Haberler

Hükümet Sözcüsü Çiçek'in Açıklamaları (2)

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Her Kurumun Anayasa Mahkemesi'nin Kararına Uyma Mecburiyeti Olduğunu Belirtti. Seçimlerin Öne Alınmasına, 25 Yaş Konusundaki Düzenlemenin Yapılması Şartıyla Olumlu Yaklaştıklarını Kaydeden Çiçek, Aksi Halde Yaşanan Belirsizliğin Türk Ekonomisine Zarar Vereceği Uyarısında Bulundu.

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, her kurumun Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyma mecburiyeti olduğunu belirtti. Seçimlerin öne alınmasına, 25 yaş konusundaki düzenlemenin yapılması şartıyla olumlu yaklaştıklarını kaydeden Çiçek, aksi halde yaşanan belirsizliğin Türk ekonomisine zarar vereceği uyarısında bulundu.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhurbaşkanlığı seçimi 1. turunun iptal edilmesi ile ilgili kararını değerlendirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasası olan bir ülke olduğunu belirten Çiçek, "Bu anayasada her kurumun görev, yetki ve sorumlulukları belirlenmiştir ve yürürlükte olan 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete'de hemen yayınlanır. Yasama, yürütme ve yargı

organlarını, idari makamları ve gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Dolayısıyla ortada verilmiş olan bir Anayasa Mahkemesi kararı vardır. Hukuka saygısı olan her hükümet gibi, bu kararın gereği neyse ona her kurumun uyma mecburiyeti var. Bu kararı saygıyla karşılıyoruz. Bu kararın hukuk çevrelerinde tartışılacağından da hiç şüphe yoktur. Çünkü anayasa hukuku konusunda uzman olan pek çok kişi '184 mü, 367 mi gereklidir?' bu tartışmaları yaptı. Gerekçeleri gördükten sonra da yapacaktır. Ortada uyulması

gereken bir karar var. TBMM bunun gereğini yarından itibaren yapmaya başlayacaktır" şeklinde konuştu.

Ortada iki konu bulunduğuna işaret eden Çiçek, birincisinin muhalefet partisi liderlerinin ve sözcülerinin gündeme getirdiği seçimlerin öne alınması meselesi, ikincisinin ise cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bu kararın bundan sonra toplantı yeter sayısının 367 esas alınarak bu sürecin işletilebileceğini ortaya koyduğunu kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla yarınki oylamada toplantı yeter sayısı 367 ve üzeri olursa bu şekilde oylamalar devam edecek demektir. Seçimlerin öne alınma meselesi ise bizim de üzerinde durduğumuz bir konudur. Sayın başbakan birkaç gün evvel ifade ettiler. Biz seçimlerin öne alınmasına varız. Bunda hiç tereddüt yok. Şu an seçimlere en hazır parti AK Parti'dir. Eğer seçimlerin öne alınması konusunda muhalefet partileri samimiyse, sonradan bahane bulmayacaklarsa biz bu seçimlerin biran evvel yapılmasını arzu ederiz. Bizim

bir tek şartımız var. Bir kaç ay evvel 25 yaş konusunda anayasa değişikliği yapıldı. 25 yaşını bitirmiş olanlar seçimlerin 4 Kasım'da yapılması halinde aday olabileceklerdir. Bütün partilerin desteği ile bu değişiklik yapılmıştı. Herkes bu konuda olumlu beyanda bulunmuştur. Seçimlerin öne alınması halinde 25 yaşını bitirmiş olanların bu hakları önümüzdeki seçime kadar askıya alınmış olacaktır. Aday olamayacaklardır. Seçimlerin öne alınmasıyla birlikte anayasanın 67. maddesinin son fıkrasında bir değişiklik

yapmak suretiyle bunların da bu seçimlerde seçilebilmesine imkan verecek bir düzenlemeyi birlikte yapabiliriz. Bunu süratle yaparız. Dolayısıyla seçimlerin öne alınmasını da eksiksiz, noksansız yerine getiririz. Bunun dışında parti olarak herhangi bir talebimiz, ilave şartımız yok. Şimdi hakikaten seçimin öne alınması noktasında partiler samimiyse bunun gereğini hep beraber düşünür, kısa sürede de Türkiye'deki bu tereddütleri ortadan kaldırırız. Biz millet adına görev yapıyoruz. Milletten kaçış olmaz.

Millete gitmemek olmaz. Bütün bu tartışmalar da millete gider, eninde sonunda millet bunun bir kararını verir ve sandıktan çıkan sonuca herkesin razı olması gerekir. Yeni ortaya çıkan bir durum olması sebebiyle hem partimizin hem de hükümetimizin bu yeni süreci değerlendirmesi gerekecektir. Ayrıntılı açıklamaları bu toplantılardan sonra yapacağız."

Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Çiçek, 25 yaş konusundaki değişikliğin yapılması halinde seçimlerin en erken ne zaman yapılabileceği sorusu üzerine, "25 yaş meselesinde anayasanın 67. maddesindeki engeli ortadan kaldıran bir düzenleme yaptığımız takdirde bundan sonraki süreç Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile konuşarak değerlendirilecek bir süreçtir. Çünkü seçimler bugüne kadar Türkiye'nin başarıyla gercekleştirdiği bir demokratik süreçtir. Çok partili hayata geçtiğimizden beri

seçimlerin sonuçları siyaseten tartışılmıştır ama hukuken bir tartışma sözkonusu olmamıştır. YSK ile de konuşulur. Benim bildiğim 57 günlük süreden itibaren daha sonraki zaman diliminde seçimler yapılabilmiştir. Bunlar oturulur, konuşulur. Mümkün olan sürede de bu seçimlerin yapılması faydalı olabilir. Çünkü Türkiye'yi uzun süre böyle bir belirsizlik ortamında tutmak doğru bir hadise değildir. Çünkü bakın belli bir süreden beri borsada, faizlerde, dövizde bir kısım hareketlilik var. Bu belirsizlik Türk

ekonomisine, Türkiye'de uzun süreden sonra elde ettiğimiz siyasi ve ekonomik istikrara zarar verir. Bunun da bedelini hep beraber öderiz. Büyük ölçüde millet ödedi geçmişteki sıkıntıları. Bu konu bizden ziyade YSK'nın karar verebileceği bir konudur. Bunu da çok fazla uzatmak doğru değil" diye konuştu.

Çiçek, 'Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi konusunda anayasa değişikliği yapılabilir mi?' sorusuna şu karşılığı verdi:

"Daha henüz oraya gelmedik. Yeni bir durum var, onu değerlendirmemiz gerekiyor. Yarın Meclis'in açıkladığı takvim gereği bir oylama yapılacak. Bu oylamanın sonucunu hep beraber göreceğiz. Kimsenin iradesi ne yöndedir onu ben bilemem. Geçen sefer katılmayan bu defa katılabilir, geçen sefer katılan bu defa katılabilir. Onun için yarın 15.00'i bekleriz, ona göre karar verilir."

367 sayısına ulaşılamazsa ne yapılacağının sorulması üzerine Çiçek, yarını beklemek gerektiğini kaydetti. Çiçek, "Hiç bu kadar acele etmeyin. Merdiven basamaklarını birer birer çıkalım, teker teker çeeklerdir. Bütün partilerin deıkalım. Yarın 15.00'te oylama var. Ortaya çıkan durum karşısında hem hükümetimizin, hem partimizin oturup bunu değerlendirmesi lazım" dedi.

Çiçek, "Genelkurmay açıklamasının yargıyı etkilemeye yönelik olduğu yönünde algılanabileceğini söylemiştiniz, bugünkü karardan sonra hala bu düşüncede misiniz?' sorusuna şu cevabı verdi:

"Türkiye bütün bu olağanüstü durumlar mevcut olsa dahi açık bir toplumdur. Türkiye'de herşey vatandaşın bilgisine sunuluyor, herşey vatandaşın gözü önünde cereyan ediyor. Bu karar verilinceye kadar Türkiye'de ne olup bittiyse, ne söylendiyse, ister yüksek mahkemeye yönelik, isterse onun dışında kim ne söylediyse, hangi üslupta söylediyse, neyi kastederek söylediyse bunların hepsi kayıtlara geçmiştir. Bunların bir değerlendirmesi eninde sonunda yapılacaktır. Kamu vicdanı bunları değerlendiriyor. Bu kararı

da, bu açıklamaları da değerlendiriyor."

Çiçek, bir soru üzerine Arzu ile Kamber'in hikayesini anlatarak, "Sabaha kadar dinlemişler dinlemişler, sabah gün ışımış 'Arzu mu erkekti Kamber mi erkekti?' diye sormuşlar. Bunca izahattan sonra siz hala aynı soruyu soruyorsunuz" diye konuştu.

25 yaş konusunda değişikliğin yapılamaması halinde nasıl bir yol izleneceği sorusu üzerine Çiçek, "Onu da gençler değerlendirir. Kimse bu kadar insanın seçilme hakkını elinden almamalı. Bu önemli bir konudur. 6 ay evvel bu kadar insana 'siyasete katılabileceksiniz, seçilebileceksiniz, aday olabileceksiniz' diye bir hak vermişiz. Gençlere seçilme hakkının verilmesi konusunda kim ne söyledi buna bakın. Bir kaç ay evvel bunu diyeceksiniz. Sonra ortaya çıkan sebeplerden dolayı 'bu seçimlerde aday olamazsanız

daha sonraki seçime kadar bekleyin' derseniz o zaman bunu bir hak olarak ortaya koymanın anlamı kalmaz. Her partinin sözlerinin arkasında durması gerekir. Aksi halde gençlerimiz kim bu hakkı elinden alıyorsa bunları da değerlendirir" şeklinde konuştu.

Seçim takvimine ilişkin bir soru üzerine Çiçek, herkesin seçimlerin öne alınması gerektiğini söylediğini hatırlatarak, "Yani 4 Kasım yerine öne alınsın. Artık erken seçim meselesi gündemden çıktı. 30 Haziran'da yasama yılı dolmuş oluyor. Ondan sonra seçim olsa da olmasa da Meclis tatile gireceği için yasama faaliyeti durmuş oluyor. 5. yasama yılı tamamlanmış oluyor. Olsa olsa seçimlerin öne alınmasıdır. Madem ki siyasi partilerin böyle talepleri var biz AK Parti olarak ve hükümet olarak böyle bir teklife

olumlu bakıyoruz. Bu teklifin önünde, içinde, arkasında varız. Ancak birşey söylüyoruz. Bir şart olarak değil. 6 ay evvel bu hakkı verdik. Birkaç ay evvel verdiğimiz bir imkanı elinden alırsanız siyasete güven açısından da doğru değil. Bu kadar insanı seçilme hakkından mahrum etmek de doğru değil. Bununla ilgili bir düzenleme yapılabilir. Seçim kararını parlamento verecek. Bir de süre açısından teknik zorunluluktan dolayı YSK ile görüşülecek" ifadelerini kullandı.

Çiçek, "Erken seçimi ayrı, cumhurbaşkanlığı seçimini ayrı mı değerlendiriyorsunuz?' sorusu üzerine, TBMM'nin, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı yarın değerlendireceğini bildirerek, daha evvel mutabık kalınan bir takvim bulunduğunu hatırlattı. Çiçek, "Yarın 15.00'te bu maksatla toplanacak ve bu kararın ışığında bir değerlendirme yapacak. Kendi yönümüzden olan kısım, bir taraftan cumhurbaşkanlığı seçimi, bir taraftan partilerin seçimlerin öne alınması ile ilgili talepleri. Bu konuda her zaman böyle bir

kararın içinde, önünde, arkasında olacağız. Ama 25 yaş meselesiyle ilgili olarak da gençlere verilen hakkın elinden alınmaması gerektiğini söylüyoruz. Bunun gereği yapılmazsa bunu da gençlerimiz değerlendirecektir" dedi.

(ZÇ-OK-OK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title