Haberler

'Türkiye'nin Resmi Dili Türkçe'

Güncelleme:

Devlet Bakanı Faruk Çelik :"Türkiye'nin Dört Yanında Yatırımlar Sürüyor"

Bursa'nın Mudanya İlçesi'nde eski Zeytin Hali'nin Sosyal Yaşam Alanı haline getirilecek projenin temel atma törenine katılan Devlet Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'nin dört bir yanında yatırımlar sürdüğünü bunun altındaki formülün de siyasi istikrar olduğunu kaydetti. Çelik, böylece dünyanın, Avrupa'nın, komşuların yaşadığı sıkıntıları Türkiye'deki vatandaşların yaşamadığını söyledi.

"TÜRKİYE'NİN RESMİ DİLİ TÜRKÇE"

Kronik soruların üstüne gittiklerini ifade eden Bakan Çelik, bunlardan birinin Güneydoğu sorunları olduğuna işaret etti. Bunu istismar edenlerin bulunduğunu anlatan Çelik, "Bunu da sağa sola çekenler var. Ne varsa açık açık konuşalım. Çıksın ortaya herkes, rengini şeklini, boyunu, posunu görelim. Bu konular konuşulmamış olsaydı eğer AK Parti bu yaşanan tabloyu örtbas etseydi, 'Bu seçimi de geçirelim, konuşmayalım, hiçbir şey yok, sorun yok' deseydi öyle inanıyorum ki ülkenin başına daha büyük işler gelecekti. Ama şimdi ne güzel oldu biliyor musunuz' Türkiye'nin lafta birliğinden yana olanların kimliklerini nasıl güzel gördünüz öyle değil mi' Şimdi de '2 dil olsun' diyorlar. Türkiye'nin resmi dili Türkçe. Kim söylüyor bunu' Türkiye'nin Cumhurbaşkanı. Kim söylüyor bunu' Türkiye'nin Başbakanı. Kim söylüyor bunu Türkiye'nin Anayasası. Hani sen birlikten bütünlükten yanaydın. Türkiye'de Kürtçe konuşmanın, başka ana dilleri konuşmanın önünde yasak mı var' Dilediğin dili konuş. İstediğin dili konuş. İstediğin dile de evet. Buna bir engel var mı' Peki, ne istiyorsun. İşte açıklığın demokrasinin güzelliği bu. O parmak bastığımız noktalarda herkes gerçek dilini ortaya çıkarmaya başladı. Ağızdaki baklalar düşmeye başladı. Şimdi siz de dostu düşmanı çok iyi biliyorsunuz" dedi.

"İKTİDAR, HAKİM, SAVCIYI ALMAYACAKSA SEN Mİ ALACAKSIN"

Türkiye'de 6 yıldır tutuklular ile ilgili maddenin ertelendiğini açıklayan Bakan Çelik, "Adam 10 yıldır içerde. Suçlu mu değil mi mahkum olacak mı olmayacak mı belli değil. 10 yıl içerde yatar mı, bekler mi adam' Ne acıdır ki bunlar Türkiye'de yaşanıyor. Bunlar yaşanınca diyorlar ki yargıda sorun var. Ne sorun var' Bina mı istiyorsunuz' Her yere Adliye Sarayı yaptık. Tamam, mı bu iş' Yetmedi ne lazım' Hakim lazım, savcı lazım. Alalım. Hakim, savcıyı da alalım dosyalar hızlı bir şekilde görülsün. Hakim, savcı alacaksınız hemen iptal ediliyor alınmıyor. Hatta bazı önemli konuşmaların devam eden davada görüyorsunuz. Bunlara hakim savcı alınmasın. Almayalım. Bunlar almasınlar hakim ve savcıyı. Bu ne demek ya' Milletin yüzde 50 oy verdiği bir iktidar hakim, savcıyı almayacaksa sen mi alacaksın' Allah aşkına nereden çıkarıyorsun bunu' Böyle saçma şey olur mu' Ne yazık ki Türkiye'de bir çok nokta konuşulmaya kapalı kalmış. Hayır Mudanya Meydanı'nda hepinize sesleniyorum. Cumhuriyet hepimizin 73 milyonun. Cumhuriyetin değerleri hepimizin. Bu 73 milyonun değeridir. Kim ne kadar sahip çıkacaksa herkes bunun bilincindedir. Hepimiz Cumhuriyete sonuna kadar sahip çıkacağız" diye konuştu.

"DEVLET ALEVİLERİ DE GÖRMEMEZLİKTEN GELMİŞ"

Konuşmanın ardından programa katılan davetliler ile birlikte Sosyal Yaşam Alanı'nın temeli atıldı. Bakan Çelik, daha sonra Alevi Kültür Derneği Mudanya Şubesi'nin düzenlediği Aşure Günü'ne katıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli'nin de bulunduğu törende kendisine ikram edilen aşureyi yedikten sonra Bakan Çelik, aleviler ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bugüne kadar Alevilerin sorunlarının dikkate alınmadığını anlatan Bakan Çelik, "Aslında devlet Alevileri de görmemezlikten gelmiş. Aleviler devletin sınırları içinde ama kendi içine kapalı vaziyette, yaşamlarını sürdüren bir topluluk olarak değer yargılarından ödün vermeden bugüne kadar gelebilmiş bir topluluk. Birinci hedefimiz aradaki derin ayrılıkları, derin uçurum diye gösterilen konuları, aslında derinlik ifade etmediğini bizzat ilgili tarafları yan yana getirdiğini aylarca tartıştık" dedi.

"MADIMAK BİR ÇATIŞMA ALANI DEĞİLDİR"

Düzenlenen çalıştaylar ile birlikte Alevilerin bakışının ve hafızasının yenilendiğini vurgulayan Bakan Çelik, "Belirlediğimiz ana noktalar var. Bunlardan birincisi Madımak'ın mutlak suretle tabelasının indirilmesi kamulaştırılması ve orada hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın anısının orda yaşatılması ile ilgili aldığımız karar gereği Madımak'ı kamulaştırdık. Şu anda Özel İdareye devrettik. Yeni projeyi Alevilerle oturup, tartışıp, belirleyip orasını yeni bir alana dönüştüreceğiz. Ama bu alan provokatörlerin dediği gibi bir çatışma alanı değildir. Bir barış alanı geçmişi unutturmayacak ama gelecekte de dostluğumuzu pekiştirecek bir alan haline geliyor" diye konuştu.

"KİMSE KİMSEYE BİR DAYATMADA BULUNMASIN"

Belirlenen noktalardan ikincisinin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile ilgili olduğuna dikkat çeken Bakan Çelik, "Çalıştaylarda geldiğimiz nokta şudur: Kimse kimseye bir dayatmada bulunmasın. Herkes neye inanıyorsa, onu yaşasın. Şimdi Din Kültürü kitaplarını değiştiriyoruz. İçinde Alevilik, Nusayrilik, Caferilik, olması gerektiği kadar, diğer mezhepler olması gerektiği kadar, bilgi olarak kültür olarak verilecek ki çocuklarımız bu konuyu bir başkasının baskısı altında veya bilgisiz olmasın. Böyle kalınca ilgisiz oluyor. İlgisiz kalınca da uyduruk bilgilerle hareket etmeye başlıyor iftiralar yanlış ithamlar başlıyor" dedi.

"STATÜ KONUSUNDA SIKINTILARIMIZ VAR"

Üçüncü olarak Cemevleri'ne statü verilmesi konusunda ittifakla karar aldıklarını belirten Çelik, şunları söyledi: "Yani Sünni kesimler eski başkanlar, yeni mevcut yöneticiler vardı. Hepsiyle birlikte karar aldık. Statü konusunda sıkıntılarımız var. Statü ne şekilde olmalıdır' diye tüm kesimlerle siyasi partilerle konuşuyoruz. Takdir edersiniz ki Türkiye bir hukuk devleti bu zorluğu da aşmak iğneyi deliğinden deveyi geçirme mücadelesi veriyoruz" diye konuştu.

"ALEVİLERİN TALEPLERİ PARTİCİLİKLE ÇÖZÜLMEZ"

Konuşmanın ardından Alevi Kültür Derneği Mudanya Şubesi Başkanı Eşref Doğan'ın ilçeye Cemevi talebinde bulunması üzerine Bakan Çelik, şu yanıtı verdi: "Bu konu 1371 yıllık bir konu. Türkiye'de Cemevleri'nin statüsü yok ama fiili olarak cemevleri var. Hukuki olarak yer almayan Cemevleri'ne 'Planda yer ayrılsın' deniyor. Bu güzel bir taleptir. Ama hukuki olarak olmayan bir mekana siz belediye başkanı olarak, kim olursa olsun bir hukuk kılıfı giydiremez. Esas mesele bu sorunu kökten çözmedir. Bu sorunu kökten çözmenin yolu da Cemevleri'ne statü vermektir. O statünün nasıl olacağı konusunda Alevi Hukukçularla, Bakanlık hukukçuları ve diğer hukukçular ile görüşüyoruz. Buna bir çare bulmamız gerekiyor. Bu çareyi bulmadan konuşulan tüm konular politiktir. Ben bu konunun politikaya alet edilmesine karşıyım. Alevilerin talepleri particilikle çözülmez. Bunu birlikte çözmemiz gerekiyor."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title