Sınırda patlayıcıyla yakalanan sanığa 15 yıl hapis istemi

LALE KÖKLÜ - İçerisinde bilye ve demir parçalarıyla güçlendirilmiş el yapımı patlayıcı madde bulunan sırt çantasıyla Suriye'den Türkiye'ye geçmeye çalıştığı sırada MİT ve jandarmanın ortak çalışmasıyla yakalanıp Hatay'da tutuklanan şüpheli hakkında "silah sağlama" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.

Hatay'ın Kumlu ilçesindeki Zeytin Dalı Gümrük Kapısı'ndan şubat ayında geçmeye çalışırken içerisinde patlayıcı düzeneğinin bulunduğu sırt çantasıyla yakalanan Suriye uyruklu Nidal Abdulmecit E. hakkındaki soruşturma tamamlandı.

Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, Nidal Abdulmecit E. hakkında, "silah sağlama" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.

Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Zeytin Dalı Gümrük Kapısı bölgesinde MİT Hatay Bölge Daire Başkanlığı ve İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyon neticesinde şüphelinin yakalandığı ve beraberinde bir sırt çantası ele geçirildiği belirtildi.

İddianamede, detaylı incelemesi yapılan çanta içerisinde bilye ve demir parçalarıyla güçlendirilmiş el yapımı patlayıcı madde olduğunun tespit edilmesi üzerine Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

Bomba imha uzmanlarınca yapılan kontroller sonucu, el yapımı patlayıcının zaman ayarlı ve cep telefonu ile uzaktan kumanda olacak şekilde iki ayrı anahtar sistemi bulunan parça tesirli bir düzeneğe sahip olduğunun tespit edildiği bilgisi de iddianamede yer aldı.

İddianamede savcılık sorgusundaki ifadelerine yer verilen Nidal Abdulmecit E. çantayı aldığı Ebu Ömer L. kod adlı kişi ile Afrin'in Cinderes bölgesinde kendi aşiretinden biri aracılığıyla tanıştığını belirtti.

Patlayıcıya GPS'li takip

Ebu Ömer L'nin yanına gelip çantayı teslim ettiğini anlatan tutuklu sanık, şu bilgileri verdi:

"Bir çanta olduğunu, bu çantayı Konya'ya götürmemi, karşılığında bana mükafat verileceğini söyledi. Ayrıca çantanın içerisinde ne olduğunu sorduğumda bana uyuşturucu veya bomba olduğunu söyledi. Ben de korkumdan sırt çantasını açıp içerisine bakmadım, çanta ile Türkiye'ye geçerken yakalandım. Çantayı Konya'ya götürüp müsait bir alana bırakacaktım daha sonra çantayı gelip alacaklardı. Ben çantayı Konya'da kimin alacağını bilmiyorum, çantada GPS cihazı olduğundan yerini tespit edip gelip alacaklardı. Çantayı bana veren Ebu Ömer L. isimli şahıs çantayı Münbiç bölgesindeki YPG/PKK mensubu kişilerden aldığını söyledi."

Nidal Abdulmecit E, iddianamede yer alan jandarmadaki ifadesinde ise çantayı aldığı Ebu Ömer L'nin DEAŞ mensubu olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:

"Benim bu çantayı alarak Konya'ya götürmem gerektiğini, bunun karşılığında ise cezaevinde bulunan 10 kadının tahliye edileceğini, bana da bu işin sonunda iyi bir mükafat verileceğini söyledi. Ebu Ömer L. son dönemlerde YPG/PKK terör örgütünün kontrolündeki cezaevlerinde bulunan DEAŞ'lı tutuklu kadınların kurtarılması için çalışıyor. Önceki dönemlerde de bazı kadınları para karşılığında cezaevlerinden çıkarttığını biliyorum. Cezaevinden çıkarttığı bu kadınları YPG/PKK terör örgütü Münbiç'ten getirip Ebu Ömer'e teslim ederdi. Onun da kadınları alarak terör örgütü YPG/PKK kontrolünde olan bölgelerden çıkararak diğer bölgelere gönderdiğini biliyorum."

Çantanın hangi eylemde veya nerede kullanılacağını bilmediğini öne süren Nidal Abdulmecit E, çantayı aldığı Ebu Ömer L. isimli kişiyi fotoğraflarından teşhis ederek asıl adının Abdulaziz İmraca S. olduğunu öğrendiğini kaydetti.

Türkiye Suriye Haberler