TÜM KATEGORİLER
AB Bakan Yardımcısı Şahin Açıklaması
Avrupa Birliği (AB) Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin içerisinde bulundukları seçim psikolojisi sürecini bir tarafa bırakarak Türkiye ile olan ilişkilerini makul bir zemine oturtmalarını beklediklerini bildirdi.
Avrupa Birliği (AB) Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin içerisinde bulundukları seçim psikolojisi sürecini bir tarafa bırakarak Türkiye ile olan ilişkilerini makul bir zemine oturtmalarını beklediklerini bildirdi.
Şahin, Adıyaman'da katıldığı "Kınalı Eller Bakıra Can Verdi Projesi"nin kapanış töreninin ardından gazetecilere Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yaşanan süreci değerlendirdi.
Bir süreden beri AB ile olan ilişkilerin "türbülanslı" bir süreçten geçtiğini ifade eden Şahin, AB'ye üye ülkeler ile Türkiye arasında birinci derecede bazı kırılmaların yaşandığını söyledi.
Şahin, AB ülkelerinin Türkiye'nin milli irade, demokrasi ve hukuk sistemine yapılan darbe sürecinde Türkiye'yi yalnız bırakarak hayal kırıklığı yaşattığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bunun ötesinde Avrupa ülkelerinin şu an içerisinden geçmiş olduğu seçim süreci Avrupa'nın psikolojini bozdu. Maalesef Avrupa coğrafyası her geçen gün biraz daha ırkçılık söylemlerinin etkisi altında bir siyasi şekillenme içerisine giriyor. İngiltere'nin AB'den ayrılması Avrupa'nın psikolojini bozan başka bir unsur. Artan göç meselesi, Avrupa Birliği'nin kendi içerisinde bir var oluş mücadelesi içerisine sokmuş süreçler. Bu süreçlerin maalesef Türkiye ilişkilerine yansıması çok menfi bir şekilde oluyor."
Türkiye'siz Avrupa coğrafyasının hayal edilemeyeceğini vurgulayan Şahin, Avrupa'nın, güvenlik, istikrar, terör ve güvenlik bağlamında Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu bilmesi gerektiğini bildirdi.
Şahin, AB'nin 1959 yılından bu yana Türkiye'yi tam üyelik konusunda oyalayarak Türk haltını büyük hayal kırıklığına uğrattığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"İlişkileri mutlaka makul bir zemine oturtmamız lazım. Avrupa Birliği kendi coğrafyasından çok uzak olmasına rağmen Latin Amerika ülkeleri ve kimi ülkeler vize uygulamazken 1959'dan bu yana Türkiye'ye vize uygulanması, birçok konuda ortak değerlerimiz ve kaygılarımız olduğu ortak coğrafyada yaşıyor olmamıza rağmen hala Türkiye'nin vize serbestlik konusunda bekletilmesi, 15 Temmuz sonrası özellikle Türk halkına Türkiye'nin güvenliği ve demokrasisine meydan okuyan tehdit eden birtakım unsurlarla birtakım Avrupa Birliği ülkelerinin iş birliği içerisinde olması, ilişkileri oldukça zora sokmuş durumda. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin içerisinde bulunduğu bu seçim psikolojisi sürecini bir tarafa bırakarak Türkiye ile olan ilişkilerini makul bir zemine oturtmalarını bekliyoruz."
"Verilmiş olan birtakım sözler vardı"
Bakan Yardımcısı Şahin, göç kontrolü konusunda Türkiye'ye vadedilen vize serbestisi konusunun yerine getirilmediğini anımsatarak "Suriyeli mültecilerle ilgili vadedilen 3 milyar avroluk bir yardım dilimi desteği vardı, maalesef bu gecikti. Birtakım bahanelerle hala geciktiriliyor. İki yüzlü politikalarla Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerini ileri bir noktaya taşımamız mümkün değil. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye önümüzdeki süreçte güvenlik ve ekonominin güçlendirilmesi ile göçlerin önlenmesi bağlamında çok daha fazla ihtiyacı olacaktır." ifadelerini kullandı.
