Torba Kanun'da "Maden" Şirketleriyle İlgili Düzenleme

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Torba Yasa'da madencilik sektöründe maliyet artışlarına yol açan düzenlemeler nedeniyle "önceden öngördükleri durumun ortaya çıktığını, işyerlerinin kapandığını, işçilerin işsiz kaldığını" belirterek, Meclis açıldıktan sonra değişiklik yapılarak sektördeki mağduriyetin ortadan kaldırılacağını söyledi.

Bilgiç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Torba Kanun'da madencilik sektörüne yönelik  düzenlemeler konusundaki eleştirilere yanıt verdi. Bilgiç,  "Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu kapsamında devam eden ve devam eden redevans sözleşmelerinde meydana gelebilecek maliyet artışlarının fiyat farkı olarak ödenebilmesine ilişkin usul ve esasların Kamu İhale Kurumu'nun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenebilmesine" imkan veren düzenlemenin günlerce süren görüşme ve tartışmalardan sonra TBMM Plan ve Bütçe  Komisyonu'nda kabul edildiğini anlattı.

Tasarıya 10. madde olarak giren düzenlemeye muhalefet partisi milletvekillerinin tepkilerinin Genel Kurul  aşamasında da yoğun şekilde sürdüğünü belirten Bilgiç, Komisyon'un CHP'li üyesi Bülent Kuşoğlu'nun dün düzenlediği basın toplantısında maddenin çıkarılmasından iktidar partisi milletvekillerini sorumlu tutarak, "konunun muhalefetle hiçbir ilgisinin olmadığını" savunarak topu taca attığını, sorumsuzluklarını kapatma arzusu içine girdiklerini ifade etti.

Bilgiç, gerek Komisyon gerekse Genel Kurul tutanakları incelendiğinde bugün madencilik sektöründe yaşanan işyeri kapanmalarının, işten çıkarmaların net olarak öngörüldüğünü belirterek, kendisinin önerge sahibi olarak daha görüşmelerin başında "düzenlemenin halen yürürlükte olan anlaşmalar için ihtiyaç olduğunu, maç devam ederken kuralların değiştirildiğini,  ya bu düzenlemenin yapılacağını ya da tüm işletmelerin kapanacağını ve binlerce işçinin işsiz kalacağını" açıkça ifade ettiğini söylediğine dikkati çekti.

"Bu bir tercihti. ya başka gerekçelerle karşı çıkacak, bu kapanmalara göz yumacaksınız ya da sözleşmelere fiyat farkı uygulayarak işçi ve işverenin birbirlerinin ayrılmaz parçası olduğu anlayışıyla sektörü yaşatacaksınız" diyen Bilgiç, düzenlemenin sadeci TKİ'nin hizmet alım sözleşmeleriyle ilgili olduğunu kendilerinin söylemediğini kaydederek,  sadece TKİ'nin sözleşmelerini değil aynı zamanda redevans sözleşmelerini de TTK'yı da ve hatta EÜAŞ'ı da etkileyeceğinin defalarca dile getirildiğine işaret etti.

Bilgiç, "Fiyat farkı ödemelerinin mevcut sözleşmelere dayanılarak mücbir sebep kavramı içerisinde yapılabileceğini, hiçkimsenin mağdur olmasının mümkün olmadığını söyleyenler, bugün işsiz kalan işçi kardeşlerimizin,  işyerini kapatmak zorunda kalan işverenler sokağa çıktığı için çark ederek düzenlemenin yasadan çıkarılmasında rollerinin olmadığını söyleyerek attıkları imzaları da unutmuşlardır. Madde görüşmeleri sırasında üç muhalefet partisi milletvekilleri de çıkarılma önergesi vermiş ve sonrasında da yaşanan yoğun tartışmalar ve zorlamalar yüzünden bizim arkadaşlarımız da çıkarma önergesi vermek zorunda kalmıştır. Tabii ki bunların hiçbiri mazeret değil. Önceden net olarak öngördüğümüz durum ortaya çıkmıştır, işyerleri kapamaktadır, ciddi maliyet artışları vardır. Maliyet artışlarının temelinde çalışma saatleriyle ilgili düzenleme ve ücretlerin iki asgari ücret tutarında belirlenmesidir " diye konuştu.

Zonguldak'ta madencilik faaliyetlerine bakıldığında işçiliğin çok yoğun olduğuna dikkati çeken Bilgiç,  işçiliğin aldığı payın yüzde 50'nin de üzerine çıktığını, yasayla süre ve işçi ücretleriyle ilgili yapılan düzenlemenin maliyetleri çok yüksek ölçüde artıracağını, işletmeleri çalışamaz hale getireceğini belirtti.  Bilgiç, "Bunun için Meclis açılır açılmaz ilk gelecek düzenleme bu olacak. Kısa süre içine Meclis'te yasalaştırarak sektördeki mağduriyet ortadan kaldırılacak. " dedi.

-"Devam eden sözleşmelerle sınırlı olacak"

Soruları da yanıtlayan Bilgiç, "Düzenleme maliyetlerin bir kısmının devletin karşılaması şeklinde mi olacak?" sorusuna,  "Devletin karşılaması şeklinde algılamamak lazım.  Çünkü bunlar yürüyen, devam  eden sözleşmelerle sınırlıdır. O günkü şartlar içinde firmalar fiyatlarını verip, sözleşmeler yapılmıştır. Ama tam ortasında siz kuralları değiştiriyorsunuz, ücrete taban getiriyorsunuz, çalışma saatleriyle oynuyorsunuz. Bunun yansıması olarak maliyetlerde yükseliş var. Bu yükselen maliyetlerin fiyat farkı olarak ödenmesine imkan getiriliyor" karşılığını verdi.

Bilgiç, konuyla ilgili genel düzenleme yapılamayacağını, bundan sonra yapılacak sözleşmelerde işletmelerin sözleşmeleri yaparken mevcut şartları gözününe alacaklarını, değişikliğin yürüyen sözleşmelerle sınırlı olacağını söyledi.

Sektörde yaklaşık 52 bin işçinin çalıştığını, kaç işçinin işsiz kalacağı konusunda global olarak bir şey söylemenin mümkün olmayacağını belirten Bilgiç, yapılan düzenlemenin bazı işletmelerde yüzde 20, bazı işletmelerde ise etkinin yüzde 60-70'lere ulaşabileceğini, Türkiye'de çok fazla mekanize madencilik yapma imkanı bulunmadığını, kömür tabakalarının yurtdışındaki gibi olmadığını anlattı.

Bilgiç, "Mücbir sebepten dolayı fiyat farkı talep edemiyorlar mı, yeniden  sözleşmenin gözden geçirilmesi mümkün mü?" sorusuna, tartışmanın odağında olan noktalardan birinin bu olduğuna işaret ederek, "TKİ'nin değişik zamanlarda sözleşmelerde yenilemeye gittiği noktasında itirazlar vardı muhalefetin. Bunun farklı durum olduğunu, sürecin mücbir sebep içinde değerlendirilemeyeceğini ifade ettik. Sayın Kuşoğlu, bunun mücbir sebep olarak düşünülebileceğini, bu çerçevede yeni düzenlemeye ihtiyaç olmadığını, kimsenin de mağdur olmayacağın ifade etmişti. Hep beraber görüyoruz ki sonuç böyle değil; işyerleri kapanıyor, işçiler işsiz kalıyor ve sokağa çıkıyor. Buna sebep olanlar sanki işin bu noktaya gelmesinde kendilerinin hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi  onların yanlarında yürüyebiliyor. Bunu anlamak mümkün değil. Firmaların mücbir sebeple başvurmalarına imkan verecek yapı sözkonusu değil" diye konuştu.

Düzenlemenin Kurban Bayramı sonrasında Meclis'te süratle ele alınması gerektiğini belirten Bilgiç, "Ortada ciddi bir problem var. Sektör ciddi açmazda, bu sıkıntının süratle giderilmesi gerekiyor. Ortak tavır içinde teklif de veririm. Bu konuda hiçbir sıkıntı yok. Önerge imza sahiplerinden biriyim. Olması gereken, doğru düzenleme olduğuna sonuna kadar inanıyorum" görüşünü kaydetti.

Bilgiç, "Düzenlemede diretmemeniz şu anki tabloyu öngörmemenizden mi kaynaklanıyor?" sorusuna, görüşmelerde zaman zaman milletvekili ve parti gruplarının tavırlarında farklılık olabildiğini ifade ederek, muhalefetin madde üzerindeki itirazlarını Meclis çalışmalarını etkileyecek tarzda ortaya koyduğunu, Meclis'i çalıştırabilmek için zaman zaman bu tarz düzenlemelerin yapılabildiğini söyledi. Bilgiç, "Doğru mu derseniz, tabii ki doğru olmadığını hep beraber yaşadığımız  süreç içinde görüyoruz" dedi. - TBMM

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Süreyya Sadi Bilgiç Bülent Kuşoğlu Ak Parti Politika Güncel Haberler