Lagendıjk: "Hakimin, Yargılanmayı Reddetmesi Olumlu Gelişme"

AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk, yazar Elif Şafak'ın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinden yargılandığı davada beraat kararı verilmesinin sevindirici olduğunu söyledi.

Duruşma sonrası Hilton Oteli'nde basın toplantısı düzenleyen Lagendijk, ''Elif Şafak'a destek olmak için buradayım, bu açık. Bütün Avrupalı parlamerterler adına bir romanın mahkemede yargılanıyor olmasını anlaşılmaz bulduğumu söylemek istiyorum. Ama beraat kararının çıkması sevindirici. Hakimin bir yazarın romanından ötürü yargılanmasını reddetmesi çok olumlu bir gelişme. Böyle bir yargılamayı yapmanın bir hata olacağını gösterdiler'' diye konuştu.

Türk hükümetinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir an önce harekete geçmesi gerektiğini savunan Lagendijk, hükümetin ve Başbakan'ın argümanının ''Bekleyelim, görelim. Bakalım davanın sonucu ne olacak?'' şeklinde olduğunu, belirterek şöyle dedi:

''Ama artık daha fazla bekleyip göremezler. Yani hükümet tarafından çok ciddi bir hata yapılmakta. Çünkü açılan her bir dava AB müzakere sürecinin zaferle sonuçlanmasına zarar veriyor. Türkiye'nin üyeliğini istemeyenler 'Bakın bu ülkede neler olup bitiyor? Demokratik olduğu iddia edilen bir ülkede hala yazarlar ve gazeteciler yargılanıyor' diyorlar. Açılan her dava benim gibi AB'de Türkiye'yi savunanlara da zarar veriyor. Çünkü davanın beraatle sonuçlanmasına değil, böyle davaların açılmış olmasına bakılıyor. Dolayısıyla bu durum, Türkiye'nin Avrupa'daki imajına zarar veriyor.''

Başbakan Erdoğan'a bir çağrıda bulunmak istediğini belirten Lagendijk, ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.

Elif Şafak hakkında verilen karara ilişkin herkesin mutlu olduğunu, ancak ''Hükümet bundan sonra ne yapacak?'' diye de sorduğunu kaydeden Lagendijk, ''AK Parti mecliste çoğunluğa sahip bir parti. İsterlerse yapabilirler. Bu, hem Kıbrıs hem de bütün reform süreci için geçerli. Müzakere sürecinin olumlu yönde mi, olumsuz yönde mi ilerlemesini isteyip istememelerine bağlı'' dedi.

Lagendijk, Büyük Hukukçular Birliğine üye avukatların ve bazı grupların kendisine yönelik protestolarının hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:

''Protestolar, bu avukatların davayı 'AB-Türkiye arasında bir dava' gibi gösterme oyunlarının bir parçası. TÜSİAD'ın söylediği gibi bu, AB-Türkiye meselesi değil. Bu, Türkiye'nin içinde bir durum. Aynı zamanda ifade özgürlüğünün sağlanmasını isteyen AB'nin içinde bir durum.

Bu avukatlar benden bu kadar korkuyorlarsa isimlerini 'Büyük Hukukçular Birliği' yerine 'Küçük Hukukçular Birliği' olarak değiştirsinler.''

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, TCK'nın 301. maddesine ilişkin yaptığı açıklamalar konusundaki görüşleri sorulan Lagendijk, şu karşılığı verdi:

''Hakikaten çok nahoş bir sürpriz oldu benim için. Deniz Baykal'ın sözlerini duyduğumda dürüstçe söylemeliyim ki, anlayamadım. Kendisini sosyal demokrat olarak adlandıran bir parti, ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin nasıl böyle tavır alabilir, gerçekten anlayamadım. Eminim ki, AP'deki sosyal demokrat parlamenterler de bu tavrı alan bir partinin Sosyalist Enternasyonal ile bağlantısını anlamıyorlardır. Çünkü sosyal demokrat partiler tarihte hep daha fazla ifade özgürlüğü için mücadele ederken, Türkiye'dekilerin kısıtlama istemeleri kabul edilebilir değil.''

Haberler