Haberler

Parlamenterler Arası Kudüs Platformunun yeni binasının açılış töreni

Güncelleme:

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı ve Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Türkiye Başkanı Nureddin Nebati, Filistinlilerin en büyük mirasının acıları olduğunu ifade ederek, "Filistin halkı kesintisiz bir zulme gark edilmekte, yaşam alanları her gün daha çok daraltılmaktadır.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı ve Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Türkiye Başkanı Nureddin Nebati, Filistinlilerin en büyük mirasının acıları olduğunu ifade ederek, "Filistin halkı kesintisiz bir zulme gark edilmekte, yaşam alanları her gün daha çok daraltılmaktadır. İşgalciler, tüm dünyanın gözü önünde hukuku fütursuzca ayaklar altına almakta ve kardeşlerimizin haklarını gasp etmektedir. Buna rağmen Kudüslü Müslümanlar Kudüs'ten vazgeçmez." dedi.

Nebati, Bahçelievler'de, Parlamenterler Arası Kudüs Platformunun yeni binasının açılış töreni ve "29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü" kapsamında düzenlenen programa katıldı.

Nebati, programda yaptığı konuşmada, İslami duruşun haksızlıklara, hukuksuzluklara, zulme karşı Elif gibi dimdik durmayı gerektirdiğini belirterek, "Gerçek bir Müslüman, kardeşinin eline diken batsa acısını kalbinde hisseden kişidir. İslam'ın vazettiği bu duruş bizlerin yegane kurtuluşudur. Ancak bu bilincin tüm topluma yayılması ile önce tek tek bireyler, sonra aileler, mahalleler, ardından ülkeler ve nihayetinde dünya değişecektir. Ancak o zaman nice Ömer'ler, Selahattin'ler, Yavuz'lar egemenlerin düzenini yıkacak, adalet yerini bulacaktır." ifadelerini kullandı.

"Bu mücadele halen artarak devam etmektedir"

Kudüs'ün, İslam şemsiyesi altında barış, huzur ve refahın beldesi olduğunu aktaran Nebati, şöyle devam etti:

"Kudüs, ne zaman ki Müslümanların elinden çıkmıştır, işte o zaman hepimiz için adeta bir kabus başlamıştır. Bundan yaklaşık 100 yıl önce işgalcilerin bölgeyi işgal etmesi ile birlikte ne Mescid–i Aksamız ne de kardeşlerimiz bir gün bile rahat nefes almamıştır. Müslümanlar çok büyük zulümler görmüşlerdir. Haksız bir şekilde malları ve toprakları ellerinden alınmış, baskı, şiddet ve dayatmayla yerlerinden ve yurtlarından göçe zorlanmışlardır. Büyük bir kısmı sürgüne gönderilse de geride kalanlar bütün güçleriyle ve canları pahasına var olma savaşı vererek topraklarına, Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmaya çalışmışlardır. Bu mücadele halen artarak devam etmektedir.

Filistinlilerin en büyük mirası acılarıdır. Bir Kudüslüye, 'Atanızdan size ne miras kaldı?' diye sorarsanız, 'Acı, gözyaşı, bir de Mescid-i Aksa' diye cevap verir. Filistin halkı kesintisiz bir zulme gark edilmekte, yaşam alanları her gün daha çok daraltılmaktadır. İşgalciler, tüm dünyanın gözü önünde hukuku fütursuzca ayaklar altına almakta ve kardeşlerimizin haklarını gasp etmektedir. Buna rağmen Kudüslü Müslümanlar Kudüs'ten vazgeçmez. Onlar hayata her gün aynı gayeyle uyanır, gün içinde canları pahasına, Kudüs uğruna ayakta kalma mücadelesi verir, emanet gibi gördükleri bu kutsal topraklara sahip çıkmanın manevi hissiyle günü bitirmeye gayret ederler."

"Ayasofya'nın cami statüsüne kavuştuğu 10 Temmuz, Müslümanlar için bir bayram günü olmuştur"

Nureddin Nebati, acı içinde, her geçen gün artan mezalime rağmen dimdik durarak bir destan yazan kardeşlerinin gönlüne bir nebze de olsa su serpen ve bütün dünyadaki Müslümanları sevince boğan en önemli gelişmenin, 86 yıl önce camiden müzeye çevrilen Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılması olduğunu belirtti.

Nebati, devamla şunları kaydetti:

"Ayasofya'nın cami statüsüne kavuştuğu 10 Temmuz 2020 tarihi, Müslümanlar için bir bayram günü ve vuslat günü olmuştur. Ayasofya'nın camiye çevrilmesi, buranın darül İslam (İslam yurdu) olduğunun ilan edilmesidir. Cumhurbaşkanımızın belirttiği gibi 'Ayasofya'nın dirilişi, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne kavuşmasının habercisidir.'

Biz Müslümanlar Allah'a ve Resulü'ne itaat edip Rabbimizin buyruğuna sadık kalarak onun ipine sımsıkı sarıldığımız ve dağılıp ayrılmadığımız sürece, gereksiz mezhep kavgaları ve iktidar hırsı ile birbirimizi yıpratmadığımız sürece, küfre karşı birlik ve beraberlik içinde yekvücut olarak durabildiğimiz sürece, coğrafyamız ve bizim üzerimizde alçak emelleri olanların bütün hevesleri kursağında kalacaktır. Nitekim Selahaddin Eyyubi, Müslümanları birleştirmek ve onlara salahiyet vermek adına kendi başına 20 yıl boyunca kasaba kasaba, şehir şehir, ülke ülke dolaşmıştır. Bu emsalsiz iman, çaba ve sabırla en sonunda, Aksa ve Kudüs'ü kurtaran o büyük orduyu kurup düzenlemiştir. Müslümanların Kudüs Fatihi Eyyubi'nin komutasında zafere yürüyen, iman gücü ile zaferler yazan bu kutlu ordunun yürüyüşünden öğreneceği çok şey var. Bizler, 2 milyar Müslüman nüfusu olarak, bugün o şanlı orduyu aydınlık bahar sabahları gibi saran o iman, birleşme, motivasyon ve kardeşlik ruhuna yeniden ulaşırsak zulmün de, zalimin de kaçacak yeri kalmayacaktır."

Parlamenterler Arası Kudüs Platformu'nun, "29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü" kapsamında gelenekselleşen toplantıları gerçekleştirdiğini aktaran Nebati, bu yıl Platformun yeni binasının açılış töreni vesilesiyle ve pandemi sebebiyle mütevazi bir toplantı düzenlediklerini söyledi.

Platformun 5 yıllık bir geçmişi olmasına karşın önemli faaliyetlere imza attığını belirten Nebati, "Platform, dünyada bir çatı kuruluş oldu ve adeta bir şemsiye gibi oluştu. Bu platform, 73 ülkeden milletvekillerini barındırıyor. Platformumuza sadece milletvekilleri üye olabiliyor. Sadece Müslümanların değil, aynı zamanda gayrimüslimlerin de üyesi olduğu bir platform. 1.500 üyeyi aşkın milletvekili var. Bu milletvekillerinin büyük kısmıyla bölgesel toplantılar gerçekleştiriyoruz. Toplantıların tamamında Kudüs'ün rutin olarak konuşulmasını sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA / Ekonomi

Nureddin Nebati Filistin Maliye Kudüs Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title