Haberler

DSP Lideri Sezer'in Mersin Ziyareti

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Çiftçinin, İşçinin, Emeklinin Gündeminde Açlık, Gençlerin Gündeminde Eğitimle İlgili Sorunlar ve İşsizlik Varken, Ankara'daki Siyasetçilerin Deyim Yerindeyse 'Kayıkçı Kavgası' Yaptığını İfade Etti.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, çiftçinin, işçinin, emeklinin gündeminde açlık, gençlerin gündeminde eğitimle ilgili sorunlar ve işsizlik varken, Ankara'daki siyasetçilerin deyim yerindeyse 'kayıkçı kavgası' yaptığını ifade etti.

Sezer, sendikalarla yapacağı "Sosyal Güvenlik Yasası"yla ilgili toplantı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, partisinin Adana Milletvekili Mustafa Vural, Genel Sayman Hasan Suna ve Genel Sekreter Yardımcısı Tufan Vural ile birlikte 3 gündür Adana ve Mersin'de bulunduklarını belirterek, "Türkiye'nin gündeminde iki ayrı konu var. Ankara'daki siyasetin gündeminde polemik var, insanımızın dini, kültürü, başörtüsü üzerinden ya da bunların karşıtı üzerinden puan toplama girişimi var. Ama çiftçinin, işçinin, emeklinin gündeminde açlık var, gençlerin gündeminde eğitimle ilgili sorunlar var. Ama biz Ankara'da kendi aramızda deyim yerindeyse 'kayıkçı kavgası' yapmaya devam ediyoruz. Adana, Türkiye'nin en önemli üretim merkezlerinden birisi; ilk defa ithalat, ihracatı son 2 yıldır geçti. Mersin, Türkiye'nin en üretime yatkın illerinden birisi, tarımıyla, sanayisiyle öyle, hayvancılığıyla öyleydi ama Mersin şu anda işsizlik oranının en yüksek olduğu il Adana ile birlikte. Bu kadar imkanımız var, toprağımız, denizimiz, güneşimiz, insanımız, geçmişimiz, kaynağımız var ama bu kaynakları doğru, yerli yerinde kullanamadığımız için işsizlik Türkiye'de en yüksek oranı Mersin'de yakalıyor, Mersin de bunu hak etmiyor" dedi.

Ankara'da siyasetçilerin türban, rejim, sistem kavgası yaparken, milletin yanmaya, kavrulmaya devam ettiğini ifade eden Sezer, "Bir taraftan da çalışanlarımızın, emeklilerimizin elindeki ve bundan sonra çalışacaklarımızın elde edecekleri sosyal güvenlik haklarıyla ilgili geriye götürmeler var. Bunun için girişimler var. Sosyal Güvenlik Reformu adı altında hükümetin dayatmaya çalıştığı yasa değişikliği neredeyse Türkiye koşullarında emekliliği imkansız hale getirecek, emekli maaşları düşecek, parasız sağlık hizmeti alabilmek mümkün olmayacak, gazetecilerin yıpranma payı ellerinden alınacak. Sayın Başbakana bunları söylediğimizde 'Bir satır bile okumadan eleştiriyorlar' diyor. Ben buradan iddia ediyorum; Sayın Başbakan o tasarının bir satırını bile okumamıştır ama biz satır satır okuduk. Türk insanına bu reva görülmemeli. Aslında aynı şekilde bizim gibi düşünerek, sendikalar, sivil toplum örgütleri 14 Mart günü Türkiye'nin her yerinde sokaktaydılar ve hükümet şimdi geri adım atma eğilimini ortaya koydu" diye konuştu.

Sosyal güvenlikle ilgili hangi kazanımlar elde edilmişse bu ülkede 1960'lardan beri altında demokratik solun, Bülent Ecevit'in imzası bulunduğunu söyleyen Sezer, "Sendika Yasası'nın çıkartılması, toplu sözleşme grev yasasının çıkartılması, iş güvencesi yasası, işsizlik sigortası yasasının çıkartılması ve diğer sosyal güvenlikle ilgili atılan adımların hepsinin altında Ecevit'in, demokratik solun imzası vardır. Bu yasa bu şekliyle çıkarsa emeklilik olanaksız hale gelecek ve sosyal güvenlikten, sosyal devletten söz etmek de mümkün olmayacak" şeklinde konuştu.

(HK-AB-CC-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title