İstanbul: "Ab Yolunda Bilim Ve Araştırma Konferansı"
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, "Yaşlanan Avrupa nüfusuna karşılık Türkiye'nin genç nüfusunu araştırmacı yenilikçi bir nesle dönüştürebilmesinin Türkiye ve AB için yeni fırsat kapılarını açacağını belirtmek gerekmektedir" dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, "Yaşlanan Avrupa nüfusuna karşılık Türkiye'nin genç nüfusunu araştırmacı yenilikçi bir nesle dönüştürebilmesinin Türkiye ve AB için yeni fırsat kapılarını açacağını belirtmek gerekmektedir" dedi.
TÜSİAD ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) düzenlediği "Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda bilim ve araştırma konferansı" The Marmara Otel'de gerçekleştirildi. Konferansa, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş, AB Komisyonu Bilim ve Araştırmadan sorumlu Üyesi Janez Potocnik ile birlikte çok sayıda davetli katıldı.
Konferansta bir konuşma yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, "Türkiye'nin AB müzakere sürecinde de ilk olarak kapatılan fasıl, bilim ve araştırma faslı olmuştur. Üyesi olma yolunda ilerlediğimiz AB'yle rekabetçi kalabilmek ve Lizbon stratejisinde belirlediği büyüme ve istihdam hedeflerini gerçekleştirebilmek için ARGE ve İnovasyonu AB politikalarının, AB finansmanının ve iş dünyasının merkezine yerleştirecek tedbirler üzerinde durmaktadır. Bu çerçevede 2010'a kadar ARGE harcamalarının gayri safi yurt içi hasıladaki payının yüzde 3'e yükseltilmesi hedeflenmektedir. Türkiye'nin AB'nin çerçeve programına katılımı, hedeflere ulaşma sürecine ciddi katkı sağlamakta. Kuruluşlarımıza yeni teknolojik standartların geliştirilmesine ortak olma fırsatı sunmakta ve AB'yle entegrasyonumuzu desteklemektedir. Türkiye'nin 6. çerçeve programında edindiği deneyimle ve sürdüreceği bilinçlendirme çalışmalarıyla 7. çerçeve programında daha da başarılı olacağına inanıyoruz. Bununla birlikte Türkiye'nin yeni programına katılım payı belirlenirken geri dönüşüm oranlarının da dikkate alınmasında yarar görüyoruz. Bu noktada yaşlanan Avrupa nüfusuna karşılık Türkiye'nin genç nüfusunu araştırmacı yenilikçi bir nesle dönüştürebilmesinin Türkiye ve AB için yeni fırsat kapılarını açacağını belirtmek gerekmektedir. Bilim, ARGE teknoloji ve inovasyon süreçlerinin birbiriyle ilişkisinin bir sistem olarak algılanarak bütünlük içinde yönetilmesine ve siyasi sahiplenmenin en üst düzeyde gerçekleşmesine de özel önem verilmelidir" dedi
Daha sonra söz alan TÜBİTAK Başkan Vekili Prof Dr. Nüket Yetiş, sanayicilerden daha çok proje beklediklerini belirtti. Yetiş, "AB'de bilim ve araştırma müzakerelerinde en büyük başarıyı üniversiteler göstermiştir. Bundan sonra sanayicilerden de projeleri artırarak desteklenmesini bekliyoruz" diye konuştu.
AB komisyonu Bilim ve Araştırmadan sorumlu üyesi Janez Potocnik ise araştırmanın bir ülkenin kilit noktası olduğunu söyledi. Potocnik, AB'ye katılımı gerçekleştirmek için standartlar olduğunu belirterek, "AB'deki pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de AB'ye katılmak için alt yapısını geliştirmeli. Küresel ekonomide rol almak için bunları yapmalıdır. Araştırmada çok önemli bir etkendir. Artık araştırma yalnız finans değil, bilgi ve araştırma yatırım demektir. Ucuz işçi küresel ekonomide yer almak için artık önemli bir etken değil, fakat bilgi artırımı bilim ve araştırma küresel ekonomide gelişmek için önemli. AB'ye girişte bilim ve araştırma faslı tamamlandı. 12 Haziran'da yaptığımız görüşmenin ardından Türkiye'nin iyi bir durumda hazırlanmış olmasından AB artık istisnai kıyaslamalara gerek olmadığı kanaatinde olduğu için, daha fazla müzakereye gerek yok. Türkiye bu faslı başarıyla geçmiştir kararını verdi. Ama bundan dolayı Türkiye rahatlamamalı daha fazla araştırmaya önem vermelidir" dedi.
Potocnik, konuşmasına şöyle devam etti:
"2010 yılına kadar AB, ARGE harcamalarının gayri safi yurt içi hasıladaki payının yüzde 3'e yükseltilmesini hedeflemektedir. Son beş yılda da yüzde 5'e yükseltilmesi hedeflenmektedir. Endüstri de araştıran politikalarını artırmalıdır. Türkiye eğitim sisteminde reforma ilgi duymaktadır. Bu da gençler için önemlidir. 7. Çerçeve Programı Türkiye'de görüşülecek araştırma aktarılacak fonların iyi kullanılması gerekir. Gördük ki AB mucizevi çözüm değildir. Bütün yaptığımız planları gerçekleştiremedik. Baş müzakereci Ali Babacan, 'AB için yapılan bütün reformlar yapısal ve prensip bakımdan Türk halkı için çok önemlidir' demiştir. Bu da son derece önemlidir".