Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadelede Gençliğin Rolü" Konferansı

Kenya Afrika Politik Enstitüsü Görevlisi Prof. Dr. Peter Kagwanja "İki noktayı çok iyi anlamalıyız. Kin hisseden vatandaşlar ve savaşın sahiplerini dönüştürmemiz ve kendimize çekmemiz gerekiyor." dedi.

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Keneşi) ve Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı ev sahipliğinde düzenlenen "Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadelede Gençliğin Rolü" konulu konferans kapsamında "Şiddete Varan Aşırıcılıkla De-Radikalizasyonda ve Rehabilitasyonda Yenilikçi Metot" başlıklı panel gerçekleştirildi.

Kagwanja, şiddete varan aşırıcılık konusunda değerlendirmelerde bulundu. Terörizm konusunun kavramsallaştırılması gerektiğini dile getiren Kagwanja, UNDP'nin Addis Ababa'da organize ettiği toplantıya değindi.

Kagwanja, şiddete varan aşırıcılığın iki yönü olduğunu belirterek, "İlkinde savaşın sahipleri, buna fon verenler, ideolojilerini ve stratejilerini tetikleyenleri dönüştürebilir misiniz? Onlar barışa karşıdır. Dönüşüm konusunda onların kendi duvarları var. Onların İslam'a inandığını düşünmüyorum. İkincisi ise risk topluluğu içinde olan marjinalize edilenlerdir. İçlerinde bir kin var ve mutlu değiller. Herkesi suçluyorlar. Daha sonra savaşın sahipleri bunları dönüştürüyor. İki noktayı çok iyi anlamalıyız. Kin hisseden vatandaşlar ve savaşın sahiplerini dönüştürmemiz ve kendimize çekmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Teröristlerin homojen kategorik bir sınıflandırmasının mümkün olmadığını dile getiren Kagwanja, terör örgütlerinin sınır tanımadan eylemlerini gerçekleştirdiğini kaydetti.

Kagwanja, şiddete varan aşırıcılığı önlemek için tarafların terör gruplarına nasıl dahil olduğunun araştırılması gerektiğine dikkati çekti.

BM Terörle Mücadele Uygulama Görev Gücü Ofisi'nden Zeeshan Amin ise BM'nin şiddet varan aşırıcılığın önlenmesine önem verdiğini söyledi.

Amin, global şiddetin devam ettiğini anlatarak, bunun kendilerinin kalkınmaya daha fazla dikkat etmelerine neden olduğunu kaydetti.

Ülkelerin kendi stratejilerini hazırlamaları tavsiyesinde bulunan Amin, "BM içerisindeki iş birliklerinin hükümetler ve uluslararası ilişkilerde daha iyi olması için teşvikte bulunuyoruz. Spesifik bölgelerde de iş birliğinin hayati olduğunu düşünüyorum. Girişimcilik geliştirilmeli. Gençlere sadece beceri kazandırmak değil. İstihdam burada çok önemli. Gençler bir işe nasıl başlayacakları konusunda eğitime ihtiyaç duyuyorlar." dedi.

"İnsanları 'ötekileşme'den kurtarmalıyız"

Kazakistan Propaganda ve Rehabilitasyon Merkezi Direktörü Alim Shaumetov, de-radikalizyon konusunda çalışmalar yaptıklarını, kamu ile toplum arasında köprü görevi yaptıklarını söyledi.

Shaumetov, Kazakistan'da çok farklı dini gruplar olduğunu belirterek, bazı grupların kendilerini izole ettiğini kaydetti.

Devletin bu grupları aşırıcılıktan kurtarmak için çaba harcadığını anlatan Shaumetov, şöyle devam etti:

"Cezaevlerinde ve camilerde faaliyet gösteriyoruz. Cezaevlerinde farklı insanlar var ve etkilenme durumu orada söz konusu. Sosyal statüsü çok düşük olan insanlar etki alanında kalıyor. Esas amacımız dışarıda olan insanlarla çalışarak onları ötekileşmeden kurtarmaktır. Onların normal insanların arasında olmasını istiyoruz. Aşırıcılığın da dozu var."

Shaumetov, merkezlerinin esas görevinin önleyici çalışmalarda bulunmak olduğunu dile getirerek, Kazakistan'dan cihat adı altında gidenlerin sayısının azaldığı bilgisini verdi.

Radikalizasyonun önlenmesinde başarılı olunması için bazı maddeler belirlediklerini aktaran Shaumetov, "İnsanları insan olarak görmek, anlamak, dinlemek, işitmek önemli. İnsanlara dürüst olmaları tavsiyesinde bulunuyoruz. Sürekliliği sağlamaya gayret ediyoruz. Bunu da kamuyla beraber sağlıyoruz. Burada gözlem ve raporlama çok önemli." diye konuştu.

"Sosyal medya terör gruplarına katılımda önemli"

Bosna Hersek Çatışma Sonrası Araştırma Merkezi Kurucusu Velma Saric, bugüne kadar yaptıkları projelerin çok sayıda ödül aldığını söyledi.

Saric, medyanın aşırıcılıktaki rolünü değerlendirdiği konuşmasında, "Sosyal medyadan çok fazla terör grubuna katılım oluyor. Benim ülkemde yüzde 60 oranında genç işsizliği var. Onlarla konuştuğumuzda çok kızgınlar. Medya birtakım insanları kararlarından vazgeçirebilir." dedi.

Gençlere görünürlük sağlamak için eğitimler verdiklerini aktaran Saric, en önemli sorunun işsizlik olduğunu vurguladı.

Azerbaycan'dan Almaz Hasanova ile Pakistan'dan Mossarat Qadeem de panelde bir sunum gerçekleştirdi.

TÜRGEv Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da paneli takip etti.

Birleşmiş Milletler Kazakistan Afrika Kenya Politika Güncel Haberler