kişinin Habip Durmuş olduğunu ve bunun 5-6 ay sonra öldürüldüğünü duydum" dedi.

Daha sonra duruşmada söz alan 'Yeşil' olduğunu öne sürdüğü iddia edilen Habip Durmuş ise hakkındaki suçlamaları reddetti.

Habip Durmuş ifadesinde, "Kerem Amal'ın bazı alacakları nedeniyle bir avukat aradığını bunun üzerine ben de kendi avukatımı tavsiye ettim. Bu avukat Kerem'le görüştükten bir süre sonra beni arayarak Hüsrev Akın'la görüşmek istediğini söyledi. Bende bu konu üzerine Hüsrev Akın'la görüştüm. Ancak kendisine ben 'Yeşil'im diyerek her hangi bir kart göstermedim. Hüsrev bana borçlarını ödeyeceğini söyledi. Kerem daha sonra bir gün benim büroma gelerek Hüsrev'i bulmak istediğini bu konuda benden yardım istediğini belirtti. Daha sonra bir gün Kerem benimle buluşmak istedi. Bu buluşmada Kerem, Orhan'ı da çağırdı. Birlikte yemek yerken Kerem bana bu görüşmeler sırasında Yeşil'in adının kullanıldığı bundan ötürü Yeşil'in oğlu Murat Yıldırım'ın bu konudan rahatsız olduğunu bana belirtti. Daha sonra bir gün Murat Yıldırım benimle görüşmek için büroma geldi. Bana babasının adını kullanıp kullanmadığını sordu. Ben de kullanmadığımı belirtince büromdan ayrıldı. Ayrılmasından yaklaşık 10 gün sonra bürom basılarak, kurşunlandım yaralandım" diye konuştu.

Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk haline karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

(YM-RA-ÖK-Y)

Haberler