TÜM KATEGORİLER
Yeni Akit ve Yeni Şafak Gazetelerine Saldırı Davasında Mütalaa
Yeni Akit ve Yeni Şafak gazetelerine molotofkokteyli ve av tüfeğiyle yapılan saldırıya ilişkin açılan davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Lütfi Karabacak, 10 sanığın "terör örgütü propagandası yapmak", "örgüt üyeliği", "ateşli silah bulundurmak", "görevli...
Yeni Akit ve Yeni Şafak gazetelerine molotofkokteyli ve av tüfeğiyle yapılan saldırıya ilişkin açılan davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Lütfi Karabacak, 10 sanığın "terör örgütü propagandası yapmak", "örgüt üyeliği", "ateşli silah bulundurmak", "görevli memura direnme", "mala zarar verme", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlarından 10 yıl ila 100 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezalarına çarptırılmasını, birinin beraatini talep etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Halil Sönmez, tutuksuz sanıklar Ahmet Sebat ve Yasin Aydın, birleşen dosya sanığı Baran Karaman ile avukatları katıldı.
Duruşmada savunması alınan Baran Karaman, tutuklu sanık Halil Sönmez'in Birleşik Devrimci Parti'nin yayın organı Umut gazetesinde çalıştığını söyledi.
Yeni Akit gazetesine yakın bir yerde oturduğunu belirten Karaman, "Bu nedenle telefon baz verilerinin oraya yakın noktalardan çıkması doğaldır. Halil ile olay öncesi veya sonrasında herhangi bir telefon görüşmem bulunmamaktadır, atılı suçlamayı kabul etmiyorum, terör örgütü üyesi değilim, olayla bir ilgim yoktur, başka söylemek istediğim bir husus yoktur." dedi.
Duruşmada söz alan Cumhuriyet Savcısı Lütfi Karabacak, esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu.
Mütalaada, 11 Şubat 2016'da Bayrampaşa'daki Yeni Şafak gazetesinin binasına kimliği belirsiz kişilerce av tüfeğiyle ateş edildiği ve akabinde molotofkokteyli atılmak suretiyle yangın ve hasar oluştuğu, olayda herhangi bir can kaybı ya da yaralanma bulunmadığı belirtildi.
Aynı gün aynı saatlerde Küçükçekmece'deki Yeni Akit gazetesinin binasına da kimliği belirsiz kişilerce benzer yöntemle saldırıldığı anlatılan mütalaada, saldırı neticesinde park halindeki iki aracın ve binanın pencerelerinin zarar gördüğü, bu olayda da herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmadığı kaydedildi.
"Olaylar, silahlı terör örgütü eylemi"
Soruşturma kapsamında, güvenlik kamerası tespitleri, HTS kayıtları ve görgü tanıklarının beyanları gibi deliller birlikte değerlendirildiğinde, her iki olayda da eylemcilerin olay mahalline intikalinde kullandıkları araçların sanıklardan Halil Sönmez tarafından kiralama yöntemiyle temin edildiğinin ortaya çıktığı aktarılan mütalaada, olayların, silahlı terör örgütü eylemi olduğu vurgulandı.
Suriye'nin Kobani (Ayn el Arab) bölgesinde bazı grupların güçlerini birleştirmek üzere bir araya geldikleri ve bu kapsamda "Birleşik Özgürlük Güçleri" (BÖG) isimli bir oluşumun meydana getirildiği anlatılan mütalaada, sanık Halil Sönmez'in, örgütsel bir amaca eylemcilerle birlikte fikir birliği içinde katıldığı belirtildi.
Mütalaada, sanık Sönmez'in Türkiye genelinde ve daha çok İstanbul'da yapılan bazı toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile propaganda niteliğindeki eylemlere katıldığı aktarıldı.
Olay yeri tespitleri ve olayların görüntü kayıtlarının incelenmesi sonucunda, 22 Kasım 2015'te mayına basarak ölen "sözde Rojava Karargah Komutanı" Aziz Güler'in Sultangazi'deki cemevinde düzenlenen cenaze töreninde sanık Halil Sönmez'in aktif rol aldığı belirtilen mütalaada, cenazede yasa dışı örgütleri övücü pankartların asıldığı, sloganların atıldığı ve bu şekilde sanığın terör örgütü propagandası yaptığının eylem tutanağıyla belirlendiği ifade edildi.
Sönmez'in ayrıca bazı terör örgütü mensuplarının cenaze törenlerine katıldığının belirlendiği anlatılan mütalaada, 1 Mayıs 2015'te SDP organizesindeki Taksim Meydanı'nda kanuna aykırı toplantı ve gösteri yapmak üzere yürüyen grup içerisinde yer alan Sönmez'in örgüt propagandası yaptığı belirtildi.
Sanıklar Murat Can Emir, Yasin Aydın, Okan Kayar, Vedat Türk, Erdem Cabul, Ahmet Sebat, Çağdaş Demirel ve Muhammed Hasan Karadirek'in de çeşitli örgütlerin çağrılarına uyarak toplantı, gösteri eylemleri ve cenaze törenlerine katıldığına değinilen mütalaada, sanıkların, bu eylemlerde örgüt propagandası yaptıklarının olay yeri tespit tutanakları ve kamera kayıtlarıyla belirlendiği kaydedildi.
Mütalaada, "Sanıklardan Selim Polat'ın faaliyette bulunduğu parti binasında yapılan aramalarda, örgütsel faaliyet kapsamında bulundurulan çok sayıda doküman, afiş, pankart, dijital veri ve bu nitelikteki malzemeler ile örgütsel amaç için bulundurulan bir ruhsatsız tabanca ile buna ait mermiler ve başka bir çap tabancaya ait mermiler ele geçirildi." denildi.
Sanık Polat'ın da çeşitli eylemlerde örgüt propagandası yaptığına değinilen mütalaada, sanık Baran Karaman hakkında ise üzerine atılı suçları işlediğine dair kesin ve inandırıcı herhangi bir delil elde edilemediği aktarıldı.
Ceza istemleri
Mütalaada, biri tutuklu 10 sanığın "terör örgütü propagandası yapmak", "örgüt üyesi olmak", "ateşli silah bulundurmak", "görevli memura direnmek", "mala zarar vermek", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek", "tehlike madde bulundurmak veya taşımak", "güvenliği tehlikeye sokmak" suçlarından 10 yıl ila 100 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezalarına çarptırılmasını talep edildi.
Mütalaada, birleşen dosya sanığı Baran Karaman'ın ise tüm suçlardan beraatine karar verilmesi istendi.
Mütalaaya karşı beyanları sorulan sanıklar, son savunmalarını yapmak için süre talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Halil Sönmez, sağlığının cezaevi şartlarına uygun olmadığını, ailesinin uzakta olduğunu ve mağduriyetinin arttığını belirterek, tahliyesini istedi.
Mahkeme Heyeti, sanık Halil Sönmez'in tutukluluk halinin devamına, sanık ve avukatlarına savunma yapmaları için süre verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
