Prostat Kanserinin Kitabını Yazdı

Bülent Ecevit Üniversitesi Üroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bülent Akduman, prostat kanserini, kişinin bazı hastalık göstergelerine bakarak teşhis edebileceğini ve ön tanı konularak hastalığın tamamının tedavi edilebileceğini belirtti.

Türkiye'de her altı erkekten birinin prostat kanseri olma riski taşıdığını belirten Prof.Dr. Bülent Akduman, diyet ve bazı vitaminleri alarak prostat kanseri yakalanma riskini azaltılabileceğini ifade etti. Bülent Akduman, prostat kanseri hakkında şunları söyledi: "Prostat bütün erkeklerde görülen bir organdır. Her 6 erkekten biri hayatları boyunca prostat kanserine yakalanma riskine sahip. Dolayısıyla bu hastaların erken tanısı bizim için çok önemli. Bu tedaviyi uygun biz zamanda uygulayabilmemiz açısından büyük önem taşıyor." Prostat kanserinden korkmaya gerek olmadığını anlatan Akduman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü erken tanı konulması sırasında hastaların tamamının tedavi edilme durumları mevcut. Elimizde cerrahi seçenekler ve ışın tedavisi dediğimiz radyoterapi seçenekleri var. Bazı sistematik tedavi yöntemleriyle bunların tedavisi mümkündür."

Türkiye'de ilk defa prostatla ilgili bir kitap yazdığını söyleyen Prof. Dr. Akduman, kişilerin kitabı okuyarak birçok konu hakkında bilgi sahibi olacağını ve hastalığa yakalanma riskini önleyeceğini belirtti.

Prof. Dr. Akduman, yazdığı kitapta sadece prostat kanserleri değil, prostat hastalıkları konusunda, prostatın oluşumu, prostat nedir, prostatın iyi huylu büyümeleri hakkında geniş kapsamlı bilgi bulunduğunu söyledi. Burada özellikle vurgulamak istediği noktanın Türkiye'de ilk defa bu anlamda prostat için yazılmış bir kaynak ve kitap olma özelliği taşıması olduğunu anlatan Akduman, sözlerine şöyle devam etti: "Daha önce böyle bir kitap yazılmamış olması beni buna yöneltti. Hastalarımızın güvenilir kaynaklara yönelebilmesi için böyle bir kitabın yazılmasını düşündüm. Kendi bilgilerim yanı sıra son gelişmiş bilgi ışığında özellikle herkesin anlayabileceği dilde çok fazla tıbbi terim kullanmadan bunu vermeye çalıştım. Bu kitapta hem genel bilgiler var hem de soru cevap şeklinde bilgiler mevcut. Bu yüzden hastaların anlayacağı bir dil kullandım. Bu kitapta hastaların sıkça sordukları soruların yanı sıra sormaya çekindikleri konu ve sorularda mevcut. Prostat herkeste görülebilen bir hastalık olduğunu ifade ediyoruz. Bu hastalıktan korkmamaları gerektiğini bildiriyoruz. Mutlaka hastalığın tedavisi için uzman bir doktora başvurulması gerektiğini bildiriyoruz ama biz burada hastaların kendilerine erken tanılarını koyabilmelerine yardımcı olmaya çalıştık."

Prostat kanserinin son yirmi yılda çok büyük bir artış gösterdiğini anlatan Akduman, şöyle konuştu: "Önceden hastalar çok ileri evrelerde tanı konulabiliyordu. O zamanlarda fazla tedavi imkanı yaratamadığımızdan hastalarımızı kaybediyorduk. İleri evrelerde farkına vardığımız için. Ancak PSA (Prostat Spesifik Antijen) dediğimiz kanserli hastalarda daha çok yüksek bulduğumuz bir bulgu var. Bu hastalarımıza basit bir kan tersti uygulayarak prostat kanseri yüksek riski hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Dolayısıyla bu tür hastalar bir ürolog tarafından muayene edilmesi gerekiyor. Sonrasında prostattan bir parça alarak teşhis etmememiz mümkün olunabiliyor. Erken teşhiste de bu hastalık çıkıyor tedavisi mümkün bir hal alıyor."

"KABAK ÇEKİRDEĞİ VE DOMATES YEMEK PROSTAT KANSERİ ENGELLENİR Mİ?"

Prostat kanserinden korunmanın yollarına değinen Prof.Dr. Akduman, şunları söyledi: "Prostat kanserinden korunmanın rolü diyet ve bazı vitaminlerle mümkün oluyor. Çok sıkça karşılaştığımız sorulardan birisi kabak çekirdeği ve domates yesem prostat kanseri engellenir mi? gibi sorular oldukça var bizlerde yine bunlardan bahsettik. Prostat kanseri özellikle yağlı besin yiyenlerde oldukça yüksek. Kuzey Amerika, ABD ve Avrupa da yağlı besin oldukça doğal olarak bu ülkelerde prostat kanseri daha yüksek. Asya ve Akdeniz mutfağının hakim olduğu yerlerde yağ tüketimi daha az olduğu için hastalık görülme oranı da daha azdır."

"AYAKTA KÜÇÜK TUVALETİ YAPMAKLA OTURARAK YAPMAK ARASINDA BİR FARK YOKTUR"

Kişinin ayakta küçük tuvaleti yaparken zorlanması prostat kanserine tanı olabileceğini belirten Prof.Dr. Akduman, "Prostat kanseri dünya geneline bakacak olduğumuzda erkekler arasında en sık görülen tümör. Kansere bağlı sıklıkta ikinci sırada yer alıyor. Eskiden Türkiye'de prostat kanseri diğer batı ülkelere göre daha düşük biliyorduk. 2002 yılında o zaman ki ismiyle Zonguldak Karaelmas Üniversitesi şimdiki ismiyle Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ile bir tarama çalışması yaptık. Prostat kanseri riskini belirlemek için Türkiye'de bulduğumuz veri tahmin ettiğimizden oldukça yüksekti. Batı Avrupa ve Amerika ile paralellik gösteriyordu."

Türkiye'de de aynı oranlarda oldukça yüksek karşılaşılan bir hastalık olduğunu anlatan Akduman, sözlerine şöyle devam etti: "Her altı erkekten birinin prostat kanserine yakalanma riski var. Her altı erkek hayatı boyunca prostat kanseri olma riski taşıyor. Halk arasında bilinen bir olay var. Ayakta küçük tuvaleti yapmakla oturarak yapmak arasında hiçbir fark yoktur. Yaşça büyük hastalarımız oturarak karın kaslarını kullanma ihtiyacı hissediyor. Oturarak daha çok boşaltabiliyorlar. Aslında bu bir hastalığın göstergesidir. Oturarak yapmak prostat kanserini önlemiyor ya da ayakta yapmak prostat olmana sebep değil. Eğer kişi ayakta yapamıyorsa tam olarak derhal bir üroloğa giderek tedavi olmalıdır. Bu hastalığın bir göstergesi olabilir. Bir erken tanı olabilir. Hastalığa yol açan bir şey değil belki ama hastalığın başlandığını belirten bir şey. Hastalar doğru bilgiye ulaşmalıdır. İnternete bakıldığında bir sürü kaynak var. Çok güzel kaynaklar olduğu gibi bilgi kirliliği de mevcut. Ben daha önce Türkiye'de yapılmayan bir şeyi yaparak hastaların anlayacağı dilde bir prostat kitabı yazma gereği duydum. Ben bu kitabı yazarak bir nevi bu eksiği kapatmak istedim." - ZONGULDAK

Amerika Birleşik Devletleri Bülent Ecevit Üniversitesi Prostat Kanseri Türkiye Politika Güncel Haberler