Haberler

Patronların Patronu Uyarıyor: Başıbozuk İthalatı Önleyin

Hurriyet.com.tr Olarak Tekstil Sektörünün Yaşandığı Sıkıntılara Dikkat Çekmek ve Sektöre Yeni Bir Nefes Olabilmek İçin Açtığımız Tekstil Dosyasının Bugünkü Konuğu 'Patronların Patronu', Yani Halit Narin...

hurriyet.com.tr olarak tekstil sektörünün yaşandığı sıkıntılara dikkat çekmek ve sektöre yeni bir nefes olabilmek için açtığımız tekstil dosyasının bugünkü konuğu 'patronların patronu', yani Halit Narin...

Halit Narin, tekstil sektöründe çok önemli bir isim. 'Patronların patronu' olarak tanınıyor. Çünkü kendisi Türkiye Tekstil Sanayici İşverenleri Derneği'nin başkanı... Hem de tam 36 yıldır...

78 yaşındaki Halit Narin, sektöre ilk adımı 1951'de babası Nurullah Narin ile birlikte Bakırköy'de kurduğu Narin Tekstil İşletmeleri ile atmış. O tarihten bu yana da hep sektörün içinde. Tekstili yanında turizm sektöründeki yatırımları ile de tanınıyor.

  

Tekstilde 'patronların patronu' olan Narin, sektörde ithalat baskısına dikkat çekiyor. 'Başıbozuk ithalatı durdurun' diyen Narin, bu yüzden birçok sanayicinin üretimden vazgeçtiğini söyleyerek durumun ciddiyetini ortaya koyuyor...

İşte Halit Narin'in tekstille ilgili anlattıkları...

-Tekstil sektörünün en büyük problemleri neler?

"Geçtiğimiz dönemde ülke genelindeki olumlu gelişmelere rağmen tekstil yatırımlarımızın çoğu atıl duruma düştü. Bunun da başlıca nedenleri, yerli girdilerin ve maliyetlerin çok yüksek olması, kayıt dışı ekonominin rekabet koşullarını zedelemesi ve başı bozuk ithalatın yıllardır cazip olması... Sanayicilerimiz üretmek yerine, mevcut tesislerini de kapatarak, hızla ara malı ithalatına yönelmeye başladı.

Burada ithalat çok önemli bir nokta. Sektörümüz Avrupa'nın en büyük ve modern entegre üretim alt yapısı iken, yerli üretimi gözeten mevcut resmi karar ve uygulamalar bile yok sayılıyor. Hatta aksi uygulamalar ve yeterli yerli üretimi olan sektörler de bile yerli üretim yerine ithalatı güncel talepler doğrultusunda gözetmek, milli ekonomik çıkarlarımıza çok ters. Bu durum tekstilin geleceğini tehdit eder konuma geldi."

- Peki ne yapılabilir?

-Çin veya diğer Uzakdoğu ülkelerine karşı nasıl rekabet avantajı sağlayabiliriz?

"Teknoloji yoğun, çok fonksiyonlu, yüksek performanslı teknik nitelikli tekstiller üretiminde rekabet gücü ve yüksek karlılık elde etmenin yollarını açmalıyız. Ayrıca acilen, kararlaştırılacak 3-5 senelik geçici sürede, 'kümelere dönüşüm süreci' tedbirlerinin uygulanması gerekiyor. Yani, üretim için özel ihtisasa bölgeleri oluşturulmalı, mevcut tekstil üretim merkezleri kümelere dönüştürülmeli."

"Alınacak önlemlerin ilki artan ara malı ithalatına karşı yerli üretimin gözetilmesi. Ayrıca yine bunun kadar önemli olan kayıt dışı ile mücadele ve vergilemede etkin denetim, istihdam üzerindeki vergi ve benzeri yüklerin indirilmesi, enerji maliyetlerinin rekabetçi hale getirilmesi, mali piyasaların yerli üretim ve istihdama öncelik vermesi gibi konular da var."

 

BAŞIBOZUK İTHALATI ÖNLEYİN

Halit Narin'in teksil için gördüğü en önemli problem ithalat, daha doğrusu başıbozuk ithalat. Narin ithalatın yıkıcı bir etkisinin olduğunu ve yerli üretimi öldürdüğüne dikkat çekiyor...

"Yüksek ara malı ithalatı artışı yıkıcı bir hızla gelişti. Bu dengesiz artış, YTL’nin de sürekli değerlenmesi ile hızlanarak devam ediyor. Yerli üretimi öldüren ve imalat sanayinde yeni yatırımları engelleyen bu aşırı ithalatın denetlenmesi gerekiyor.

Burada ithalatın yasaklanması değil, başı bozuk ithalatın denetlenmesinden söz ediyorum. Eğer bu sağlanabilirse atıl duran yüzlerce fabrikamız ekonomiye kazandırılacak, dış ticaret açığı azalacak, yeni yatırımlar özendirilecek ve istihdamın tekrar artması sağlanacak."

KAYITDIŞINA DİKKAT!

 

Halit Narin'in sektörde en çok şikayetçi olduğu konulardan biri de kayıtdışılık... Özellikle bölgesel vergi denetimlerine işaret eden Narin, bu durumun kayıtdışılığı özendirdiğini düşünüyor...

"Vergi ve sosyal güvenlik primi gibi yükümlülükler sadece yüksek gelir elde etmeyi amaçlayan mali bir zihniyetle düzenleniyor. Ayrıca denetlemelerin sadece bazı bölgelerde yoğunlaşması kayıtdışılığı teşvik ediyor...

Bunun düzeltilebilmesi için öncelikle vergi ve SSK primi oranları kademeli olarak düşürülmeli, prim tabanı genişletilmeli. Kayıt içine alma ve denetlemelerin tüm bölgelerde eşit yapılması da gelir kayıplarını ve kayıt dışılığı azaltacaktır."

ENERJİDE KOLAYLIK SAĞLAYIN

Enerji maliyetlerine de dikkat çeken Narin, maliyetlerin rekabetçi seviyelere indirilmesi gerektiğini vurguluyor...

"YTL’nin aşırı değerlenmesi sonucunda sektörümüz uluslararası pazarlarda rekabet içinde olduğu ülkeler içinde, Dolar veya Euro bazında, en pahalı sanayi enerji maliyetlerine maruz kaldı. Rekabetçi ve kalıcı elektrik fiyatları (5 cent/kwh) Enerji Bakanlığı tarafından sağlanmalı. Ayrıca, EDAŞ, BOTAŞ, SSK gibi benzer kamu kurumlarına yapılan ödemeler 90 gün faizsiz olarak vadeli yapılabilmeli.

TEKSTİL NASIL KURTULUR?

-Hükümetten bir beklentiniz var mı?

"Türkiye global pazarlarda en önemli tedarikçi ülkelerden biri. AB pazarında ise Çin’den sonra ikinci tedarikçi durumundayız. Türkiye’nin sahip olduğu bu modern entegre üretim alt yapısına sahip ülke sayısı sadece birkaç tane. Bu nedenle yerli üretimi ve katma değeri yüksek ihracatı teşvik edecek mevzuat değişikliklerinin acilen yapılması ve rekabetçi girdilerin sağlanması gerekiyor.

Ayrıca sektörün rekabetçi yapısını sürdürebilmesi için 5084 sayılı Teşvik Yasası'nın ülke genelinde ve sadece mevcut ve yüksek istihdam sağlayan işletmeler ile sınırlı kalmak kaydı ile geçici bir süre uygulanması sağlanmalı.

İŞTE İHRACATTA BAŞARININ REÇETESİ

*Hızlı servis, tasarım ve yaratıcılığa ve bunu sağlayacak olan insan kaynaklarına daha fazla önem ve kaynak ayırmalı.

*Hedef pazarlardaki dış tanıtım faaliyetlerine (Turquality) destek artarak devam etmeli,

*Tekstil ve Hazır giyim şirketleri arasındaki stratejik işbirliği toplam paket servisini daha hızlı verecek şekilde geliştirilmeli,

*AB ortak gümrük vergileri ve menşe kuralları üçüncü ülkeler ve diğer sektörler lehine artık tek taraflı değiştirilmemeli,

*Sektör örgütleri haksız rekabet oluşturan maliyetleri azaltmak için taraf olmaya devam etmeli,

*Lobi faaliyetleri artırılarak devam ettirilmeli...

Doğu ve Güneydoğu için de ayrı bir uygulama yapılabilir. Aynı yasada 'Kademeli Teşvik' sistemi benimsenerek, sadece bölgede uygulanmak üzere, asgari 100 kişilik istihdamı teşvik süresince sağlayan imalat sanayi yatırımları için istihdam teşviki yüzde 90’a çıkarılabilir. Ayrıca en az 10 yıl uygulamada kalması sağlanabilir."

BANKALAR BİRAZ DA TEKSTİLE BAKSIN

Narin'e göre bankaların son yıllarda kaynaklarını tüketici kredilerine yöneltmeleri imalat sanayi açısından büyük bir sorun. Narin, bankaların işletmelere kredi vermelerinin teşvik edilmesi gerektiğini belirtirken, şöyle bir öneri getirdi...

"Bankaların imalat sanayi şirketlerine kullandırdıkları kredilerinin belli bir yüzdesinin bankaların ödeyecekleri kurumlar vergisinden mahsup edilmesi yönünde gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı. Bu uygulama, bankaların tüketim kredileri yerine, yerli üretim ve istihdamı sağlayacak olan yeni yatırımları finanse edecek sanayi kredilerine öncelik vermelerini özendirecek."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title