Haberler

San Sebastian Belediye Başkanı İzagirre SAN

Şenhan Bolelli - İspanya'nın kuzeydoğusundaki Bask bölgesinin önemli kentlerinden San Sebastian'ın Belediye Başkanı Juan Karlos İzagirre, Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinde ola...

Şenhan Bolelli - İspanya'nın kuzeydoğusundaki Bask bölgesinin önemli kentlerinden San Sebastian'ın Belediye Başkanı Juan Karlos İzagirre, Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinde olan ETA'nın Ekim 2011'de açıkladığı silahlı faaliyetlerini tamamen sona erdirme kararının ''Bask bölgesine barış geldi'' şeklinde yorumlanmaması gerektiğini söyledi.

Bask bölgesinde Mayıs 2011 yerel seçimlerinde Bildu koalisyondan San Sebastian Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan İzagirre, San Sebastian tarihinde ETA yanlısı, ayrılıkçı bir partiden seçilen ilk belediye başkanı olmuştu. AA muhabirine özel röportaj veren İzagirre, ETA'nın silahlı faaliyetlerini bırrakmasının geri dönüşü olmadığını, bunun Bask halkında umut yarattığını ancak barıştan konuşmak için temkinli olunması gerektiğini söyledi.

İzagirre, ETA'nın silahlı mücadelesini tamamen sonlandırdığını duyurmasından 3 gün önce San Sebastian'da yapılan, eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da katıldığı konferansta bir yol haritası çizildiğini belirterek, bu girişimlerin Bask bölgesinde çok fazla heyecan yarattığını kaydetti. Barışın tesis edilmesi ve bunun her kesimi kapsayacak şekilde yapılması fikrinin doğduğuna dikkati çeken İzagirre, ETA'nın attığı adımın farklı görüşteki kişilerin bir araya gelerek konuşmasını kolaylaştırdığını vurguladı. İzagirre, 2 yıl önce başlayan barış sürecinin biraz daha hızlı gitmesini istediklerinin altını çizerek, "ETA'nın aldığı kararın, konferansta belirlenen yol haritasıyla bağdaştığına ve taleplere karşılık verdiğine inanıyorum ancak halen gidilecek çok yolumuz ve alınacak kararlar var" diye konuştu.

ETA'nın geri adım atılmayacak bir karar aldığını vurgulayan İzagirre, "Ama bunu barış geldi olarak algılamamak gerekir. Ben, barışın her gün inşa edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bask'ta barışın olduğundan söz etmek için halen önümüzde katedecek çok yol var" ifadelerini kullandı.

-"Sokakta yapmamız gerekenler var"-

Bask bölgesinde "yeni bir sahne" olduğunu belirten İzagirre, Bask'ın bağımsızlığı için mücadele eden, ETA'nın saldırılarını bu zamana kadar kınamayan, sol görüşlü ve ayrılıkçı bir siyaset izleyen, kendisinin de üyesi olduğu Bildu koalisyonunu da bünyesinde bulunduran, ''İzquierda Abertzale'' adlı siyasi hareketin artık yasal bir zeminde olmasının bazı şeyleri kolaylaştırdığını dile getirdi. İzagirre, "Bask'ta oluşan yeni sahnenin bir dalı ETA'nın tamamen silahlı faaliyetlerini bırakması. Diğer yanı da yaklaşık 10 yıldır yasadışı durumunda olan bir siyasi oluşumun yasal zemine gelmesidir. İzquierda Abertzale'nin bir kolu olarak kurulan ve benim de üyesi olduğum Bildu artık resmi kurumlar arasında yerini alıyor ve fikirlerimizi siyasi olarak savunabiliyoruz. Tüm bu yeni sahne sayesinde geçmişte çok zor olan, siyasi rakiplerimizle konuşma fırsatını artık yakalayabiliyoruz. Ama hep söylediğim gibi bu yeterli değil. Daha yapacak çok şey var. İspanyol ve Fransız hükümetleri tarafından da adımlar atılmalı ayrıca vatandaş olarak da gün ve gün sokakta yapmamız gereken işler var" değerlendirmesinde bulundu.

Şiddetin tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini anlatan İzagirre, gözaltı ve tutuklamaların olmamasını istediklerini belirtti. ETA mahkumlarının insan haklarına uygun muamele görmeleri gerektiğine de dikkati çeken İzagirre, "Diğer yandan her vatandaşın uyması gereken kurallar tüm halklar için uygulanmak zorunda değil. Ben bağımsızlıkçı biriyim ve bağımsız bir Bask olması hoşuma gider. Benim bu fikrime saygı göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Dünyadaki her halk gibi Bask halkı da kendi arzusunu dile getirme hakkına sahip olmalı" dedi.

İspanya'da özellikle Katalonya'da yaşanan bağımszılık yanlısı gelişmelerle, halkların kendi geleceğine karar verme hakkı olup olmadığı tartışmalarının hatırlatılması üzerine ise İzagirre, "Ben, bir halkın, bir devlet hükümetinden bağımsız olarak, istese de istemese de, kendi geleceğine karar verme hakkı olduğuna inanıyorum. Bu Katalan ya da Bask halkı da olabilir ya da 2014'te olacağı gibi İskoçya halkı da olabilir. Kendi geleceğine karar vermek, halkların geleceklerine karar verme hakları ile aynı anlama geliyor. Devletlerin uyguladıkları yasalardan bağımsız olarak halkların geleceklerine karar verme hakları olmalı" yanıtını verdi.

İskoçya ve Katalonya'da gündemde olan bağımsızlık yanlısı referandumlara ''gelecek yıllarda yeni halkların da eklenebilceğini ve buna saygı gösterlmesi gerektiğini" savunan İzagirre, Bask bölgesinde 2015'de yapılmak istenen benzer bir bağımsızlık yanlısı referanduma atıfta bulundu.

Öte yandan bizzat kendisinin öncülük ettiği San Sebastian'da düzenlenen ''Yerelden barışı tesis etmek'' konulu konferans ile ilgili de görüşlerini açıklayan İzagirre, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bu konferansa gelmek istemeyenlerin de olmasını isterdik. Tüm mağdurları tanımanın benim bulunduğum mevkiinin bir parçası olduğunu düşünüyorum. Bir konu çok önemli ve bu konferansta da altını çizdik. Barış, herkesle birlikte inşa edilir. Hiçbir toplantıya, konferansa iştirak etmek için ön şart konulmaması gerekir. İleriye gitme arzusunda olmalıyız, barış sürecini geriye götürmek arzusunda değil. Çünkü barış süreci durdurulamaz. Barış, herkesle birlikte inşa edilir. Bir üst düzey olan hükümetlerin büyük kararlar almasını beklemeksizin belediye başkanlarının gün ve gün barışı inşa etmek çalışmak ve uzun yıllar acı çeken, yaralı bir toplumun birlikte yaşamasını sağlamak gibi önemli işleri var.'

Kaynak: AA / Güncel

Şenhan Bolelli Avrupa Birliği Kofi Annan İspanya Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title