Kızından Babasına Duygusal Veda

ANTALYA'da yayımlanan aktüalite ve magazin dergisi İncity'in sahibi 36 yaşındaki Güldal Siğinç, 79 yaşında vefat eden Kore gazisi babası Sadık Siğinç için duygu dolu ifadelerle vefat ilanı verdi.

Kore'de savaşan Sadık Siğinç'in hikayesi, bugün gazetelerde yayımlanan vefat ilanıyla tanıyanları ve okuyanlarını duygulandırdı. İlanda eşi Nafiye'ye bile haber vermeden Kore savaşına giden Sadık Siğinç'in savaşta 'keşif çavuşu' olarak görev yaptığı belirtildi.

Savaşta yaralanınca Tokyo Hastanesi'ne götürülen Sadık Siğinç'in düşen künyesini bulan arkadaşlarının şehit olduğunu sandığı, radyodan adının şehitler arasında sayılmasıyla ailesinin yasa büründüğü belirtilen ilanda, eşi Nafiye'nin ise rüyasında hep yaşadığını gördüğü kaydedildi. İlanda 'keşif çavuşu' Sadık Siğinç'in, tam 2.5 yıl sonra memleketine dönerek ailesine sağ salim kavuştuğu anlatıldı.

SADIK ÇAVUŞ'UN VEFATI

Kore Cumhurbaşkanı'ndan da 'onur belgesi' alan Sadık Siğinç, dün 3 aydır tedavi gördüğü özel bir hastanenin yoğun bakım servisinde yaşamını yitirdi.

Siğinç'in yerel aylık aktüalite ve magazin dergisi İncinty'in sahibi olan kızı Güldal Siğinç, babasının bu hikayesini vefat ilanının yanında gazetelerde duyurdu. Anne ve babasının 60 yılı paylaştığını söyleyen Güldal Siğinç, "Annem öksüz bıraktın bizi diye sürekli ağlıyor" dedi.

Akciğer rahatsızlığı yaşayan babasının Devlet Demiryolları'ndan emekli olduğunu söyleyen Güldal Siğinç, "Babamın bu hikayesini Babalar Günü'nde onunla beraber yazmıştık" diye konuştu.

TOPRAĞA VERİLDİ

Antalya'da 3 aydır akciğer rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü özel hastanede dün ölen Kore gazisi Sadık Siğinç, bugün askeri törenle son yolculuğuna uğurlandı. Sadık Siğinç'in cenazesi, Muratpaşa Camii avlusuna getirildi. Buradaki törene eşi Nafiye Siğinç, 5 çocuğu ve torunlarının yanı sıra Muratpaşa Belediye Başkanı CHP'li Süleyman Evcilmen de katıldı.

Törende gazinin fotoğrafını öpen 60 yıllık hayat arkadaşı Nafiye Siğinç ayakta güçlükle durabildi. Siğinç'in cenazesi, ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Uncalı Kent Mezarlığı'nda toprağa verildi.

KUTU

İşte o ilan

VEFAT ilanının yanında yayınlanan kızı Güldal Siğinç'in kaleminden Sadık Çavuş'un hikayesi;

"Sadık Çavuş'un hikayesi...

Yıl 1950. Sadık Çavuş genç, yağız delikanlı. Yarine, 'Allaısmarladık' bile diyemeden; gözleriyle onu önce kendine, sonra Allah'a emanet ederek yürüdü gitti.

Öyleydi onların oralarda, ayıp olurdu. Öpemezlerdi birbirlerini, sarılamazlardı doyasıya. Önce İzmir'e, sonra gemilerle Akdeniz'e yola çıktılar. Suveyş Kanalı'ndan Umman Denizi'ne, oradan Büyük Okyanus'tan Hint Okyanusu'nu aşarak Japon denizlerine geldiler. Muson'da gemilerden inip askeri ciplerle çarpışacakları cepheye götürüldüler.

Sadık Çavuş cephede kocaman yüreğiyle 'keşif çavuşu' olarak görev yapar. Yine bir gece keşfe çıktığı sırada pusuya düşer. Arkadaşlarının çoğu bu pusuda ölür. Sadık Çavuş da bacağından ve göğsünden yara alır. Tokyo Hastanesi'nde 28 gün yatar. Bu arada künyesini savaş cephesinde yitiren Sadık Çavuş'un ailesinin, o dönemdeki tek iletişim aracı olan radyo; Kore'de çarpışarak ölen kahraman askerlerimizin isimlerini söylerken onun da adı geçer. Gencecik, vedalaşamadığı, ona son kez dokunamadığı karısına, dünya o saatten sonra dar gelir. Günlerce ağlar, yas tutar.

Ama tanrı ona malum eder. Rüyalarında, Sadık Çavuş ölmemiştir. Cam bir mekanın içinde öylece yatar durur. Sonunda da bir deveye biner ve yarine gelir. Rüyaları böyle der güzel Nafiye'nin.

Öyle de olur ve bir zaman sonra çıkar gelir yari ona koşarak. 2.5 yılın sonunda, dünyalar Nafiye'nin olur. Sevincinden kime ne müjde hediyesi vereceğini şaşırır.

NATO, Birleşmiş Milletler şeref madalyaları ile onurlandırılır Sadık Çavuş. ve madalyalarını yıllarca büyük bir onur ve gururla taşır, ölen arkadaşlarının adına da.

Sadık Çavuş benim babam ve bu Öykü onun yaşamının bir parçası. O yaşam bugün sona erdi.

Rahat uyu babacığım, seni çok seviyorum, şimdiden özledim.

Güldal Siğinç."

Haberler