Ataş: "15 Temmuz Türkiye'nin Ikinci Kurtuluş Savaşı Mücadelesidir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, "15 Temmuz Türkiye'nin ikinci Kurtuluş Savaşı mücadelesidir. Birileri bunları sulandırmaya çalışıyor. Kontrollü darbe demeye çalışıyor. Şimdi de düşmüş yollara adalet arıyor. Adalet sanki sokaklarda aranırmış gibi. Bu ülkede yıllarca bu ülkenin bir kesimine, insanlarına hep zulüm yapıldı. O zaman hiç sesleri çıkmadı." dedi.

Ataş, Elazığ'ın Keban ilçesinde AK Parti İlçe Teşkilatını ziyaret ederek, partililerle bir araya geldi. Ataş, burada yaptığı açıklamada, 15 yıldır iktidarda olduklarını, her girdikleri seçimde milletin AK Parti'ye büyük teveccüh gösterdiğini ve destek verdiğini bildirdi.

Eğitimden, sağlığa, ulaşımdan, ekonomiye, tarımdan, dış politikaya kadar 70-80 yılda yapılamayacak hizmetleri 15 yıla sığdırmış bir parti olduklarını vurgulayan Ataş, milletinin bunu gördüğünü belirtti.

Ataş, "Bu ülkenin kalkınması, gelişmesi ve hayat standardının yükselmesi için hangi partinin hangi liderin çalıştığını milletimiz görüyor. Kimlerin de bunları engellemeye çalıştığını görüyor. Birileri hizmet yaparken birileri de o hizmetleri engellenmenin gayreti içinde. Demokratik yöntemlerle AK Parti'yi sandıkta alt edemeyen bir takım çevreler, demokratik olmayan yöntemlerle acaba AK Parti'nin önünü kesebilir miyiz gayreti içinde oldular." dedi.

Ataş, bunun belirgin ve yaşanmış hadiselerinden birinin 15 Temmuz hain darbe girişimi olduğuna işaret etti.

Ataş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer bu darbe girişim başarılı olmuş olsaydı Türkiye işgal edilmiş olacaktı. Kim tarafından bugün Türkiye'nin mücadelesini verdiği terör örgütleri tarafından. Dış güçler tarafından işgal edilip acaba bir Suriye, bir Irak'a Türkiye'yi çevirebilir miyizin planları yapılmış, ama milletimiz buna izin etmedi. 15 Temmuz Türkiye'nin ikinci Kurtuluş Savaşı mücadelesidir. Birileri bunları sulandırmaya çalışıyor. Kontrollü darbe demeye çalışıyor. Şimdi de düşmüş yollara adalet arıyor. Adalet sanki sokaklarda aranırmış gibi. Bu ülkede yıllarca bu ülkenin bir kesimine, insanlarına hep zulüm yapıldı. O zaman hiç sesleri çıkmadı. Biz 28 Şubat'ı yaşamış bir topluluğuz."

Öğrencilerin inancı ve kıyafetleri dolayısıyla üniversite kapılarında süründürüldüğünü anımsatan Ataş, o zaman hiç kimsenin adaleti ve insan hakkı ihlalini sormadığını belirtti.

Ataş, şu görüşlere yer verdi:

"Bugün vatana ihanet suçundan, devletin sırlarını dış ülkelere ve kamuoyuna ifşa eden bir milletvekilinin aldığı cezadan dolayı yollara düşüp adalet arayanlar bilsinler ki adalet yollarda aranmaz ve siz kalkıp devletin sırlarını ifşa eden bir kişinin arkasında durursanız, bu millet de eninde sonunda sizlerden hesabını soracaktır.

Ankara'dan çıkmış İstanbul'a yürüyor. Özellikle 3-4 gündür, oto yollarda 4-5 saat trafiğin tıkınmasına vesile olup, adalet çağrısı yapıyor. Darbe girişiminde bulanlarına aleni destek verdiler, başarılı olamadılar. Şimdi o darbecilerin sözcülüğünü yaparcasına yollara düşüp Türkiye'yi yeniden bir kaos ortamına yeniden bir gezi kalkışmasına sürükleyebilir miyizin planını yapıyorlar. Milletimiz nasıl bunlara müsaade etmediyse bugünden sonra da müsaade etmeyecektir."

Ülkenin kalkınmasını istemeyenleri milletin bildiğini, onun için asla bu tür şeylere milletin bir paye vermeyeceğini aktaran Ataş, "Asla destek vermeyecek. Onlar teröre destek veren kişilerle birlikte yürüyorlar. Ama milletimiz bunlara asla prim vermeyecektir. Sizlerin destekleri ve duaları devam ettiği sürece biz bu ülkenin kalkınması ve gelişmesi için başta Genel Başkanımız ve liderimiz Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bu ülkeyi kalkındırmaya devam edeceğiz. Bu can bu tende, başımızda Recep Tayyip Erdoğan olduğu sürece bu yolculuk devam edecek." ifadesini kullandı.

Ataş, daha sonra okul arkadaşı Rıfat Murat'ın hasta olan babası Yusuf Murat'ı evinde ziyaret etti.