KTO Başkanı Gülsoy: "Gelecek, teknolojiyi en çok kullananların değil, teknolojiyi insani değerlerle en iyi harmanlayanların olacaktır"

KTO Başkanı Ömer Gülsoy, yapay zekanın iş dünyasındaki rolüne dikkat çekerek, gelecekte teknolojiyi insani değerlerle en iyi şekilde harmanlayanların öne çıkacağını vurguladı. Yapay zekanın sadece bir araç olduğunu ve insanın önemli rolünü koruması gerektiğini ifade etti.
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, geleceğin teknolojiyi en çok kullananların değil, teknolojiyi insani değerlerle en iyi harmanlayanların olacağını söyledi.
KTO Başkanı Gülsoy, odanın ev sahipliğinde düzenlenen "İş'te Yapay Zeka" etkinliğinde konuştu. Başkan Gülsoy, "Artık çok net bir gerçekle karşı karşıyayız: Yapay zeka sadece sohbet eden bir teknoloji değildir. Satıştan müşteri hizmetlerine, üretim planlamasından yazılıma kadar iş dünyasının adeta "beyaz yakalı kasını" otomatikleştiren bir dönüşüm aracıdır. Ancak altını özellikle çizmek isterim ki; Yapay zeka insanı devreden çıkarmak için değil, insanla birlikte çalışmak için vardır. Gelecek; teknolojiyi en çok kullananların değil, teknolojiyi insani değerlerle en iyi harmanlayanların olacaktır. Unutmayalım: Yapay zeka cevapları verir; ama hangi sorunun sorulmaya değer olduğuna hala biz insanlar karar veriyoruz. Bugün dünyanın her yerinde sorulan ortak bir soru var: "Yapay zeka işimi elimden alacak mı?" Bu soru, küresel ölçekte ciddi bir kaygı oluşturuyor. İşte tam da bu noktada şirket liderlerinin sahip olması gereken en kritik beceri teknik bilgi değil, psikolojik liderliktir. Çalışanların hata yapmaktan korkmadığı, kaygılarının doğru şekilde yönetildiği, öğrenmenin teşvik edildiği kurum kültürleri oluşturmak zorundayız. Bireysel düzlemde ise yapay zekanın henüz sahip olmadığı en büyük avantajımızı yani empati ve duygusal zekamızı güçlendirmeliyiz. Çünkü gelecek; sadece bilenlerin değil, anlayanların dünyası olacaktır. Doğrusal olmayan, neden-sonuç ilişkilerinin koptuğu bir çağdayız. Küçücük bir virüsün tüm dünyayı durdurabildiği, ezber bozan senaryoların hayatın bir parçası haline geldiği bir dönemden geçiyoruz. Bu ortamda kritik olan şey; planlara körü körüne bağlı kalmak değil, doğru yöne odaklanabilmektir" diye konuştu.
Gülsoy, "Yapay zeka size veriyi verir, kodu yazar; ama o kodun hangi stratejik düşüncede, hangi etik değerlerle kullanılacağına insan karar verir. Esneklik gösterebilen, düşünceyi doğru okuyabilen ve değişime hızlı uyum sağlayabilen zihinler rekabette öne çıkacaktır. Öte yandan, algoritmaların nasıl karar verdiğini tam olarak bilemediğimiz bir "kara kutu" dönemindeyiz. Bu nedenle veri okuryazarlığı kadar, insan sezgisi de her zamankinden daha kıymetlidir. Yapay zeka cevap üretir; insan ise doğru soruyu sorar. Bugün sıkça duyduğumuz "Prompt Mühendisliği" kavramı, aslında makineyle doğru iletişim kurabilme sanatıdır. ve bu beceri, yeni çağın okuma-yazmasıdır. Şirketler için yol haritası artık çok nettir, hibrit zeka. Yani yapay zekayı bir araç olarak değil, bir ekip arkadaşı olarak konumlandırmak. Başarı; insanı devreden çıkarmakta değil, insan, yapay zeka iş birliğini, yani artırılmış zeka yaklaşımını hayata geçirebilmekte yatmaktadır. Rutin, veri yoğun ve analitik işleri yapay zekaya devrederken; strateji, etik ve ilişki yönetimi gerektiren alanlarda insana yatırım yapmalıyız. Bu nedenle bugün; dijital dönüşümün ve sürdürülebilirliğin yanına, üçüncü ve belki de en kritik dönüşüm alanı olarak insanı ve kurum kültürünü koymak zorundayız. Yapay zeka kadar, yapay zeka ile omuz omuza çalışacak insanı da tasarlamak, şirketlerimizin temel gündem maddesi olmalıdır" şeklinde konuştu. - KAYSERİ

















