Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,  " Suriye'de yıkılmadık cami, ev, bina kalmadı. İnsanlar ekmek kuyruklarında öldürüldüler. Bir taraftan sniperler, bir taraftan en son kimyasal silahlara kadar, balistik füzelere kadar insanlar maalesef katledildi. Buna karşın insanlığın suskun kalmasını hazmetmek mümkün değil" dedi.

Arınç, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Suriye'deki gelişmelere de değindi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na hitabında "Suriye konusunda uluslararası toplum gözlerini kapadı. Ne kadar daha gözler kapatılabilir? Biz konuşurken bile ölüyorlar"' ifadelerini kullandığını belirten bir gazetecinin, "Sayın Cumhurbaşkanının bu konuşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de katliama sessiz kalan uluslararası camia, şapkayı önüne koyup, 'Biz ne yapıyoruz' diye düşünür mü?" sorusu üzerine Arınç, şu değerlendirmede bulundu:

"Umarım düşünür. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan'ın ve bizlerin de hemen hemen her gün dile getirdiği büyük bir acıyı ortaya koyuyor. Bunun BM kürsüsünden hemen hemen ilk 3'ün içerisinde konuşma yapan Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edilmesi ayrıca çok önemli. Ben kendisine teşekkür ederim. Çünkü Suriye'de bir trajedi yaşanıyor. 120 bin insan hayatını kaybetti, 2 milyon insan topraklarından uzaklara gitti, 500 bini Türkiye'de olmak üzere. 5 milyon insan da Suriye içerisinde yer değiştirdi. ve Suriye'de yıkılmadık cami, ev, bina kalmadı. İnsanlar ekmek kuyruklarında öldürüldüler. Bir taraftan sniperler, bir taraftan en son kimyasal silahlara kadar, balistik füzelere kadar insanlar maalesef katledildi. Buna karşın insanlığın suskun kalmasını hazmetmek mümkün değil. Bu konuda iki şeyi eleştirebiliriz: Bir; BM barış için kurulmuş, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da bu amaçla çıkmış bir örgüt olmasına rağmen Suriye'deki bu trajediye karşın hiçbir şey yapmıyor. Yapamıyor daha doğrusu. Beş tane Daimi Güvenlik Konseyi üyesi veto hakkına sahip. Bunların birisinin veto etmesi kaldı ki Rusya ve Çin iki ülke maalesef Suriye'ye karşı bir yaptırımı gerçekleştirmiyor.

İkincisi de dış dünya yani uluslararası camia Suriye konusunda, 'vah vah, tüh tüh' diyor ama bu konuda onlar da maalesef bir şey yapmıyorlar. Bence mazlum Suriye halkı adına Sayın Cumhurbaşkanımızın bu feryadı dile getirmesi ve hem uluslararası camiayı hem de BM'yi sorgulaması Türkiye adına insani bir duruştur, ilkeli bir duruştur. Bizler de zaten bunları ifade ediyoruz. Son yaşanan olaylar karşısında da ABD'nin, Rusya ile ancak çok aşamalı bir planda mutabık kalması, aynı zamanda Esed'in 'Sen bu işlere devam et, bundan öncekilerin hesabı sorulmaz. Bundan sonra da sen sadece kimyasal silah kullanma, konvansiyonel silahlarla ne istersen yap' anlamına gelebilecek bir zafiyeti de kendi içerisinde malesef barındıran bir çözüm gibi geliyor. "

-"İranlı ajanların Türkiye'deki faaliyetleri" sorusu

Bülent Arınç, "Türkiye'de İran ajanlarının faaliyetleri var. Bu konuda bir değerlendirmeniz olacak mı?" sorusuna, "İranlı ajanlar mı? Ne olmuş İranlı ajanlara, bir şey mi olmuş?" diyerek esprili bir yaklaşımla karşılık verdi.

Arınç, İran'ın Türkiye'nin komşusu olduğunu, şu anda da dostluğun ülke bazında, devlet bazında devam ettiğini belirtti. İran uyruklu insanların Türkiye'de yasa dışı faaliyetlerde bulunmasının mümkün olabileceğini belirten Arınç, "Ben sizin ortaya koymak istediğiniz ambalajın dışında bir şey söylemek zorundayım. Siz bunu rahatça yazabilir söyleyebilirsiniz. Biz bazı şeyleri biliriz ama söyleyemeyebiliriz. Yani İran ile Türkiye arasındaki ilişkileri bozmak isteyen, bu konuda çaba gösteren bu konuda gayret sarf eden birileri olabilir. Biz bunların içerisinde hiçbir şekilde olamayız. İran, Türkiye için stratejik önemde bir ülkedir. Devletten devlete ilişkilerimizin iyi olması gerekir" diye konuştu.

Arınç, Türkiye'ye dışarıdan gelen yabancı uyrukluların adi suç işleyebileceğini, siyasi içerikli çalışmalar da yapabileceğini, buna karşın Türkiye'nin kanunlar çerçevesinde gerekli yaptırımları ortaya koyacağını bildirdi. Iğdır tarafında böyle bir şebekenin çökertildiğini anımsatan Arınç,  "Failleri de yargılanıyor, henüz bir ceza verildi mi bilemiyorum. Yani kişiler yaptıkları eylemler ve işlemler sebebiyle yasalarımıza göre bir suç işlemişlerse biz bunların anında soruşturmasını, yargılamasını yaparız" dedi.

"Türkiye ile İran arasındaki ilişkileri bozmak isteyenlere karşı hiçbir zaman tavizkar değiliz" diyen Arınç, şöyle devam etti:

"Bizim Türkiye'nin iç ve dış güvenliği bakımından devletlerle ilişkili bir problemimizin olmaması lazım. İran uyruklu insanların Türkiye'de yaptığı faaliyetler kadar, Alman uyruklu insanların da Türkiye'de yaptığı faaliyetler olabilir, Suriye uyruklu insanların da yaptığı faaliyetler olabilir, Rusya'dan, İngiltere'den, ABD uyruğundan gelmiş insanların da yasa dışı faaliyetleri olabilir. İstihbaratımız ne güne duruyor, güvenlik güçlerimiz ne güne duruyor? Bunların takibi yapılır, cezaları verilir."

-Suriyeli sığınmacılar-

Türkiye'de, "Suriye uyrukluların ağırlıklı bulunduğu bölgelerde cinayet, hırsızlık gibi olayların arttığını" ifade eden bir gazetecinin sorusu üzerine Arınç, şöyle konuştu:

"Suriye'den 350 bin civarında, konteyner kentlerde ve kamplarda kalan sığınmacılar var. Bunlar çocuktur, kadındır erkektir. Can havliyle Türkiye'ye koşan ve 'Kapılarınızı açın, beni kurtarın' diyen insanlara biz Türk milleti olarak hiçbir zaman sınırlarımızı kapatamayız. 150 bin de kendi imkanlarıyla ev tutmaya çalışan Türkiye'de çalışarak hayatını geçindirmeye oradaki bütün işleri bozulduğu için gelen insanlar vardır. Bunların çoğunun nerelerde olduğu bilinir ve bunlarla ilgili de bazı yardım faaliyetleri yürütülür. Şüphesiz bu kadar kalabalık bir topluluk geldiği zaman bunların içerisinde farklı amaçlarla gelmiş olanlar çıkabilir. Farklı faaliyet gösterenler de olabilir. Onların takibi yapılır. Ama biz Esed'in zulmünden, mutlak bir ölümden kaçarak Türkiye'ye sığınan insanlara başka ülkeler ne yaparsa yapsın biz kapımızı kapatamayız. Türk halkı daima mazlumdan yanadır, masumdan yanadır. Biz de bunu yapıyoruz. 'Üç tanesi hırsızlık yaptı, beş tanesi şunu yaptı' diye bu kitleyi suçlamak doğru değil. Bunlar CHP'nin yapabileceği şeylerdir. Çünkü onlar Esed'in yanında. Esed'in yanında, yapmış oldukları zulme ses çıkarmayanlar oradan gelen insanları da tahrik etmek için Reyhanlı'da, Cilvegözü'nde, Samandağ'da milletvekillerinin yürüttüğü faaliyetler var."

Bülent Arınç, öğretmen maaşlarının asker ve polislerin maaşlarının altında kaldığı yönündeki yorumlara katılmadığını, hükümet ile Memur-Sen arasında yapılan toplu iş sözleşmenin 8 milyar ek mali yük getirdiğini, bu maaş artışında öğretmenlere pozitif ayrımcılık yapıldığını sözlerine ekledi.

Arınç'ın basın toplantısına Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın,  bazı milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları katıldı.

- Bursa

Rusya Federasyonu Bülent Arınç Türkiye Suriye Politika Güncel Haberler