Haberler

Mersin: "Ab Çevre Hukuku Ve Standartları" Paneli

Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş, Türkiye'nin, AB'ye giriş sürecinde yapması gerekenin ulusal kimliğini ezdirmemek olduğunu söyledi.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş, Türkiye'nin, AB'ye giriş sürecinde yapması gerekenin ulusal kimliğini ezdirmemek olduğunu söyledi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) AB Bilgi Bürosu tarafından "AB Çevre Hukuku ve Standartları" konulu panel düzenlendi. Vali Hüseyin Aksoy, İl Çevre ve Orman Müdürü Recep Metin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin izlediği panelin açış konuşmasını Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş yaptı. AB'nin çevreyle ilgili olarak insan sağlığının korunması ve doğal kaynakların akılcı kullanılması gibi istekleri bulunduğunu belirten Keleş, bu tür global görevlerin AB tarafından çevre hukuku ilkeleriyle yerine getirildiğini ifade etti. Çevre hukuku ilkeleri yerine getirilirken bunların AB tarafından belirlenen standartlarla yapıldığı ve tüm üye ülkelerin bu standartlara uyma zorunluluğu bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Ruşen Keleş, üye ülkelerin de kendi çevre mevzuatlarını bu standartlara uydurması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin çevre konusunda AB'ye uyumunun, beraberinde bir takım mali harcamalar gerektirdiğini ve uyum için ön görülen rakamın 71 milyar Euro olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ruşen Keleş, AB'nin ise aday ülkelere çevre konusunda en çok 15 milyar Euro yardımda bulunduğunu, bu noktada sorunu makro ve mikro düzeyde ikiye ayırmak gerektiğini belirtti. Mikro düzeydeki konuları teknik konular, makro düzeydeki konuları ise Türkiye'nin AB'ye uyumuyla ilgili genel konuların oluşturduğunu dile getiren Keleş, bu noktada akıllara, 'AB'nin istekleri egemenlik haklarına müdahale mi?' sorusunun geldiğini söyledi. Keleş, "Günümüzde küreselleşme sonucu olarak hiçbir ülke yüzde 100 egemen değil. Bu noktada AB'nin isteklerini bir yerlere oturtmak mümkün. Ancak bazen AB, yükümlülüklerini Türkiye'ye hatırlatırken çifte standart uygulayıp, Kıbrıs ya da limanlar gibi konuları gündeme getirebiliyor. Bu yakında 'Ermeni soykırımı iddiasını da gündeme getirebilirler' demek. Bu durumda da 'AB halkı Türkiye ile uyumlu olmak istemiyor mu?' sorusunu sormak lazım. AB'de yapılan referandumlardan ise olumsuz sonuçlar çıkıyor. Bizim bu durumda yapmamız gereken ise giriş sürecinde ulusal kimliğimizi çiğnetmemek" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title