Bozok Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Türkiye'de Kuzu Ölümlerinin Nedenlerini Araştıracak
Yozgat Bozok Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Kul, Yozgat İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile imza attıkları protokol çerçevesinde Türkiye'deki kuzu ölümlerinin sebeplerini inceleyeceklerini açıkladı. Küçükbaş hayvancılığın verimliliğini artırmak için eğitim toplantıları düzenleyecekler.
Haber: Seyfi ÇELİKKAYA
(YOZGAT) - Yozgat Bozok Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Kul, Türkiye'de kuzu ölümlerinin çok fazla olduğunu bildirerek, Yozgat İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile imzalanan protokol kapsamında bunun sebeplerini araştıracaklarını ve üreticileri bilgilendireceklerini açıkladı.
TÜİK verilerine göre 2021 yılında Yozgat'ta 55 bin 864'ü keçi olmak üzere toplam 456 bin 97 küçükbaş hayvan varlığı bulunurken, 2024 yılı haziran ayı itibarıyla kentte bulunan 537 bin 675 küçükbaş hayvanın 498 bin 651'ini koyun, 39 bin 24'ünü ise keçi oluşturdu.
Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat ve Veterinerlik fakülteleri, il genelinde küçükbaş hayvancılığının sağlıklı şekilde gelişebilmesine yönelik çalışmalar yapıyor. Veteriner Fakültesi ile Yozgat İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği arasında imzalanan iş birliği protokolü kapsamında, koyun ve keçi yetiştiricilerine yönelik bilgilendirme toplantıları yapıldı. Küçükbaş hayvancılıkta verimliliğin artırılması, hastalıkların önlenmesi ve yetiştiricilerin bilinçlendirilmesini amaçlayan protokol kapsamında, koyun ve keçilerin sağlıklı gelişmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik adımlar atılacak.
"7 bin hayvan seçerek bir proje oluşturduk"
Yozgat Bozok Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Kul, Yozgat'ın tarım ve hayvancılıkta Türkiye'de söz sahibi olduğunu vurgulayarak, Yozgat İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile protokol imzaladıklarını bildirdi.
Kul, şunları kaydetti:
"Başka bir üniversiteden Yozgat'a geldiğimde 'Halk Elinde Islah Projesi' kapsamında Koyun-Keçi Yetiştiler Birliği Başkanı ile beraber 4 ay odama oturmadan sahada kendisiyle beraber ve kenenin baskısının oluştuğu dönemde arazileri dolaştık. Bu kapsamda aşağı yukarı 60-70 bin hayvan örneklemi içinde 7 bin hayvan seçerek bir proje oluşturduk. Birincisini hayata geçirdik ve bununla alakalı üreticilere geri ödemeye başladık, 2 yıldır bunu ödüyoruz. Kontrolleri de proje teknik elemanı ve proje lideri vasıtasıyla beraber gerçekleştiriyoruz. Veteriner Fakültesi olarak sadece kliniğimize gelen, hastanemize gelen hayvanları tedavi etmenin dışında böyle bir görevi de üstlenmiş bulunuyoruz."
"Anadolu'daki her coğrafi bölge farklı bir hayvan yetiştirmeye uygun"
Anadolu'nun koyun ve keçinin ilk evcilleştirildiği yerlerden olduğunu bildiren Kul, "Anadolu, bizim topraklarımız her coğrafi bölgede farklı bir hayvan yetiştirmeye uygundur. Kaldı ki koyun ve koyun eti, keçi eti de bu topraklarda tüketilen bir ettir. O yüzden ekonomik değerin çok yüksek olduğunu ve bunun ölmeyeceğini kesinlikle biliyorum. Sebebi şu; elinizde bir tane koyununuz varsa çeyrek altın gibi bunu her yerde satıp ve bozdurabilirsiniz. Ama bir sığırın toplam karkası artık son zamanlarda 450-500 kilograma kadar çıktı. Bunu kesmek, üretmek, idare etmek çok büyük bir karbon ayak izi oluşturuyor, çevre kirliliği oluşturuyor. Ama bir koyunun sevk ve idare edilmesi, kesilmesi, ekonomiye kazandırılması, gıda olarak insanlara sunulması çok daha kolay" diye konuştu.
"Kuzu ölümleri Türkiye'de çok fazla"
Prof. Dr. Kul, Yozgat İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile imzalanan protokol kapsamında küçükbaş hayvanlarla ilgili çalışma gerçekleştireceklerini bildirdi. Kul, şunları kaydetti:
"Kuzu ölümleri Türkiye'de çok fazla. Gelecek dönem için Veteriner Fakültesi'ndeki tüm arkadaşlarımızla birlikte Türkiye'yi de ilgilendiren koyun yetiştiricisinin yapıldığı her bölgeye ait bir toplantı, bir proje hazırlayacağız. Bunu bakanlığımıza sunacağız. Bunun hazırlığını daha önceden yaptık. Arkadaşlarımızla beraber görüşeceğiz. Her anabilim dalının katkısıyla beraber bu kuzuları doğarken niye ölüyor? Daha çok hangi enfeksiyonlar, neler buna sebep oluyor? Bununla alakalı geniş kapsamlı meblağlı bir proje hazırladık. Bunun sonuçlarında üreticimizi muhakkak ki bilgilendireceğiz" ifadelerini kullandı.
"Büyükbaş devamlı içeride yiyor"
Yozgatlı küçükbaş hayvan besici Halil Yıldırım, küçükbaş hayvan besiciliğinin büyükbaşa göre daha avantajlı olduğunu söyledi. Koyun ve keçilerin kış aylarında bile dışarıda yayılıp, karınlarını doyurduklarını vurgulayan Yıldırım, "Sıkıntı yok yani. Vallahi bana göre küçükbaş iyi. Çünkü devamlı dışarıda yayılan bir hayvan. Büyükbaş şimdi devamlı içeride yiyor. Bir de şimdi eskisi gibi sığırcı yok" diye konuştu.










