TÜM KATEGORİLER
Et ve Balık Kurumu"Nu Kötüleyerek Yandaşlarına Peşkeş Çekmek Istemişler
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 2012 yılında "usulsüz şekilde hayvan getiriyor" ve "leş satıyor" şeklinde kara propaganda yaparak itibarsızlaştırmaya çalıştığı Et ve Balık Kurumunu, yandaşlarına peşkeş çekmeye çalıştığı ve Türk çiftçisini ve üreticisini dışa bağımlı hale getirmeyi...
MERVE TOPUZ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 2012 yılında "usulsüz şekilde hayvan getiriyor" ve "leş satıyor" şeklinde kara propaganda yaparak itibarsızlaştırmaya çalıştığı Et ve Balık Kurumunu, yandaşlarına peşkeş çekmeye çalıştığı ve Türk çiftçisini ve üreticisini dışa bağımlı hale getirmeyi hedeflediği belirtildi.
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkanı Bülent Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2012 yılında, paralel yapının ihanet şebekesinin o dönemki adıyla Et ve Balık Kurumuna ( Et Ve Süt Kurumu ) operasyon gerçekleştirdiğini söyledi.
FETÖ'nün, kurumu itibarsızlaştırmayı hedeflediğini aktaran Tunç, "Et ve Balık Kurumunun usulsüz şekilde hayvan getirdiği, leş hayvanları sattığı iddia edildi. O tarihlerde kurumdan 40-50 arkadaşımız suçsuz yere ceza aldı." dedi.
Tunç, FETÖ'nün kuruma yönelik operasyonlarından önce yaklaşık 40 Et ve Balık Kurumu tesisi bulunduğuna işaret ederek, "Bu sayı 10'a düşürüldü ve onlar da çalışmaz hale getirildi. 2012 yılında, genel müdür yardımcılarına ve kombina müdürlerine varana kadar tutuklanıp, içeri atıldılar. Tek amaç, bu kurumları özelleştirip birilerine peşkeş çekmekti." diye konuştu.
Hükümetin çalışmalarıyla Et ve Süt Kurumu tesisi sayısının yeniden arttığını dile getiren Tunç, "Bunların çalışması ve çalıştırılmasına hükümetimiz ciddi anlamda önem veriyor. Bu bizim için çok önemli." ifadesini kullandı.
"Toprak bizim her şeyimiz"
Milli tarım ve milli hayvancılığın Et Balık Kurumu üzerinden hedef alındığına dikkati çeken Tunç, şunları kaydetti:
"Kurum itibarsızlaştırılarak piyasadan çekilmesi sağlanmaya çalışıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşu, bunlara prim vermemesi, Et ve Balık Kurumlarını tekrar hayata geçirmesi, 'Milli Tarım' dediğimiz projenin açıklanması bunlara engel oldu. Bizim diğer ülkeler gibi bir arabamız veya telefon markamız yok. Bizim elimizde hayvancılık var. Milli tarım ve milli hayvancılık projesine hep birlikte sahip çıkmalıyız. Et Balık Kurumu hem üreticiye hem tüketiciye ciddi anlamda önem ve güven veren bir kurum. Bütün Et ve Balık Kurumları atıl vaziyete getirilmişti. Amaç bunları piyasadan çektirerek Türk üreticisini, çiftçisini dışa bağımlı bir yapıya döndürmekti. Bugün bakıyoruz ki o arkadaşlarımız boşu boşuna bu cezaları yatmış. Boşu boşuna haksız yere yargılanmış. Bu kurumlar bize lazım, hep birlikte sahip çıkmalıyız. Et Balık Kurumu milli bir kurumumuz, toprak bizim her şeyimiz. Bu nedenle önem vermeliyiz."
Tunç, yerli üreticinin desteklenmesi için Et ve Süt Kurumunun çalıştırılmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Et Balık Kurumları, piyasadan çekildiğinde tamamen özel sektörün ve dışa bağımlı bir yapının elinde kalacaktık. Bu bizim için çok önemli bir argüman, bunun kıymetini bilelim. Üretmediğimiz sürece kaybetmeye mahkumuz. Paralel yapının ihanet şebekesi, 2012'de yapmış olduğu operasyonla Türk üreticisini, çiftçisini İsrail'in Amerika'nın uşağı haline getirmek istedi. Bunlara inşallah prim vermeyeceğiz." şeklinde konuştu.
