Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı: Türkiye Hamas-İsrail savaşında tarafsız kalmalı

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erdinç Örencik, İsrail Hamas savaşında Türkiye'nin tarafsız ve bağımsız bir tavır alması gerektiğini belirterek, "Türkiye çok tehlikeli bir eşikte. 1. Dünya savaşı bir mektup sayesinde başladı. Almanya, Avusturya Krallığı'na sonuna kadar destek veriyoruz demişti. Şu anda da Amerika İsrail'e şartsız destek veriyor. Büyük bir tehlike bu. Hamas bomba atıyor terörist oluyor, İsrail bomba atıyor, kendini korumuş oluyor. Böyle bir adalet anlayışı olamaz" dedi.

Zafer Partisi Avrupa ve Amerika Türklerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdinç Örencik ve Teşkilat Başkan Yardımcısı Kürşat Dağ, 2024 yerel seçimleri öncesinde Elazığ, Malatya, Erzurum, Erzincan illerini kapsayan istişare toplantıları çerçevesinde Elazığ'a geldiler. İYİ Parti'den ayrılarak Zafer Partisi'ne katılanların rozetlerinin de takıldığı toplantıda, İsrail ve Hamas arasındaki savaş ve Türkiye'nin göçmen politikaları da ele alındı.

"BİZİM NEZDİMİZDE HAMAS DA İSRAİL DE TERÖRİSTTİR"

Türkiye'nin çok tehlikeli bir eşikte olduğunu ifade eden Erdinç Örencik şunları söyledi:

"Türkiye çok tehlikeli bir eşikte. 1. Dünya savaşı bir mektup sayesinde başladı. Almanya, Avusturya Krallığı'na sonuna kadar destek veriyoruz demişti. Şu anda da Amerika İsrail'e şartsız destek veriyor. Büyük bir tehlike bu. Hamas bomba atıyor terörist oluyor, İsrail bomba atıyor kendini korumuş oluyor. Böyle bir adalet anlayışı olamaz. Ben bunu yanlış buluyorum. Bizim nezdimizde ikisi de teröristtir. Sivil insanların üzerine bomba atan kim olursa olsun teröristtir. İsrail de olsa, Hamas da olsa ama Hamas bomba attığında hemen bütün dünya terör saldırısı diyor, İsrail sivilleri bombaladığında kendini koruyor deniyor. Bu bakış açısının değişmesi lazım."

"ORDU HALİNDE GENÇ ERKEK GÖÇMEN GELİYOR"

Zafer Partisi Elazığ İl Başkanı Onur Omrak ise şunları söyledi:

"Güçlü bir ülkeyiz ancak uygulanan yanlış politikalarla 13 milyon göçmen yüküyle kendi vatandaşımıza bakamayacak hale geldik. Devletimiz bu 13 milyon göçmene 151 milyar dolar kendi cebinden para harcadı. Kendi cebinden derken, aslında hepimizin cebinden çıktı. Kundaktaki çocuk bile borçlandı. Biz bunları ödedik. Kendi halkımız bunları öderken, kendi halkımıza nasıl bakamıyoruz? İşte bu da ülkemizde yaşanan politika. 'Hudut namustur' diye yola çıkıyoruz ama Afganlar, Suriyeliler... Giren çıkan belli değil ve bunlar sivil ordu şeklinde geliyor. Yani sadece erkek olarak, ordu halinde geliyorlar ve bunlara devlet bakıyor. Buna karşın kendi halkımıza bakamıyorsak, bu devletin değil, hükümetin ayıbıdır."