Haberler

Başbakan Rcep Tayyip Erdoğan, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu 30. Genel Kuruluna...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettik. Bunları en iyi bilen sizsiziniz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettik. Bunları en iyi bilen sizsiziniz. Yakın şahidi sizsiniz. Birileri görüyor ama görmüyor. Gözü var görmüyor. Dili var doğruyu söylemiyor. Kulağı var ama doğruyu da duymuyor" dedi.

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu 30. Genel Kuruluna Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, katıldı. Genel kurulda konuşma yapan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Karadeniz otoyolu biz geldiğimizde yüzde 35'di. Karadeniz otoyolunu şuanda Ordu'daki viyadük bitmek üzere bunun dışında hepsini tamamladık bitirdik. Doğu, Güneydoğu'da onlarca tünel açarak yaz kış geçişi zor olan dağları tünellerle açtık. Türkiye'yi duble yollarla, tünellerle, viyadüklerle, otoyollarla donattık. Aynı yoğunlukla da inşaatları sürdürüyoruz. Şehirlerarası yollar kadar şehir içlerinde de trafiği rahatlatmanın mücadelesi içinde olduk. Belediye başkanlarımız birçok ilimizde şehir içi ulaşımı son derece rahatlattılar. Birçok ilimiz bizim dönemimizde köprülerle, kavşaklarla, dalcıklarla tanıştı. İstanbul'da çok büyük ulaşım projelerini devreye aldık. Özellikle geçtiğimiz ay tünel delme makinesini devreye aldığımız boğazın altına inşa ettiğimiz lastikli yani otomobiller için 2 katlı tüp geçit küresel çapta bir kara ulaşım projesi oldu. Önümüzdeki yılın sonuna yetiştiriyoruz. 3. köprü inşaatı devam ediyor. Önümüzdeki yılın sonunda bitecek. Oradan da bütün araçlar istifade edecek. Sadece bütün araçlar değil, aynı zaman da tren de geçecek. Bu Türkiye'de ilk dünyada da sayılı projeler arasındadır. İzmit körfezi üzerinde yine küresel çapta olan köprü projemiz devam ediyor. Karadeniz'i Anadolu'ya bağlayan önümüzdeki yıl bitecek olan Ordu tünelleri, büyük projelerimiz devam ediyor. O tünellerden geçerken insan başka bir keyif alıyor. İsviçre'nin dağları diyorlar benim dağlarım var. Bütün güzellikleriyle var. Üstelik benim dağlarım deniziyle de bütünleşiyor. 12 yılda ulaşımın her alanına yatırım yaptık. Bu yatırımlarla en başta şoför kardeşlerimizi memnun etmeyi hedefledik. Uluslararası ticaret sizlerin sayesinde artış kaydetti. Orada da yollarımız açık tutmanın mücadelesi içinde olduk. Vizeler, karneler konusunda hep yanınızda olduk. Çok mücadeleler verdik. Birileri az sayıda karne, vize bunların vermenin yoluna gitti. Oturduk masaya onlarla mücadele ettik. Söke söke onlardan da bu imkanları sağladık. Ulaşımdaki sıkıntıları devlet başkanları, başbakanlar düzeyinde her zaman takip ettik. Mevcut sorunlarınızın her birinin farkındayız. Her birinin çözümü içinde çaba sarf ediyoruz. Taksici, minibüsçü esnafımızın, kamyoncu, otobüsçü esnafımızın yani hepinizin sorunlarını gayet iyi biliyoruz. Şartlar olgunlaştıkça da tek tek hepsinin çözmenin gayreti içerisindeyiz."

Sanal tartışmalara, çatışmalara, sanal gerginliklere ayıracak vaktin olmadığını sözlerine ekleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

" Daha önce de ifade ettim. Japonya bundan 69 yıl önce ikinci dünya savaşında çok ağır darbe aldı. Bugün dünyanın en büyük ekonomilerinden biri tanesidir. Almanya aynı şekilde 69 yıl önce neredeyse tamamen yıkıldı. Bugün dünyanın en büyük ekonomilerinden biri. Avrupa'nın birçok ülkesi ikinci dünya savaşında ağır yaralar aldı. Bugün dünyanın en önemli ekonomilerinden oldular. Hem güçlendiler hem de büyüdüler. Türkiye ise, kurtuluş savaşından itibaren, Kıbrıs harekatı dışında hiçbir savaşa girmedi. Buna rağmen 91 yıllık barış dönemine rağmen Türkiye kalkınma yarışında maalesef geride kaldı. Çünkü enerjimizi içeride sarf ettik. Teröre sarf ettik. Teröre harcadığımız para son 30 yıl içerisinde Türkiye'ye en az 2-3 kat büyüme imkanı sağlayabilirdi. Gereksiz tartışmalarla, gerilimlerle 10 binlerce yavrumuzu kaybetmekle çok büyük bedeller ödedik. Özellikle de demokrasiye yönelik müdahalelerle Türkiye'nin birikimleri kazanımları, istikbali heba edildi. Bizim artık bunlara tahammülümüz yok. 12 yıl içerisinde istikrar sayesinde, huzur, kardeşlik sayesinde hayalleri gerçeğe dönüştürdük. Bu kardeşlik ve huzur iklimi devam ettikçe Türkiye çok daha fazla hayalin gerçeğe dönüştürecek. Bire üç büyüdük. Göreve geldiğimizde milli gelir neydi bugün ne oldu. Nereden nereye geldik. Birileri bunu istemiyor. İçeride istemeyenler var. Dışarıda istemeyenler var. Güçlü bir ülkeyi kabullenemiyorlar. Terörü sürekli Türkiye'nin gündeminde tutarak, terör yoluyla Türkiye'ye bedel ödeterek, birileri Türkiye'nin önünü kesmeye çalışıyor. İçeride mezhep farklılıklarını, inanç değer ve yaşam tarzı farklılıklarını sürekli tahrik ederek birileri Türkiye'yi kalkınma yarışından uzaklaştırmak istiyor. Gezi olayları dediler. Türkiye ekonomisine, esnafımıza, kardeşliğimize, huzurumuza kastettiler. Molotof kokteyliyle bir halk otobüsünün yakılması millete ihanet değil midir? Belediye otobüsünün yakılması, millete ihanet değil midir? Bu otobüslerin içerisinde yavrularımızın ölmesi yanması, bu millete ihanet değil midir? Soruyorum sizlere? İstanbul'da, Serap kızımız otobüse atılan bir Molotof'la yandı. Onu öyle kaybettik. Bunun hesabını kimse sormuyor. 17 Aralık dediler, 25 Aralık dediler ve her şeyi hazırladılar. Dosyalar hazır. Rahmetli Menderes'e, sabık başvekil diye onu idama götürdüler. Yargısı infaz yaptılar. Bir taraftan bunu konuşurken ömür tarafta darağacı hazırdı. Aynı şekilde 17 Aralık öncesinde de şahsımla alakalı tutanaklar emniyette hazırlanmıştı. Şimdi o tutanaklar elimize geldi. Dönemin başbakanı diyor. Dönemin başbakanı dediği şuan da işinin başında. Ama onlar kararı vermişler. Hükümette kurmuşlar. Dönemin başbakanı diyerek Erdoğan gidecek onların kurduğu hükümet iş başına gelecek. Şimdi de utanmadan sıkılmadan şunu söylüyorlar. Biz öyle bir şey yapmadık. Bütün imzalarla zabıtlar elimizde. Ne yapmadınız. Yalancının mumu yassıya kadar yanar. Bu paralel yapı bizim istikrarımıza, istikbalimize kast etti. 30 Martta siz bunlara gerekli cevabı verdiniz. 30 Martta tekrar istikrar, istikbal dediniz. Huzur ve kardeşlik dediniz. Bundan sonra da birlikte çalışacak büyük Türkiye'yi inşa edeceğiz. Sorunları birlikte aşacağız."

17 Aralık ve sonrasında Türkiye'ye ve Türkiye ekonomisine kast eden paralel yapının en çok esnafı istismar ettiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Hibe dediler, himmet dediler, zekat dediler, sadaka dediler, esnafımızdan para topladılar. Gittiler o paraları Türkiye'ye ihanet için kullandılar. Esnafımızda, milletimizde gerçek yüzlerini gördü. Bunlara desteğinizin devam etmediğini görüyorum. Destek verenleri uyarmanızı rica ediyorum" ifadelerini kullandı. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Karadeniz Türkiye Ordu Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title