Al Sharq Forum Genel Müdürü Uğraş: "Nihai hedefimiz, geleceğin liderlerini yetiştirmek"

Al Sharq Forum Genel Müdürü Uğraş: 'Nihai hedefimiz, geleceğin liderlerini yetiştirmek'
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Al Sharq Forum Genel Müdürü Yasin Uğraş, yıl içerisinde yaptıkları etkinlikler ve İstanbul'da düzenlenen uluslararası konferansla "geleceğin liderlerini yetiştirmek" istediklerini söyledi.

Al Sharq Forum Genel Müdürü Yasin Uğraş, yıl içerisinde yaptıkları etkinlikler ve İstanbul'da düzenlenen uluslararası konferansla "geleceğin liderlerini yetiştirmek" istediklerini söyledi.

Uğraş, İstanbul'da düzenlenen 9. Uluslararası Gençlik Konferansıyla ilgili AA muhabirine, açıklamalarda bulundu.

Al Sharq Forum olarak gençlere yönelik STK yöneticiliği, uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi alanlarında eğitim programları düzenlediklerini anlatan Uğraş, atölye ve seminerlerin yanı sıra talebe göre farklı çalıştayların da yapıldığını aktardı.

Uğraş, üçüncü faaliyet alanlarının gençlik hizmetleri olduğunu belirterek, bir yıl süren programlarıyla gençlere proje odaklı eğitim sunduklarını, her yıl düzenlenen uluslararası konferansın ise katılımcılara öğrendiklerini uygulama imkanı verdiğini kaydetti.

Forumun 37 ülkede 49 temsilciliği bulunduğunu aktaran Uğraş, bu birimlerin öğrenci toplulukları olarak yerel etkinlikler düzenlediğini, temsilciliklerdeki gençlerin de her yıl konferansa davet edildiğini ifade etti.

"5 bin 500 katılımcı ve 50'den fazla uluslararası konuşmacı

Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen konferansa iki gün boyunca yaklaşık 5 bin 500 kişinin katıldığını paylaşan Uğraş, 50'den fazla uluslararası konuşmacının yer aldığı etkinliğin temasını "Doğu'nun Şekillenmesi: Vizyondan Harekete" olarak belirlediklerini hatırlattı.

Dünyadaki dönüşüm sürecine işaret eden Uğraş, "Artık vizyondan eyleme geçme zamanı. Doğu nasıl şekillenecek, bu süreçte biz nerede duruyoruz ve gençler bu konuda ne düşünüyor sorularını tartıştık." dedi.

Konferansın ilk gününe Bilal Erdoğan'ın, ikinci gününe Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın katıldığını ifade eden Uğraş, Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Enes Efendioğlu'nun yanı sıra birçok yabancı konuşmacının da gençlerle bir araya geldiğini söyledi.

Programda 35 yaş altı gençlere öncelik verdiklerini belirten Uğraş, ana salon konuşmalarının yanı sıra ekonomi, teknoloji, psikoloji ve tıbbi bilimler gibi alanlarda ileri düzey dersler düzenlediklerini, ayrıca konuşmacılarla birebir görüşme imkanı sunan uzman klinik oturumlarının da büyük ilgi gördüğünü kaydetti.

Konferans kapsamında Filistin'e destek amacıyla çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ürünlerini sergileyebildiği bir Filistin Sokağı da kurulduğunu aktaran Uğraş, geçen yılların temalarını hatırlatarak bu seneki konu başlığının, küresel güç dengelerindeki değişimin Doğu'nun yeniden şekillenmesine etkileri üzerine, "Geçen yıl sekizincisini Gaziantep'te düzenledik ve konumuz sınırların ötesindeydi. Ondan önce İstanbul'da yapılan yedinci konferansta gençlere engelleri kaldır çağrısı yapmıştık. Son üç dört yılda yaşananlar, bu temaların bir hayalden gerçeğe dönüştüğünü gösterdi. Engelleri kaldırma vizyonu gençlerin Suriye'de özgürlük mücadelesine destek veren bir perspektife dönüştü" değerlendirmesinde bulundu.

"Doğu'nun yeniden şekillenişini ele aldık"

Uğraş, bu yılki temanın küresel güç dengelerindeki dönüşümün etkileri üzerine kurulduğunu belirterek, "Batı'nın etkinliğinin azaldığı ve bir bocalama süreci yaşadığı küresel düzende Doğu'nun yeniden şekillenişini ele aldık. Gençlerin bu süreçte söz sahibi olması gerektiğine inanıyoruz. Nihai hedefimiz, geleceğin liderlerini yetiştirmek." dedi.

Uğraş, "Gençlerin kendilerini geliştirebileceği, küresel dönüşümü okuyabileceği ve geleceğin medeniyet perspektifini inşa edebilecek bir donanım kazanmasını amaçlıyoruz." ifadesini kullandı.

Gençleri geleceğin siyasal, ekonomik ve sosyal aktörleri olarak hazırlamak istediklerini belirten Uğraş, "Hedefimiz, imkan ve potansiyellere sahip ülkelerde yeni bir medeniyet perspektifini yeniden inşa edebilecek liderleri yetiştirmek. Gençlerin bu sürece hazırlanabilmeleri için onlara fırsat sunmak istiyoruz." diye konuştu.

"Filistinli gençler, dünyaya insanlık onurunu öğretiyor"

Konferansın konuşmacılarından Pakistanlı gençlik politikaları uzmanı ve Youth Impact adlı kuruluşun CEO'su Abdul Samad Khan da konferansın gençlere üç temel alanda ilham verdiğini söyleyerek, "Birincisi, özellikle Müslüman gençler için hayati önemde olan öz güven duygusunun kazandırılması. Kimlik bunalımı yaşayan, toplumdaki yerini sorgulayan ve mevcut güç odakları karşısında ezildiğini hisseden gençler için Al Sharq önemli bir alan açıyor." dedi.

Konferansın ikinci önemli katkısının gençler arasında kurulan bağlantılar olduğuna dikkati çeken Khan, bu platformda kalıcı dostluklar ve ortak projeler doğduğunu, bu ilişkilerin konferans sonrasında da devam ettiğini aktardı.

Üçüncü olarak, bu yılki temanın "vizyondan eyleme dönüşüm" olduğunu hatırlatan Khan, "Bu etkinlik, gençleri pratik, deneyimsel ve sahada karşılığı olan adımlar atmaya yönlendiriyor. Kalbin, bedenin, zihnin ve ruhun birlikte dahil olduğu bir öğrenme süreci sunuyor" diye konuştu.

Filistin davası etrafında gelişen gençlik hareketlerine de değinen Khan, Filistinli gençlerin sergilediği direniş ve dayanıklılığın dünya genelinde algıları dönüştürdüğünü söyledi.

Khan, "Kaynaklardan yoksun olmalarına ve her gün büyük bedeller ödemelerine rağmen Filistinli gençler, dünyaya direnişi, özgürlük arayışını ve insan onurunu öğretiyor. Bu sayede Batı'da Filistin meselesi yalnızca dini bir konu olarak değil, evrensel bir insanlık meselesi olarak görülmeye başlandı." ifadelerini kullandı.

Boykot hareketlerinin ve protestoların şirketler üzerindeki etkisine de değinen Khan, bu sürecin küresel ölçekte ekonomik ve iletişimsel sonuçlar doğurduğunu belirtti.

"Boykotun etkisi açıkça görülüyor"

İsrail'i destekleyen şirketlerin boykotlardan doğrudan etkilendiğini vurgulayan Khan, "Pakistan başta olmak üzere birçok ülkede bu etkinin açıkça görüldüğünü gözlemliyorum. Sosyal bir hareketin ekonomik dünyada bu denli karşılık bulması önemli bir göstergedir" dedi.

Bazı şirketlerin Filistin anlatısını iletişim ve pazarlama stratejilerine dahil etmeye başladığını kaydeden Khan, bunun da gençlik hareketlerinin bir kazanımı olduğunu ifade etti.

Gençlere mesajında ise enerjinin eyleme dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen Khan, şunları söyledi:

"Gençlerin sahip olduğu enerji çok güçlüdür ancak eylemle desteklenmediğinde anlamını yitirir. Küçük de olsa bir adım atmaktan çekinmemek gerekir. Sosyal medyada sahip olunan iletişim gücü, iyilik ve farkındalık için kullanılmalıdır. Küçük bir hareket bile başkalarına ilham verebilir."

Khan, gençlerin kendi güçlerine inanmasının ve bu gücü yapıcı, insani ve kalıcı etki oluşturacak şekilde kullanmasının kritik önemde olduğunu sözlerine ekledi.

"Uluslararası hukukun adil olduğunu varsaymayı bırakmamız gerekiyor

Konferansın konuşmacılarından Uluslararası Filistinliler için Adalet Merkezi (ICJP) Direktörü Tayab Ali ise Filistinlilerin haklarının korunmasına yönelik hukuki girişimlerde hiçbir zaman delil sıkıntısı yaşanmadığını, aksine "yeterinden fazla delil bulunmasına rağmen" uluslararası mekanizmaların etkili biçimde işletilmediğini söyledi.

Yıllardır Uluslararası Adalet Divanında (UAD) ardı ardına alınan kararlara rağmen hiçbir somut uygulamaya geçilmediğini belirten Ali, "UAD'nin birçok kararında Filistinlilerin haklarının ihlal edildiği açıkça ortaya konuldu. Uluslararası toplumun bu hakları koruması gerektiği vurgulandı. Ancak bu kararlar neredeyse duman olup uçuyor, ne iç hukuka yansıyor ne de devletler üzerinde bir değişikliğe yol açıyor." dedi.

Ali, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant ile bazı Hamas yöneticileri hakkında tutuklama talebinde bulunmasının önemli bir adım olduğunu ifade ederken, UCM yetkililerine yönelik ABD yaptırımlarına dikkati çekti.

Uluslararası hukukun ciddi bir meşruiyet krizi yaşadığını dile getiren Ali, "Artık uluslararası hukukun adil olduğunu varsaymayı bırakmamız gerekiyor. Müslüman toplumların ve tüm duyarlı kesimlerin Batılı hükümetlere çok açık bir mesaj vermesi şart: Yasaların herkes için eşit uygulanmasını talep ediyoruz. Bu, dost ya da düşman fark etmeksizin herkes için geçerli olmalı." ifadelerini kullandı.

Müslüman ülkelerin liderlerine de sorumluluk düştüğünü vurgulayan Ali, "Batılı hükümetler bu kurumlar üzerinde hakimiyet kurmuş durumda. Müslüman ülkelerin liderleri, ticaret ve diplomatik işbirliği isteyen Batılı aktörlere hukukta eşitlik talebini net biçimde iletmelidir." dedi.

Kaynak: AA / Çağrı Koşak - Güncel
Haberler.com
500

Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

title