Haberler

Türkiye Gazeteciler Sendikası 54 Yaşında...

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Yönetim Kurulu, TGS'nin kuruluşunun 54. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, ''Basın emekçilerinin ekonomik, sosyal hak ve çıkarlarının korunması ve iyileştirilmesi mücadelesi veren sendikanın yeni üyelerle daha da güçleneceğini'' bildirdi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Yönetim Kurulu, TGS'nin kuruluşunun 54. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, ''Basın emekçilerinin ekonomik, sosyal hak ve çıkarlarının korunması ve iyileştirilmesi mücadelesi veren sendikanın yeni üyelerle daha da güçleneceğini'' bildirdi.

TGS Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, 'basın emekçilerinin sınıf bilincine inanmış öncülerinin', Türkiye'de ilk sendikal hareketlerin yasal zemin bulduğu dönemde, kendi sendikal örgütlerinin kuruluşunu 10 Temmuz 1952'de ilan ettikleri belirtildi.

Açıklamada, TGS'nin kuruluşundan bu yana basın emekçilerinin 'kol ve kafa birliğini sağlamayı, emek mücadelesinde işçi sınıfının aydın öncü rolünü üstlenmeyi' amaç edindiği dile getirilerek, ''1980 askeri darbesi sonrasında getirilen yasal düzenlemelerin, sendikal hareketin gelişimini tümüyle durdurduğu'' kaydedildi.

26 yıldır iktidara gelen hiçbir sivil yönetimin de sendikal hakları iyileştirecek köklü değişiklikler yapmayı kendisine temel hedef olarak koymadığı ifade edilen açıklamada, ''Son dönemde, Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri sürecinde, Sendikalar Yasası ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasasında göreli olumlu değişiklikler yapılmasına yönelik girişimlerin önünde sadece işveren çıkarlarına eğilimli hükümetlerin değil, bizzat sendikaların da engel oluşturduğunu görmenin şaşkınlığı ve üzüntüsü içindeyiz'' görüşüne yer verildi.

Açıklamada, TGS'nin, ''emekçilerin sendikal haklarına siyasi iktidarlar ve işverenlerce saygı gösterilmesini, sendikal örgütlenmenin önündeki tüm yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını, örgütlenmeyi teşvik edici yasal önlemler alınmasını'' talep ettiği vurgulanarak, sendikal hakların yasal teminat altına alınmasının, özellikle basın emekçilerinin örgütlenmesini teşvik etmesi bakımından önemli olduğu, örgütlü bir basının, işçi sınıfının örgütlenmesinin de önünü açacağı belirtildi.

Açıklamada, şöyle denildi:

''Ancak 'işadamlarının arkasındayız' diyen, işçi sendikalarını ise 'bürokratik oligarşi'nin temsilcileri olmakla itham ederek kamuoyunun önünde aşağılayan isimleri bünyesinde barındıran hükümetin, sendikal hakların iyileştirilmesi alanında oyalama politikası izlemesini endişeyle takip ediyoruz. Siyasi iktidarın, basın ve ifade özgürlüğü alanında son birkaç yılda yapılan tüm iyileştirmeleri, önce 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile şimdi de Terörle Mücadele Yasası'ndaki değişikliklerle geri alması bu kaygılandırıcı tablonun bir parçasıdır.''

-TERÖRLE MÜCADELE YASASI-

Basın Kanununda 2004 yılında yapılan değişiklikle Türk hukuk sisteminden kaldırılan yayın durdurma cezasının, Terörle Mücadele Yasası (TMY) değişiklikleriyle bu kez radyo, televizyon ve internet sitelerini de kapsam içine alarak tüm medya için yeniden gelmekte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

''Gündelik yaşamın neredeyse tamamını 'terör amacıyla işlenebilecek suçlar' kategorisine sokan bu düzenlemeler altında, gazeteciler, yayıncılar, yayın sorumluları, yazarlar, sendikacılar, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve hatta medya patronları, 'amaçlarının terör örgütü faaliyeti olmadığını' ve 'terör örgütlerine yardım ve destek amacı taşımadıklarını' kanıtlamak için günlük mesailerini adliye koridorlarında ve mahkeme salonlarında geçirecektir. Yeni TCK'nın yanı sıra TMY değişikliklerinin yaratacağı bu sonuçlar bile başlı başına bir eziyettir, işkencedir ve ağır bir cezadır.

Bu koşullar altında, Türk basınında, darbe yıllarından daha ağır, baskıcı, karanlık bir dönem başlayacaktır. Mahkemelerce verilen mahkumiyetlerin kesinleşmesiyle birlikte hapishaneler, yakın zamanda, sansür ve otosansüre boyun eğmeyen gazeteciler ve aydınlarla dolacaktır.

TMY değişikliklerinin, her kararını saygıyla karşıladığımız, Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edileceğini ve TBMM'nin bu düzenlemelerle ilgili olarak daha sağlıklı bir değerlendirme yapacağını umuyoruz.''

Açıklamada, siyasi iktidarın temsilcilerinin, 'çeşitli mekanizmaları devreye sokarak basını yönlendirmeye çalıştığı' öne sürülerek, bu yollardan birinin de 'gizli dosyaların varlığının hatırlatılması' olduğu kaydedildi.

''Siyasi iktidarı, basını, gizli dosya tehditleriyle tahakküm altında tutmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Siyasi iktidar, varsa, elindeki dosyaları bir an önce açıklamalı ve medya patronlarıyla ilişkilerini kesmelidir'' denilen açıklamada, aksi takdirde iktidar ve medya patronları arasında gizli ittifakların sürdüğü ve zaman zaman aralarında çıkar çatışmalarının çıktığı izleniminin tescil edileceği belirtildi.

-İKTİDAR VE MEDYA-

Açıklamada, medya ile siyasi iktidarlar arasındaki bu tür ilişkilerin, sansürün ve otosansürün göstergesi, ayrıca halkın özgürce haber alma hakkını engelleyen temel baskı araçlarından olduğuna vurgu yapılarak, şöyle denildi:

''Medya patronlarının, gazetecilik dışındaki ticari ve mali işlerle uğraşmaları, siyasi iktidarlar karşısında yegane korku kaynağıdır. Belki de bu nedenledir ki, bu zamana kadar hiçbir medya patronu, Terörle Mücadele Yasasında yapılan değişikliklerle kendilerine de para cezası getirilmesine karşı tek bir açıklama yapma cesareti gösteremedi. Medya patronları, acaba TMY değişiklikleriyle, 'iş ve çalışma hürriyetinin ihlali' ile 'sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi'nin de 'terör suçu' kapsamına alındığının farkında mıdır?

Öte yandan, Sayın Başbakan, medya patronlarının gizli taleplerini açıklarken, Teşmil Kararnamesinin neden 1,5 yıldır Bakanlar Kurulundan çıkmadığını da açıklamalıdır. Sayın Başbakan, hangi medya patronlarının temsilcilerinin bakanları baskı altında tutarak Teşmil Kararının yayımlanmasını engellediğini açıklamalıdır. Sayın Başbakanı, basın emekçilerinin haklarını yakından ilgilendiren bu kararnameyi imzalama ve yayımlama cesaretini göstermeye davet ediyoruz.

Basın emekçilerinin ekonomik, sosyal hak ve çıkarlarının korunması ve iyileştirilmesi mücadelesi veren TGS, yeni üyelerle daha da güçlenecektir. TGS, kuruluşunun 54'üncü yıldönümü dolayısıyla bütün basın emekçilerini sendika üyeliğine ve sendikal dayanışmaya çağırmaktadır.''

Kaynak: AA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title