Haberler

İhracatta 4 Milyar Dolarlık Fazla Altın İthali

Güncelleme:

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2011 yılı kayıtlarına göre ihracattan 4 milyar dolarlık fazla altın ithal edildiğini söyledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2011 yılı kayıtlarına göre ihracattan 4 milyar dolarlık fazla altın ithal edildiğini, bu ithalatın geçen yılki dış ticaret açığı ve cari açık rakamlarını olumsuz etkilediğini hatırlatarak, "Burada hiç kimse sesini çıkarmıyor. Şimdi ihracat yapılıyor. 'Niye yapıldı, niye İran'a oldu-' Nasıl ithalat yapıldıysa şimdi de ihracat yapılmış" dedi.

Büyükekşi, 2009 krizinde de benzer bir durum yaşadığını, o zaman da altın ihraç etmezken, birden bire İsviçre'ye altın ihraç etmeye başlandığını kaydetti.

Mehmet Büyükekşi, Anadolu Ajansı'nın (AA) İstanbul'da Finans Editörlüğü bünyesinde başlattığı AA Finans Masası'na konuk oldu.

Yıl sonu parite ve kur tahminine ilişkin soruya Büyükekşi, "TİM olarak 3 ayda bir yaptığımız ihracat eğilim anketine göre, ihracatçıların 1,85 dolar yıl sonu beklentisi var. 1,30 ile 1,35 arasında parite beklentimiz var. Burada 2,35 civarında da Avro beklentimiz var" yanıtını verdi.

-"Bu yıl yüzde 4-5 arası büyüme bekliyoruz"-

Bu ankette büyümeyle ilgili yüksek beklentiler olduğunu dile getiren Büyükekşi, şunları kaydetti:

"6,2 gibi bir büyüme beklentisi vardı. Onun çok yüksek olduğunu düşünüyoruz. Bizim TİM olarak beklentimiz 4-5 arası bir rakam. Şu anda Türkiye'de özellikle hala bizim ihracatımızın büyük bir kısmı AB'ye olduğundan dolayı son günlerdeki gelişmeleri olumlu görüyoruz. Avro-dolar paritesinin 1,30'un üzerine çıkması bizim açımızdan olumlu. Çünkü baktığınızda ihracat kayıtları hem dünyada hem Türkiye'de dolarla tutuluyor. İlk 8 aydaki otomotiv ihracatında parite kaybından doğan rakam 1 milyar dolar. O yüzden de parite ne kadar yukarıya çıkarsa bizim açımızdan o kadar olumlu. Yani 1,35'lere çıksa daha memnun oluruz."

-"Temmuz'da Almanya'ya ihracat yüzde 20 düştü"-

Bu yılın ilk 6 ayında Almanya'ya ihracat düşüşünün yüzde 3 olduğunu ama, Temmuz ayında bu düşüşün yüzde 20'ye ulaştığını vurgulayan Büyükekşi, "Ağustos ayında da yüzde 17 düştü. Şimdi biz hiç Almanya'dan böyle bir şey beklemiyorduk. İlk 8 ay yüzde 7 Almanya'ya ihracatımız düşmüş oldu. Almanya bizi çok yanılttı" dedi.

Eylül ayından umutlu olduklarını dile getiren Büyükekşi, "Rakamlara bakıyoruz, daha iyi gidiyor şu anda. Avrupa da kötü gitmiyor. Avrupa'da da güzel gelişmeler var. İnşallah bundan sonra oradaki iyileşme bizim rakamlarımıza da olumlu yansır diye bir beklentimiz var. Bu gerçekleşirse önümüzdeki 2013 yılı da daha farklı olabilir diye düşünüyoruz" bilgisini verdi.

-"Altında ithalat normal görülüyor da ihracat niye normal görülmüyor"-

Altın fiyatlarındaki dalgalanmanın ihracatı ne yönde etkilediği ve İran ile Türkiye arasındaki altın ihracatına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Büyükekşi, şöyle konuştu:

"2009 krizinde de aslında benzer bir durum oldu. Kayıtlara bakarsanız rahatlıkla görebilirsiniz. O zaman da biz yine altın ihraç etmezken, birden bire İsviçre'ye altın ihraç etmeye başladık. Şimdi de İran'a altın ihraç ediyoruz. 2011 yılı kayıtlarında biz ihracatımızdan 4 milyar dolarlık fazla altın ithal etmişiz külçe altın olarak. 4 milyar dolar altını fazladan ithal etmişiz ve bizim geçen seneki hem dış ticaret açığımızda hem cari açığımızda bu bizi olumsuz etkilemiş.

Şimdi bu yıl da tersi bir durum gerçekleşiyor. İlk 7 ayın rakamları var şu anda elimizde. Baktığımızda biz şu anda daha fazla altın ithal ediyoruz, daha fazla altın ihraç ediyoruz. Bunun nereye olduğu çok önemli değil. İran'a olabilir, bundan önce de İsviçre'ymiş 2009 yılında."

Bu konuyu Nasreddin Hoca'nın "Kazan" hikayesine benzeten Büyükekşi,

"Şimdi 2011 senesinde 4 milyar dolarlık fazla ithalat yapılmış. Burada hiç kimse sesini çıkarmıyor. Şimdi ihracat yapılıyor. 'Niye yapıldı, niye İran'a oldu-' Bence burada hiçbir şey yok. Nasıl ithalat yapıldıysa, şimdi de ihracat yapılmış" dedi.

Büyükekşi, bu altın ihracatının TİM kayıtlarına yansımamasını ise, "Çünkü daha önceden çıkan bir tebliğ ile bu külçe altın, 'para yerine geçen' olarak sayıldığı için bizim kayıtlarımıza yansımıyor" şeklinde açıkladı.

-Oryantal tütün üretimi-

Oryantal tütün üretimine ilişkin soruyu ise Büyükekşi, şöyle yanıtladı:

"55 bin çiftçi, aile başına 250 bin kişiyi etkileyen bir durum. Bu Türkiye'nin değil, Dünya Sağlık Örgütü'nün vereceği bir karardır. Oryantal tütünün en kalitelisi Türkiye'de yetişiyor. Biz olaya ihracatımız açısından bakıyoruz. Yaklaşık 500 milyon dolar ihracat rakamını dün ifade ettik. Biz olaya sigara olarak bakmıyoruz. Eğer üretimle ilgili bir kısıtlama söz konusu olursa, bunu aynı üretimi yapan ülkeler başka yetiştiricilerden temin edecekler. Çin başta olmak üzere şu anda bu üretime başlamış durumdalar. Bir taraf kısıtlanıp bir tarafa yol verilmesi doğru hareket olmaz. Türkiye'de ve dünyada tütün üreticileriyle ilgili sıkıntı ortaya çıkma durumu var."

-"Nükleer enerjiyi destekliyoruz"-

Dış ticaret açığının en önemli nedeninin enerji ithalatı olduğunu anlatan Büyükekşi, "Uzun vadede alınması gereken tedbirler var. Başta nükleer enerji olmak üzere, yenilenebilir enerji, rüzgar gibi, HES'ler gibi, güneş enerjisi gibi, bunların bir an evvel belli bir süreç içerisinde hayata geçmesi gerekiyor. Türkiye'nin cari açığını yönetebilmesi ve dışa bağımlılığını azaltabilmesi açısından biz nükleer enerjiyi destekliyoruz. Nükleer enerji yatırımının bir an önce hayata geçirilmesini talip ediyoruz" diye konuştu.

-"İhracatın büyümeye net katkısındaki artış ivmesi devam edecek mi"-

Büyükekşi, "İhracatın büyümeye net katkısındaki artış ivmesi devam edecek mi-" sorusu üzerine de, "Biz onu çok önemsiyoruz. Temmuz ve Ağustos ayında küçük de olsa ihracatımızda bir düşüş yaşandı. Ama Eylül ayından itibaren toparlayacağını, Ekim, Kasım ve Aralık ayında da devam edeceğini düşünüyoruz. Türkiye'nin büyümesine geçen yılın sonundan ve bu yıl itibariyle en önemli katkıyı ihracatın vereceğini düşünüyoruz" dedi.

-"İhracatçı VOB'da kur riskinden korunmak amacıyla 'hedge' işlemleri yeterince yapıyor mu"-

Büyükekşi, "İhracatçı VOB'da kur riskinden korunmak amacıyla 'hedge' işlemleri yeterince yapıyorlar mı-" sorusunu da şöyle cevapladı:

"VOB'la Halk Bankası ve Eximbank ile bu konuda protokol imzaladık. Şuan bunu anketle ölçüyoruz. Ben hep diyorum ki, ihracatçı firmalar reel yaptıkları işten para kazansın, spekülatif dövizdeki dalgalanmalarda ne para kaybetsin ne kazansın. Yaptığı ihracatın karı neyse ondan para kazanması lazım. Onun için biz

'hedge' ve 'future'la ilgili bir takım sözleşmeler yaptık, bir takım eğitim çalışmaları yaptık.

Eğer fiyat veriyorsa ihracatçı bugün, siparişi alıyorsa, dövizin gelmesini beklemeden siparişin ardından ya 'hedge' yada 'put' işlemini gerçekleştirebilir. Döviz ve lira olarak değil, bazı ana ham maddelerini dolar olarak alıyorsa, ihracatını Avro'ya göre yapıyorsa, dolar ve Avro 'swap' mutlaka yapması lazım. Böylelikle ne ilave bir kar ne ilave bir zarar kesinlike söz konusu olmaması lazım."

(Bitti)

Muhabir: Elif Ferhan Durmuş/Semra Orkan/Mücahid Eker/Sümeyye Dalkılınç

Yayıncı: Zekeriya Gülün - İSTANBUL

Kaynak: AA / Ekonomi

Mehmet Büyükekşi Türkiye Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title