Yabancı Fonlar Ava Çıktı

İSTANBUL’u hálá ucuz bulan yabancı yatırımcılar, Boğaz bölgesinde, tarihi semtlerde ve turistik potansiyeli olan merkezlerde gayrimenkul alımlarına yönelirken bunun için de profesyonel fonlara yetki veriyor.

Fonlar aracılığıyla gelen yabancı yatırımların arttığını bildiren Arthur&Miller Kule Gayrimenkul Genel Müdürü Bülent Arman, "Yabancı fonlar bizim de kapımızı çalıyor. Son dönemde turizm imarlı arsalara çok ilgi gösteriyorlar" dedi.

İSTANBUL’da yabancıların özellikle fon kaynaklı talebinde artış olduğuna dikkat çeken Arman, "Belirli yabancı fonlar talep gösteriyor.  Fonlar Türkiye için mesela 100 milyon dolar yatırım bütçesi ayırmışlarsa, belirli firmalarla irtibata geçiyorlar. Bizim de kapımızı çalıyorlar. Taleplerini söylüyorlar, biz de alternatifleri sunuyoruz" dedi.

RİSKİ DAHA AZ

Türkiye’deki gayrimenkul firmalarının sunduğu bu alternatiflerin, fon temsilcileri tarafından yabancı yatırımcı grubuna aktarıldığını kaydeden Bülent Arman, "Yabancılar, böyle profesyonel fonlarla çalışarak daha az riske girmiş oluyorlar. Onlar bildikleri fonlarla çalışıyor, fonlar da yatırım için seçilen ülkede işinde profesyonel firmalara geliyor. Böylesi hem rahat hem daha az riskli" diye konuştu. Firma olarak kendilerinin de daha çok dış kaynaklı yatırımcılar ve Türkiye’de yerleşik yabancı çalışanlara hizmet verdiklerini belirten Bülent Arman, şöyle devam etti:

"Yabancılar belirli nitelikteki, belirli hayat tarzını ifade eden gayrimenkullere talep gösteriyor. Son dönemde turizm imarlı arsalar arıyorlar. En çok ilgi gösterdikleri bu. İstiklal Caddesi’nde ise genellikle şube, mağaza açmak için yer arıyorlar. Ama İstiklal’de zaten yer yok. Bu yüzden eski binaları, içindekilere hava parası da vererek alabiliyorlar. Türkiye’deki yabancılar da -özellikle şirket yöneticileri- Etiler, Ulus, Akatlar, Kemerburgaz’ı tercih ediyor. Konut projelerini sıfırdan alıyorlar veya bitmemiş ticari projeleri ve arsaları arıyorlar. Ticari amaçlı ilgi daha çok."

ÖNE ÇIKAN BÖLGELER

Galataport ihalesi döneminde Galata ve Karaköy’ün çok değerlendiğini hatırlatan Bülent Arman, ihalenin iptalinden sonra ilginin bir miktar azaldığını söyledi. Kurtköy’e olan yabancı ilgisine de dikkat çeken Bülent Arman, bu konuda şunları kaydetti:

"Konut bölgesi olarak Kurtköy’e yabancılar rağbet ediyor. Bunun nedeni Sabiha Gökçen Havalimanı’nın genişletilmesi çalışmaları ve Formula pistinin bölgede olması. Bölgede birçok proje hayata geçiyor ve buralara yabancılar da ilgi gösteriyor. Büyük alımlar yapılıyor. Bir süredir değerlenen bölgenin bundan sonra da değerlenmeye devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü bölgenin hálá potansiyeli var. Türkiye’deki yabancılar Göktürk’e de ilgili. Burada Türkiye’de yaşayan yabancıların ilgisi süreceğe benziyor. Ataşehir’in gümrük bölgesine de ilgileri var. Cağaloğlu ve Sultanahmet’te de ’nokta atışı’ tabir edilen türden birkaç ikinci derece tarihi esere talep olduğunu duydum."

Türkiye'de görevli yabancıların da, yabancı fonların da Boğaz hattına özel ilgisi olduğunu söyleyen Bülent Arman, "Bunun yanında, mevcut sitelerde rayicin oturduğunu düşündükleri için yeni projelere ilgi duyuyorlar" diye konuştu.

Tarihi binaları uygun fiyata alıp tadilat yaptırıyorlar

BOĞAZ hattına yabancı ilgisinin her dönemde olduğu gibi bugün de devam ettiğini söyleyen Arthur&Miller Gayrimenkul Genel Müdürü Bülent Arman, tarihi yalılara ve ikinci derece tarihi eserlere ilgi konusunda, "Ortaköy’den Tarabya’ya kadar, Boğaz hattında Arnavutköy, Bebek, Emirgan’a Türkiye’de yaşayan yabancılar rağbet gösteriyor" diyor.

Yabancıların bazı köşkleri ucuza alıp tadilat yaptırdığını ifade eden Arman, "Kimisi tadilattan sonra kendisi oturuyor, kimisi de daha iyi fiyata satıyor" diye konuşuyor. Bülent Arman, Boğaz hattına ilgiyi şöyle yorumladı:

"Özellikle yönetici sıfatıyla ülkemizde çalışan yabancıların bir hayat standardı, bir hayat tarzı var. Yüksek standartlara alışmışlar. Büyük evler, büyük salonlar, büyük mutfaklı yerleri tercih ediyorlar. İstanbul onlar için Boğaz demek. Ve ayrıca alıştıkları hayat tarzlarına uygun lüks bir bölge... Boğaz’da ikinci derece tarihi eser yalıların belirli bir rayici yok. Fiyat pazarlığa göre belirlenir. Bir yalıya 5 milyon dolar verilebilir, hemen yanındaki yalı ise 10 milyon dolara gidebilir. Bu, tamamen arz-talebe bağlı bir durum."

Haberler