CHP'li Başkan'dan Acı İmar İtirafı

ÇANAKKALE Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, "Türkiye Cumhuriyetinin en büyük kayıp ettiği mali kaynaklar imar değişikliklerinde almadığı rant vergileridir. Tarlalar arsa oluyor, hiçbir şey değişmiyor. ya da üç katlı yerler altı katlı oluyor hiçbir şey değişmiyor. Ama bu arada belediyelerde özellikle gayri nizami şekilde bir takım kaynaklar yasal olarak da alınmaya devam ediliyor. Bunu bir mevzuata oturtmak lazım' dedi.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü'nce Çanakkale'deki Kolin Hotel'de düzenlenen İmar, Kıyı ve Yapı Uygulamaları Kuzey Ege Bölgesel Semineri başladı. 2.5 gün sürecek seminerin açılışına Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Önder Kıraç ve Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan'ın yanı sıra Türkiye Belediyeler Birliği, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ve Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü'nün temsilcileri ile İl Özel İdaresi Genel Sekreterleri katıldı. Müsteşar Önder Kıraç, binalardaki enerji performans yönetmeliğinin uygulanması ve denetimi ile yılda yaklaşık 4 milyar dolar civarında ısı enerjisi tasarrufu sağlanacağına dikkat çekerek, ''Havaya giden bu 4 milyar dolar, ekonomik olarak bu performansın denetlenmesi ile başka yatırımlara döndüğünü düşünecek olursak çok hızlı gelişen ülkemizde nice yatırımlar hayata geçecektir' dedi.

"ETİK OLMAYAN DAVRANIŞLAR VAR'

Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan ise seminerin konularından birisinin kıyılarla ilgili mevzuatlar olduğunu belirtirken, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ve Troia Milli Parkı ile kıyılarının büyük bir bölümünün doğal olarak koruma altında olduğu için Çanakkale'nin şanslı kentler arasında yer aldığını söyledi. İmar konusunda belediyelerde yaşanan acı bir gerçeğe de parmak basan Gökhan, şunları söyledi:

"İmar konularında yasalara bağlı olmaksızın çok hassas, dikkatli olmamız lazım. Kıyıların ötesinde kentlerimizdeki imarlar da son derece önemli. Orada da imar uygulamalarına çok titizlik göstermeliyiz. Elbette ki imar değişiklikleri yerel yönetimlerle olmalı. Onda hiçbir tereddüt yok. O konuyu tartışmak bile yanlış. Ama bu kadar da serbest olmamalı. Bir belediye başkanı olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Daha katılımcı bir hale getirmemiz gerekir konuyu. Belediye Meclisleri ve İl Genel Meclislerinin ötesinde, imar komisyonlarında oy sahibi olan hatta mahalledeki insanların da katılımıyla yapılabilir hale getirmek lazım. Yani bir mahallede tadilat yapıyoruz. Ama orada yaşayan insanların görüşünü almıyoruz. Bence bu uygun değil. Ne kadar çok katılımcı olursa o kadar ranttan uzak değişiklikler olur. Türkiye Cumhuriyetinin en büyük kayıp ettiği mali kaynaklar imar değişikliklerinde almadığı rant vergileridir. Tarlalar arsa oluyor, hiçbir şey değişmiyor. ya da üç katlı yerler altı katlı oluyor hiçbir şey değişmiyor. Ama bu arada belediyelerde özellikle gayri nizami şekilde bir takım kaynaklar yasal olarak da alınmaya devam ediliyor. Bunu bir mevzuata oturtmak lazım. Yani, 'altı kat yaparız senin burayı ama, belediyeye bir araba veya greyder alırsan' gibi davranış biçimleri var. Bütün bunlar son derece tehlikeli, yasalara ve etik değerlere uymayan davranış biçimleri. Bunların gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum.'

"KİMDEN HESAP SORACAĞIZ'

Başkan Gökhan, bir yanının denetiminden önce, yapımı sırasındaki sorumluluğun tespit edilmesi gerektiğini de vurgularken, "Yani bir binanın sorumlusu kimdir. Müteahhit midir, mimar mıdır, arsa sahibi midir, yapı denetimi midir; kimdir? Kimden hesap soracağız. Hiç kimseden hesap soramıyoruz. Halbuki, bir yapı bir sanat eseridir. O sanat eserinin de yapımcısı mimardır. Aslında mimarlarımızı sorumlu tutmamız lazım. Mimarlarımızı, bir yapının yetkilisi kılmamız lazım ve hesabı da ondan sormamız lazım. Ama aynı zamanda da onları güçlü kılmamız lazım. Bunların örnekleri batıda var. Bu konuda Türkiye'de mimarları güçlendirmek lazım. Halbuki bizde tam tersi oluyor. Mimar kestiği faturanın altında ücret alıyor. Ondan sonra da müteahhit ile arsa sahibinin maalesef güdümünde olmadık işler yapıyor' diye konuştu.

KIYILARDA PLANLAMA TAMAM

Vali Atalık ise Çanakkale'nin yaklaşık 671 kilometre kıyı şeridine sahip olduğunu belirterek, "Çanakkale 10 bin kilometrekareye yaklaşık bir araziye sahip. Bu arazi içinde 6 bölgede 1/25000 ölçekli çevre düzeni imar planları yapılmış. Bunların hepsi kıyı bölgelerinde. Demek ki kıyı bölgelerine ayrı bir önem veriliyor. Şuana kadar planlama yapılan arazi miktarı ilimiz arazisinin yüzde 34'ü civarında. Demekki kıyılar sadece bir coğrafi bir tanım olmakla kalmayıp, ticaret, turizm ve ulaşım gibi alanlarda da düşünüldüğünden öncelikle kıyı alanlarının planlaması yapılmış' dedi.

Erdem SÜREK- Burak GEZEN- ÇANAKKALE- DHA

Haberler