Gözler Cheney'in Çantasında

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Türkiye'nin önemli sorunlarından birinin Cumhurbaşkanı'nca onaylanan Vakıflar Yasası olduğunu belirterek "Türkiye'de bulunan ABD Başkan Yardımcısı Cheney'in çantasında Vakıflar Yasası'nın uygulanması ile ilgili dosya var mı?" diye sordu. Vakıflar Yasası'nın "ihanet yasası" olduğunu savunan Şandır, AKP döneminde 3 kez Vakıflar Yasası çıkartıldığını hatırlatarak "bu kanun son mu?" diye sordu.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Vakıflar Yasası ile ilgili partisinin görüşlerini dile getirdi. MHP olarak Vakıflar Yasası'na komisyon ve genel kurul aşamasında şiddetli muhalefet yaptıklarını belirten Şandır, yasanın "Türk milletinin egemenliğini ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığını tehdit eden bir ihanet yasasıdır" dedi. Yasaya muhalefeti sürdüreceklerini kaydeden Şandır, "ABD Başkanı yardımcısı Cheney'in çantasında Vakıflar Yasasının uygulanmasıyla ilgili dosya var mıdır? yok mudur, soruyoruz" dedi.

Şandır, basın toplantısında Başbakan Erdoğan'a şu soruları yöneltti:

"Bu yasaya göre Lozan Barış Antlaşması ve ikili anlaşmalarla, statüleri dondurulup, senetlerindeki amacın dışında faaliyet gösteremeyen ve yeni mülk edinemeyen azınlık vakıflarının önünün açılması, vatandaşlık esasına göre kurulan yeni vakıflarla eşitlenmesi, hatta daha imtiyazlı hale getirilmesinin amacı nedir? Vakfedenin soyundan gelenlerce yönetilmesi gereken ve 10 yıl içinde yöneticilerinin atanamaması sebebiyle vakıflar olarak Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilirken, şimdi bu kural değiştirilmekte, hayrattan olan taşınmazlarını aynı cemaate ait başka vakfa tahsis edilerek cemaat vakıflarının ebediyen yaşamasına imkan verilmektedir. Böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulmaktadır?"

-"BALAT'TAKİ RESTORASYON VE HIZLANAN MÜLK SATIŞLARI NEYİN HAZIRLIĞI?"-

Şandır, yasaya göre yabancı kişilerin Türkiye'de vakıf kurabileceğini hiçbir kısıtlama olmadan içeride-dışarıda şube, temsilcilik, işletme ve şirket açabileceğini, istedikleri kadar toprak alabileceğini, yurt dışından istedikleri kaynaktan sınırsız fon sağlayıp, yurt içinde istedikleri kişi, kuruluş ve partilere aktarabileceğini ancak mallarının haczedilemeyeceğini ifade etti. Başbakan'a "Osmanlı devletini çökerten bu dini/siyasi örgütlenmenin, tekrar getirilmesinin amacı nedir? Ülke bütünlüğünü ciddi şekilde tehdit edeceği açık olan bu düzenlemenin gerekçesi nedir?" diye soran Şandır, yasa ile Lozan antlaşması ile 1935 yasası ve 1974 Yargıtay kararlarının ortadan kaldırılacağını kaydetti. Şandır şöyle konuştu:

"Böylece bir anlamda Bizans dönemine kadar gidilebilecek, ne kadar kilise ve taşınmaz tespit edilmişse, cemaat vakıfları tarafından talep edilecektir. Bazı uzmanlara göre, bu taşınmazların sayısı şimdiden 11 bin 500'ü buluyor. Bu durumda Anadolu'daki Türk varlığı tartışmaya açılacaktır. AB fonlarıyla Balat'ta sürdürülen restorasyon ve hızlanan mülk satışları neyin hazırlığı olabilir. Bütün bunların hukuki, insani ve milli gerekçesi ne olabilir?"

-"AB-ABD İSTEDİ DİYE BU YASAYI ÇIKARMAYA NİYE MECBURUZ?"-

Fener Rum Patrik'inin yabancı devletlerle yazışmasında "Yeni Roma, Konstantinopolis ve Ekümenik Patrikhanenin Baş Patriği' unvanını kullandığını ve bunun ABD dayatması haline geldiğini kaydeden Şandır, Erdoğan'a ayrıca şu soruları yöneltti:

"Hükümetin görmezden geldiği, Lozan antlaşmasına aykırı olan bu fiili durum, yeni düzenleme ile hukuki bir konum kazanarak, Patrikhane, temel hedefi olan egemen devlete dönüşmeyecek mi? Bu durum ülkemiz için büyük bir tehlike teşkil etmiyor mu? Bu kanun son mu? Bununla AB yetinecek mi? AİHM üzerinden binlerce dava Türkiye'yi beklemiyor mu? Bu düzenlemelerin mütekabiliyetle izahı yapılabilir mi? Bu kanunu olduğu gibi almayı neden düşünmüyorsunuz? AB-ABD ikilisi istedi diye, bu yasayı çıkarmaya neden mecburuz?"

Vakıflar Yasası'nı Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliğine karşı bir tehdit olarak nitelendiren Şandır, basın toplantısında bir soru üzerine AKP'yi iktidara küresel güçlerin taşıdığını savunarak, "Türkiye'yi kontrol altında tutmak isteyen küresel güçler, dini ve siyasi amaçlı bir örgütlenmeyi gerekli görüyorlar. Vakıflar yasasının amacı bu. AKP niye mecbur? Çünkü AKP'yi iktidara taşıyan güçler... Bunu Türk toplumunun dışındaki küresel güçler olduğunu herkes çok iyi biliyor. Bu bir taahhüdün mecburiyetidir" dedi. (ANKA)

(EG/ZG)

Haberler