Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni - TBB Başkanı Feyzioğlu

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Yeni Yargıtay binamız, medeniyetimizin mimari ve estetik değerlerine, anlayışına uygun bir şekilde tasarlandı." dedi.

Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni'ndeki konuşmasına, 2021-2022 Adli Yılı ile yeni Yargıtay binasının ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını dileyerek başladı. Kurum, adaletin tecelli edeceği muazzam projede görev alan tüm çalışma arkadaşlarına, mimarlara, mühendislere, işçilere ve yüklenici firma ile Yargıtay'ın mevcut ve eski başkanlarına teşekkür etti.

2018'in mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teşrifleriyle temeli atılan Yargıtay Başkanlığı hizmet binası inşaatının, salgın koşullarına rağmen teslim tarihinden erken tamamlandığını belirten Kurum, bu eserle 6 ayrı yerleşkede hizmet veren Yargıtay Başkanlığının artık tek çatı altında hizmet vereceğini söyledi.

Kurum, "Tüm mühendislik, mimarlık hizmetleri, inşa işleri Bakanlığımız tarafından yapılan Yargıtay Başkanlığı hizmet binası projemiz, Temmuz 2019'da ABD'de düzenlenen 4. Uluslararası Sürdürülebilir Yapılar Sempozyumu'ndaki yarışmada 'En İyi Sürdürülebilir Ofis Kategorisi'nde birinci seçilmiştir." dedi.

Bakanlık olarak, binaların sıfır atık uyumlu ve çevre karnesi yüksek binalar olmasını sağladıklarını ifade eden Kurum, Bakanlık merkez binasında olduğu gibi yeni yaptıkları tüm kamu binalarında, hizmet binalarında, akıllı otomasyon sistemlerini kullandıklarını, doğal malzemeleri seçtiklerini, güneş enerjisi ve kendi elektriğini üreten sistemleri uyguladıklarını anlattı.

"180 bin bitki dikilmiştir"

Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yeni Yargıtay binamız da medeniyetimizin mimari ve estetik değerlerine, anlayışına uygun bir şekilde tasarlandı. Enerji verimli ve sıfır hata uyumlu bir bina olarak inşası tamamlanmıştır. Binamız yenilikçi, sürdürülebilir, çevre ve iklim dostudur. 130 bin metrekarelik peyzaj alanına sahip ve toplamda 3 bini ağaç olmak üzere 180 bin bitki dikilmiştir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak, adalet saraylarından sağlık tesislerine, bakanlık binalarından üniversitelere, stadyum ve emniyet binalarına kadar, kurumlarımızın taleplerini, talimatınız üzerine özveriyle gerçekleştiriyoruz. Başkentimiz zatıalinizin liderliğinde birbirinden güzel kamu binalarıyla, millet bahçeleriyle, ekolojik koridorlarıyla, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla, sokak sağlıklaştırma projeleriyle, tarihi kent meydanlarıyla Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında çok daha güzel bir başkent olacaktır."

"İçinde çalışılan mekanlar, hizmet kalitesi açısından önemli"

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu da konuşmasında, terörle mücadele ve yargı camiası şehitlerini rahmet ve şükranla andı.

İçinde çalışılan mekanların, hizmet kalitesi açısından önemli olduğuna işaret eden Feyzioğlu, görkemli ve işlevsel olarak nitelendirdiği, Yargıtayın yeni yerleşkesinin hayırlı olması ve Ankara Adliyesi'nin de en kısa zamanda yenilenmesi temennisinde bulundu.

Feyzioğlu, ülkece zor bir yıl geçirildiğini, Türkiye ve bölge üzerinde yüz yıllardır senaryolar yazıp oynayan güçlerin sinsi planlarıyla mücadele etmeye devam ettiklerini, Türk milletinin birbirine kenetlendiğini, devlete, birliğe, dirliğe, demokrasiye sahip çıktıklarını söyledi.

Azerbaycan ile "tek millet, iki devlet" sözünün dünyaya ispatlandığını ve Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarının kurtarıldığını ifade eden Feyzioğlu, Türk milletinin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki haklarının korunduğunu, Türkiye'nin dünyadaki mazlum milletlerin ümidi ve yol göstericisi olmayı sürdürdüğünü, bunların yanında insan hakları, demokrasi ve hukuk devletini geliştirmek için somut ve önemli adımlar atılmaya devam edildiğini kaydetti.

Devletleri yaşatan ve güçlü kılan milletlerinin sevgisi, bağlılığı, bunların nesilden nesile güçlenerek aktarılması ise vatandaşların her birinin adalet paydasında buluşmasına bağlı olduğunu ifade eden Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği olarak, bu bilinçle ve adlarında yer alan "Türkiye" ibaresinin verdiği sorumlulukla çalışmaya devam ettiklerini dile getirdi.

"Bu planın küçümsenecek hiçbir tarafı yok"

Yargı alanında ve meslektaşları için yaptıkları çalışmalara değinen Feyzioğlu, "İnsan Hakları Eylem Planı bir taahhütnamedir. Türkiye Cumhuriyetinin başı, Cumhurbaşkanı bu eylem planını eline almış ve milletine taahhüt etmiştir. Bu planın küçümsenecek hiçbir tarafı yoktur, takip edilecek yönü vardır. Biz de bu taahhütleri takip etmeye, hayata geçirilmesine her türlü katkıda bulunmaya hazırız." dedi.

Feyzioğlu, Türkiye'yi ve Azerbaycan'ı, Avrupa Barolar Birliği nezdinde çeşitli saldırılara karşı savunduklarını, Uluslararası Barolar Birliği nezdinde Türkiye'yi başarıyla temsil ettiklerini, İran Barolar Birliği ile ilişki kurmak üzere olduklarını söyledi.

Gelecek günlerde Filistin Barosunu ağırlayacaklarını, Balkan ülkeleri barolarıyla köklü ilişkileri sürdürdüklerini belirten Feyzioğlu, yeni dönemde Afrika ülkelerinin barolarıyla ilişki kurmak istediklerini ve bu çabalarla devlete destek olmayı amaçladıklarını bildirdi.

"Ermeni soykırımı iftirasına karşı uluslararası bir toplantı gerçekleştireceğiz"

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç'un girişimiyle Ankara Üniversitesi ile "Ermeni soykırımı" iftirasına karşı uluslararası bir toplantı gerçekleştireceklerini bildiren Feyzioğlu, "Türk milletinin tarihinde soykırım veya insanlığa karşı tek lekesi yoktur. Tarihin en seviyesiz iftirasına karşı savunmada kalmanın zamanı çoktan geçmiştir. Bizi insafsızca suçlayanların gerçek yüzlerini herkesin görmesini sağlamalıyız. Bunun için sömürgecilerin dünyanın dört bir yanında işledikleri suçlarla ilgili yine Ankara Üniversitesi ile iş birliği içinde uluslararası toplantılar düzenleyecek, yayınlar yapacak, devletimizi temsil edenlerin eline uluslararası toplantılarda en sağlam malzemeleri vereceğiz." ifadelerini kullandı.

Feyzioğlu, "Anayasa değişikliği süreci başladığında özellikle yargı alanında katkı vermeye hazırız. Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısına ve bağımsız savunmanın güçlendirilmesine ilişkin tespit ve önerilerimizi hazırladık." dedi.

Avukatlık mesleğinin ve meslektaşlarının çok sayıda sorunu olduğunu belirten Feyzioğlu, sorunların bir kısmının çözüldüğünü, bir kısmının çözüm yoluna girdiğini ancak azımsanmayacak sayıda sorunun ise çözüm beklediğini ifade etti.

"Çok uzun süre yeni hukuk fakültesi açılmamalı"

Bunları katılımcı ve kararlı yaklaşımla ele alarak hep birlikte çözebileceklerine inandığını belirten Feyzioğlu, şunları kaydetti:

"Çok uzun süre yeni hukuk fakültesi açılmamalıdır. Eğitim öğretim kadroları mevcutlar açısından dahi yeterli değil. Yarı hekim candan, yarı hukukçu adaletten ediyor. Uygulama yanlışlarının önemli bir kısmının sebebi, itinayla hazırlanan planlara, programlara, kanunlara ve düzenlemelere rağmen eğitim öğretim eksikliği ve tecrübe yoksunluğudur. Hukuk mesleklerine giriş sınavı tarihi bir adım oldu. Başarı eşiğinin getirilmesi eşit derecede değerli. 100 bine yükseltileceğine çok mutlu olduk. Önümüzdeki sene, 80 bin olarak eşiğin daha da yükseltilmesini, güncellenmesini umut ediyoruz. Bu eşiği geçemeyenlerin, kuralı dolanmak maksadıyla başka fakültelere girip oradan hukuk fakültesine geçme yolunu denediklerini öğrendik, önce YÖK Başkanlığımızla konuyu görüşüp oradan gerekirse ilgili makamlara konuyu arz edeceğiz.

Barolar tarafından Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca görevlendirilen avukatlar için geçerli ücret tarifesi telaffuzu zor denecek kadar az. Örneğin, asliye ceza mahkemesinde takip edilen bir iş için KDV dahil 850 lira öngörülmüş. Asliye cezaya gireceksiniz, 1-2 yıl. İstinaf'a gireceksiniz, varsa temyize gireceksiniz KDV dahil 850 lira alacaksınız. Yılda 4 tane böyle iş gelecek de geçiminizi sağlayacaksınız. Bu çok düşük. Meslektaşlarımızın yarısından fazlasının meslek kıdemi 5 yılın altında. En az 60 bin avukatın geçimi, baro görevlendirmelerine bağlı olarak gerçekleşiyor. Üzülerek ifade etmek gerekir ise on binlerce meslektaşımız bugün yıllık ortalamada asgari ücreti kazanamıyor."

İnsan Hakları Eylem Planı'nda bu görevlendirmeler için ödenen ücretlerin artırılacağı ve vergilerin düşürüleceği hususunun yer aldığını anımsatan Feyzioğlu, meslektaşlarının bu taahhüdün yeni dönemde yerine getirilmesini haklı bir heyecanla beklediklerini söyledi.

Feyzioğlu, hızla atılabilecek ilk adımın, Katma Değer Vergisi Kanununun 28. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı kararıyla vergiyi düşürmek olabileceğini vurgulayarak, 2022 yılı için ise CMK tarifesinin, avukatlık hizmetinin önemi ve vazgeçilmezliği dikkate alınarak belirlenmesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ise son 2 yılda olduğu gibi enflasyona karşı meslektaşlarını koruması temennisinde bulundu.

"Emekli maaşlarının artırılması zorunlu"

Feyzioğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Serbest avukatların emekli maaşı, onu da söylemeye dilim varmıyor ama 2 bin Türk Lirası civarında. Bir yandan emekli olun tatil yapın, dinlenin, yerinizi gençlere bırakın diyoruz ama diğer yandan 2 bin lira emekli maaşıyla emekliliği imkansız kılıyoruz. Emekli maaşlarının artırılması zorunlu. Biz kaynakları da düşündük, taşındık, bunları çalışıp önünüze bir rapor halinde sunmak istiyoruz. Koruyucu avukatlık hizmetlerinin kapsamı genişletilmelidir. Ön çalışmaları yaptık. Bu kapsamda, tapu dairelerinde gayrimenkullere ilişkin tüm sözleşmeler tarafların avukatlarının da zorunlu katılımıyla yapılması mümkün. İnsan Hakları Eylem Planı'nda da buna işaret eden cümleler var.

Yargıtay ceza dairelerinde yapılan murafaalı, yani duruşmalı incelemelerin belli ağırlıkta cezalarda talep üzerine eskisi gibi zorunlu hale getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü dinlenme hakkı bu düzenleme sonucunda kısmen ihlal edilmiş durumdadır. Eskiye dönülmesi durumunda öyle sanıyorum ki adil yargılanma hakkının gereği tam olarak yerine getirilecektir. Yargıtay, önüne gelmeyen ve gelme ihtimali bulunmayan uyuşmazlıklarla ilgili bir içtihat yaratamaz. Çünkü önüne gelmiyor, ama bir yandan da Yargıtayımıza 'içtihat mahkemesi' diyoruz, öyle olması gerekiyor. Yargıtay'ın temyizini genişletmeye çalışıyoruz. Bunun için daha genel geçer düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Temyiz denetiminin kapsamını gelin genişletelim. İmkanlar da artık müsait. Yargıtay'ın içtihat mahkemesi olma özelliğini güçlendirelim."

Haciz mahallerinde yaşanan saldırılarda çok sayıda meslektaşının hayatını kaybettiği ve yaralandığını hatırlatan Feyzioğlu, haciz mahallindeki şiddetin, sadece avukata ve orada bulunan diğer insanlara değil aynı zamanda devletin cebri icra tekeline yönelmiş bir zorbalık olduğunu söyledi.

Eline silah alıp avukata doğrultan saldırganın, bu hareketiyle devletin egemenliğine de başkaldırdığını belirten Feyzioğlu, fiili haciz işlemlerinde kolluk görevlilerinin hazır bulunması zorunluluğunun kanunla düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.

Bununla ilgili kanun değişikliği önerisi hazırladıklarını ve Adalet Bakanlığına sunduklarını aktaran Feyzioğlu, bunun yeni yasama döneminde kanunlaşmasını dilediklerini ifade etti.

Feyzioğlu, icra iş ve işlemlerine ilişkin hangi sorunların yaşandığını ve çözümlerin neler olabileceğini avukatlara sorduklarını belirterek, kendilerine 7 bin 187 yorum geldiğini, bu kapsamdaki çalışmayı, İnsan Hakları Eylem Planı ve Yargı Reformu Planı içinde Cumhurbaşkanı'na götüreceklerini söyledi.

Yeni adli yılın sağlık, refah ve huzur içerisinde geçmesi temennisinde bulunan Feyzioğlu, çalışmalarında kendilerine destek olan herkese teşekkür etti.