Haberler

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, İsrail askerlerince ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto eden Filistinlilere yönelik düzenlenen saldırılara ilişkin, "Bugünkü katliam ABD ve İsrail'in ortak eseridir ve her iki devlet de bu katliamlardan birinci...

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, İsrail askerlerince ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto eden Filistinlilere yönelik düzenlenen saldırılara ilişkin, "Bugünkü katliam ABD ve İsrail'in ortak eseridir ve her iki devlet de bu katliamlardan birinci derecede sorumludur. İsrail'in elinde Filistinlilerin kanı olduğunu hepimiz biliyoruz artık ABD'nin eline de Filistinlilerin kanı bulaşmıştır." dedi.

Bozdağ, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında, Bakanlar Kurulunda iç ve dış gelişmelerin değerlendirildiğini bildirdi.

İsrail askerlerinin ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto eden Filistinlilere yönelik saldırılarına değinen Bozdağ, "Bugün Filistin'de yaşanan büyük felaketi, İsrail devletinin Filistinli Müslümanlara karşı giriştiği katliamı lanetliyoruz." diye konuştu.

İsrail askerlerinin saldırılarında şu ana kadar 55 kişinin şehit olduğunu, 2 bin 500 civarında yaralının bulunduğunu bildiren Bozdağ, şehit ve yaralı sayısının artmasından duydukları endişeyi dile getirdi.

"İsrail devleti, terörist bir devlet olduğunu bir kez daha dünyaya göstermiştir." diyen Bozdağ, bugüne kadar İsrail'in terör faaliyetleri sonucunda pek çok Filistinli'nin hayatını kaybettiğini veya yaralandığını belirtti.

Bozdağ, şunları söyledi:

"İsrail devletinin elinde daima Filistinlilerin kanı vardı ama bugünkü olaylar göstermiştir ki artık Filistinlilerin kanında ABD'nin de eli vardır. Bugünkü katliamların asli sorumlusu hiç şüphesiz İsrail devletidir. Ama İsrail kadar bu katliamlardan sorumlu olan diğer bir ülke ABD'dir, ABD yönetimidir. Zira ABD yönetiminin aldığı büyükelçiliği Kudüs'e taşıma kararı bugünkü hadiselere yol açmıştır ve ABD bunu Filistinlilerin 'büyük felaket' diye nitelendirdiği bir güne denk getirmesi de ayrıca bir tahrik unsuru olmuştur. Bugün tarihe 'kanlı pazartesi' olarak geçecektir. Müslümanlar bakımından ve İslam ülkeleri bakımından kara bir pazartesi olarak tarihe geçecektir. Türkiye, atılan bu adımların karşısında ilk günden beri, karar alındığı andan beri net bir şekilde durmuştur. Ben bu vesileyle bugünkü katliamlarından dolayı İsrail devletini ve bu katliamlara sebep olan ABD yönetimini buradan Türkiye adına bir kez daha şiddetle ve nefretle kınadığımızı ifade etmek isterim."

"Artık çözümün değil, sorunun parçasıdır"

Olayın sadece kınamayla geçiştirilemeyeceğini belirten Bozdağ, "Bütün İslam ülkelerinin ve Birleşmiş Milletlerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, dünyanın bu konuda bir ve beraber olması şarttır. Çünkü bu katliam göstere göstere gelen bir katliamdır. Kırmızı Pazartesi romanında olduğu gibi herkesin engelleme ihtimali olup, bu kötü sonucu engellemediği bir durumla karşı karşıyayız." ifadesini kullandı.

Bozdağ, Kudüs'ün tarihi, manevi ve ahdi statüsünün uluslararası toplumun teminatı altında olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Birleşmiş Milletlerin, uluslararası anlaşmaların, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının ve uluslararası hukukun teminatı altındadır. Bugün bütün bu teminatlar maalesef çiğnemiştir. Hem de bu teminatların altında imzası olan ABD tarafından çiğnenmiştir. Türkiye olarak biz atılan bu adımı yok kabul ediyoruz. Hangi adım atılırsa atılsın, hangi gelişmeler yaşanırsa yaşansın, Kudüs'ün İstanbul'daki İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Toplantısı'nda alınan Filistin devletinin başkenti olma vasfını asla değiştirmeyecektir, değiştiremeyecektir. Bugün kutlasalar da bayram yapsalar da insanlar ölürken sevinç gösterisi yapsalar da Kudüs'ün tarihi, akdi ve manevi statüsü asla değişmeyecektir. Kudüs kadimden beri olduğu gibi bundan sonra da bağımsız Filistin devletinin başkenti olmaya devam edecektir. ABD, bölgede kırılgan da olsa bugüne kadar devam eden barış sürecini maalesef attığı bu adımla yok etmiştir. ABD bölgede artık barışın, huzurun, istikrarın, güvenliğin değil, huzursuzluğun, istikrarsızlığın, güvensizliğin ve barış ortamını yok etmenin en önemli aracı haline gelmiştir. Artık çözümün parçası değildir, sorunun parçasıdır. ABD, attığı adımla bölgede az da olsa bugüne kadar varlığını sürdüren barış umutlarını yok etmiştir. Bugünkü katliam ABD ve İsrail'in ortak eseridir ve her iki devlet de bu katliamlardan birinci derecede sorumludur. İsrail'in elinde Filistinlilerin kanı olduğunu hepimiz biliyoruz, artık ABD'nin eline de Filistinlilerin kanı bulaşmıştır."

"Bizim bu büyük saldırıyı kabul etmemiz mümkün değildir"

Türkiye'nin olay karşısında en üst düzeyde tutumunu ortaya koyduğunu dile getiren Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, hükümetimiz ve devletimiz bütün gücüyle atılan bu haksız ve yanlış adımın durdurulması için çaba sarf etmiştir ama maalesef Türkiye'nin çabası buna yetmemiştir." dedi.

Birleşmiş Milletlerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin derhal harekete geçmesinin gerektiğini vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Türkiye bu anlamda Kuveyt'in ve Filistin'in yaptığı çağrılara olumlu yaklaşmaktadır ve bu çağrıların olumlu bir neticeye dönüşmesini desteklemektedir. İslam ülkeleri de atılan bu haksız adım karşısında yekvücut olmalı, birlikte hareket etmelidir. Bazılarının göstermelik tavrı, bazılarının ise sessiz geçiştirmesi asla kabul edilemez. Bu adım sadece Filistinlilere yapılmış bir haksızlık değildir. Bu adım bütün İslam ülkelerinin, bütün Müslümanların hukukuna da ayrıca bir büyük saldırıdır. Bizim bu büyük saldırıyı kabul etmemiz mümkün değildir. Kudüs konusunu oldubittilerle halledeceğini düşünenler büyük yanılgı içindedirler. Kudüs oldubittilerle statüsü değişecek, değiştirilecek bir yer değildir. Eninde sonunda terörist İsrail devleti ve bu terörist devleti koruyup kollayan ABD ve ona destek olanlar Kudüs'ü terk etmek zorunda kalacaklardır. Kudüs yine önünde sonunda gerçek sahiplerinin olacak ve gerçek sahiplerine yine bunlar tarafından teslim edilmek zorunda kalacaktır. Bugünler elbette geçici hadiselerdir. Biz tarihin akışı içerisinde Kudüs'ün gerçek kimliğiyle bundan sonra da varlığını muhafaza edeceğine inanıyoruz. Türkiye, dünya sussa da Kudüs konusunda susmayacaktır. Bütün İslam ülkeleri, Arap ülkeleri farklı bir yöne evrilse de Türkiye'nin yönü değişmeyecektir. Biz Filistin davasının bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yılmaz bir savunucusu olmaya devam edeceğiz. Kudüs'ü ve Kudüs'e dair yapılanları Türkiye en üst düzeyde yakından takip etmeye ve yapılması gereken ne varsa bunları yapmaya gayret edecektir. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu yanlış ve haksız adımların ortadan kaldırılması için çabalarını en üst düzeyde sürdürecektir."

İsrail askerlerinin saldırılarında yaralananlara şifa, hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Bozdağ, "Umarız, dileriz ki daha olumsuz hadiseler bundan sonra gelişmez, olmaz. Bu katliamlar son bulur ama maalesef gelen haberler, yaşanan hadiseler katliamın devam edeceğini gösteriyor. Onun için Birleşmiş Milletlerin, terörist İsrail devletine derhal 'dur' demesi, durmadığı zaman da bu terörist devleti durdurması şarttır. Aksi takdirde katliamların artacağı, ölümlerin çoğalacağı, yaraların artacağı ve bölgede önü alınamaz başka hadiselerin ve çatışmaların ortaya çıkması kaçınılmazdır." ifadelerini kullandı.

Bozdağ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu konudaki uyarıları dikkate almasının önemine de dikkati çekti.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Filistin Politika Güncel Haberler

title