TÜM KATEGORİLER
Ezidi Aile Zaho'da Bırakmak Zorunda Kaldıkları Çocuklarına 1 Hafta Sonra Kavuştu
Işid'in ele geçirdiği Sincar'dan kaçan Ezidi aile, pasaportları olmadığı gerekçesiyle Türkiye'ye geçişlerine izin verilmeyen 1.5 ve 3 yaşındaki 2 çocuğunu Kuzey Irak'ın Zaho kentinde akrabalarına bırakıp, geldikleri Şırnak'ın Silopi İlçesi'ndeki deprem konutlarına yerleşti.
Işid'in ele geçirdiği Sincar'dan kaçan Ezidi aile, pasaportları olmadığı gerekçesiyle Türkiye'ye geçişlerine izin verilmeyen 1.5 ve 3 yaşındaki 2 çocuğunu Kuzey Irak'ın Zaho kentinde akrabalarına bırakıp, geldikleri Şırnak'ın Silopi İlçesi'ndeki deprem konutlarına yerleşti. Çocuklarına kavuşmak için yetkililere başvuran ailenin iki çocuğu, Uludere üzerinden Türkiye'ye getirilerek aileye teslim edildi Çocuklarına bir hafta sonra kavuşan anne ve baba sevinç gözyaşları döktü.
IŞİD'in ele geçirdiği Sincar'dan iki çocuğuyla birlikte kaçan Sıhıt Simi Şemu eşi Zine Halif Saleh, zorlu yolculuktan sonra Kuzey Irak'ın Zaho kentine ulaştı. Türkiye'ye geçmek isteyen ailenin çocuklarının pasaportu olmadığı gerekçesiyle geçişlerine izin verilmedi. Bunun üzerine çift çocukları, 3 yaşındaki Milat Sıhıt ile 1,5 yaşındaki Hanan Sıhıt'ı kendileriyle birlikte gelen akrabalarının yanına bırakarak 1 hafta önce pasaportlarıyla birlikte Habur Sınır Kapısı'ndan geçerek geldikleri Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde deprem konutlarına yerleştirildi.
Ezidi aile durumu Silopi'de kurulan Acil Yardım Komisyonu'na bildirerek, çocuklarının da yanlarına getirilmesini istedi. Komisyonun girişimleri sonucu Zaho'da iki çocuk Şırnak'ın Uludere İlçesi'nden pasaportsuz olarak getirilerek Mardin Midyat İlçesi'nde götürüldü. Acil Yardım Komisyonu üyesi avukat Aziz Tokay, Ezidi aile ile birlikte gittikleri Midyat'tan çocukları alarak Silopi'ye getirdi. Bir hafta sonra çocuklarını kavuşan Ezidi aile sevinç gözyaşları döktü.
Anne Zine Halif Saleh, çocuklarına kavuşmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Baba Sıhıt Simi Şemu ise, Türkiye'de herkesin kendilerine çok iyi davrandıklarını ve her konuda yardımcı olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Pasaportlardan dolayı çocuklarımızı orada bırakmak zorunda kaldık. Bunlar daha sonra Türkiye'ye yasadışı yollarla girdiler. İlk Önce Uludere'ye ardından Midyat'ta götürüldüler. Biz buradaki komisyon ile irtibata geçtik çocuklarımızın yerini öğrendik. Daha sonra avukatlar ile beraber çocuklarımızı Midyat'tan aldık. Özellikleri çocuklarımızı almamızda gece gündüz demeden çalışan herkese ayrıca Midyat'a kadar ulaşmamızı sağlayan komisyon üyelerine ve herkese çok teşekkür ediyorum. Şuan Çok mutluyum. Bir daha ne olursa olsun asla çocuklarımızı bırakmayacağız. Çünkü onlardan ayrı durmak çok zor."
Silopi Acil Yardım Komisyonu üyesi Avukat Aziz Tokay, büyük acı veren olaylara rağmen ilk kez sevindirici bir şeylerin olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Çocukların pasaportu bulunmadığı için devlet tarafından yurda yerleştirilmeleri söz konusuydu. Bunlar emzirilen çocuklar ve ailelerinden farklı kampta yer alıyordu. Bu trajedinin içerisinde yeni bir trajediler yaratıyordu. İnsani anlamda bizi sıkıntıya sokuyordu. Biz avukat olarak hukukçu kimliğimizle açık ve net şekilde şunu söylüyoruz. Bu tür konulara mekani olarak yaklaşılmamalıdır. Biz sınırın pasaportsuz bir şekilde ihlali kavramını bu olaydan dolayı kabul etmiyoruz. Çünkü canlarını kurtaran insanlardan söz ediyoruz. IŞİD'in yaptığı vahşetten kaçan insanlardan bahsediyoruz. Bütün insanım diyen herkes için geçerli bir kavram ve olağanüstü bir durumdur. Buna ilişkin genelgelerin yasal mevzuatların aceleye getirilerek düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyiz."
