DHA YURT BÜLTENİ-4

1)GÖLDE KAYBOLAN GENCİN CESEDİ BULUNDU

Adana'da dün serinlemek için girdiği Seyhan Gölü'nde suya batarak kaybolan Mert Kurt'un (17) cesedi bulundu. Olay, dün saat 18.30 sıralarında Sarıçam ilçesi Çukurova Üniversitesi Kayıkhanesi'nin arka tarafında bulunan ormanlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, Mert Kurt ile dört kuzeni vakit geçirmek ve serinlemek için ormanlık alanın aşağısında bulunan göl kıyısına gitti. Kıyıda bulunan iskeleye çıkan 5 kuzen, burada bir süre vakit geçirdikten sonra göle girmeye karar verdi. Mert Kurt ve 2 kuzeni göle girerken, yüzme bilmeyen diğer iki kişi ise dışarıda kaldı. Bir anda çırpınmaya başlayan Mert Kurt, kuzenlerinden yardım istedi. Suda çırpınan Mert'i kurtarmaya çalışan kuzenleri başarılı olamadı ve genç bir süre sonra batarak gözden kayboldu. İhbar üzerine olay yerine gelen su altı polis ekipleri gölde arama çalışması başlattı. Uzun süre arama yapan ekipler, havanın kararması nedeniyle çalışmalarını bugün sabah saat 08.00'de tekrar başlatmak üzere sonlandırdı. Mert Kurt'un cansız bedeni, saat 09.30'da su altı polisi tarafından bulundu. Kurt'un yakınları bu sırada fenalık geçirdi. Kurt'un cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürüldü.

Görüntü Dökümü:
------------------------
Olay yeri Genel
Cenaze aracı
Ambulans
Cenaze aracı gidişi

Haber: Nuri PİR-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

===================================================

2)EŞİNİ KAÇIRDIĞINI ÖNE SÜRDÜĞÜ ADAMI VURDU

Konya'da fırıncı Hasret Küçükbülüç (29), 2 yıl önce eşi Rabia K.'yı (27) kaçırıp onunla birlikte yaşadıklarını öne sürdüğü Gökhan K.'yı (32), av tüfeğiyle vurarak yaraladı. Tedaviye alınan Gökhan K.'nın hayati tehlikesi devam ederken, gözaltına alınan Küçükbülüç ise tutuklandı. Olay, cuma günü saat 21.00 sıralarında Sahibata Mahallesi Kadı İzzettin Sokak'ta meydana geldi. Hasret Küçükbülüç, 2 yıl önce eşi Rabia K.'yı kaçıran ve birlikte yaşamaya başlayan Gökhan K. ile sokakta karşılaşınca tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Küçükbülüç, otomobilinde bulunan av tüfeğini alıp, Gökhan K.'ye ateş açtı. Gökhan K., göğüs ve karın bölgesinden, bu sırada sokaktan geçen Hüseyin Gök ise yerden seken saçmaların vücuduna isabet etmesi sonucu yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar, ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Gökhan K.'nın hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi.
Olayla ilgili çalışma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüpheli Hasret Küçükbülüç'ü kısa süre sonra suç aleti tüfekle birlikte yakalayarak gözaltına aldı. Küçükbülüç, Gökhan K.'nın 2 yıl önce eşini kaçırıp birlikte yaşamaya başladığını, bu nedenle aralarında husumet olduğunu söyledi. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Hasret Küçükbülüç, 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Şüphelinin sağlık kontrolüne getirilmesi
Sağlık kontrolünden çıkartılması

Haber- Kamera: Tolga YANIK/KONYA-

==================================================

3)PAZARDA HIRSIZLIK YAPAN 9 ÇOCUK ANNESİ YAKALANDI

ADANA'da semt pazarında alışveriş yapan 3 kadının cüzdan ve cep telefonlarını çaldığı iddia edilen 9 çocuk annesi Nazlı Ayşe K. (46), yakalandı. Olay, Seyhan ilçesi Barboras Mahallesi'nde meydana geldi. 12 Haziran'da pazarda alışveriş yapan Şükran G. ile Sümeyye C.'nin cüzdan ve cep telefonları çalındı. 19 Haziran'da yine aynı pazarda Zeynep D.'nin cep telefonu ve cüzdanı çalındı. Her üç olayla ilgili çalışma başlatan Hırsızlık Büro Amirliğ ekipleri, şüphelinin eşkalini belirleyerek, pazarda önlem aldı. Nazlı Ayşe K., aynı pazarda dolaşırken yakalandı.
Hırsızlık suçundan kaydı olduğu saptanan Nazlı Ayşe K., emniyetteki sorgusunda, "Eşimden ayrıyım, çadırlarda kalıyorum. 9 çocuğum var" dedi.
Nazlı Ayşe K.  emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Zanlının adli tıp birimine getirilmesi
Zanlının adli tıp biriminden çıkışı
Ali tıp tabela

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

==================================================

4)TİLKİ, YOLDA OTURUP ARAÇLARI SEYRETTİ

Rize'nin İkizdere ilçesi Ovit Dağı mevkiinde karayoluna çıkıp oturan tilki, gelip geçen araçları seyretti. Sürücülerin verdiği yiyecekleri yiyen tilki, bir süre sonra gözden kayboldu. Doğa Koruma ve Milli Parklar 12'nci Bölge Müdürlüğü ekipleri, Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde yaban hayatı envanter belirleme çalışması yaptı. Teknik ekiplerin sahada yaptığı çalışmada yaban hayatının yaşadığı sulak alanlar, sarp kayalıklar ile ormanlık alanlar gözlemlendi. Çalışmada ayı, tilki, çengel boynuzlu dağ keçisi, çakal, domuz türlerinde artış gözlendi. Bölgede özellikle ayı ve tilki popülasyonunda yoğun artış olduğu belirlendi.
Karadeniz Bölgesi'nde yerleşim yerlerine inen tilkiler, ilgi odağı oluyor. Rize'nin İkizdere ilçesi Ovit Dağı mevkiinde indiği yolda oturan tilki, gelip geçen araçları seyretti. Sürücülerin şaşkınlıkla izlediği tilki, bırakılan yiyecekleri yedi. Karnını doyuran tilki, bir süre sonra sarp kayalıklarda gözden kayboldu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Tilkinin görüntüsü
-Detaylar
-Tilkinin fotoğrafları

Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR/RİZE-

========================================================

5)ORMANYA KARAVAN VE ÇADIR KAMPÇILARININ UĞRAK YERİNE DÖNÜŞTÜ

Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde bulunan Doğal Yaşam Parkı Ormanya, karavan ve çadır kampı yapanların gözde bölgesine dönüştü.
Ormanya Doğal Yaşam Parkı'nda bulunan karavan ve çadır kamp alanında 24 saat güvenliğin yanı sıra su, elektrik, lavobolar ve karavanlara özel şarj istasyonu gibi temel hizmetler de sağlanıyor. Tatillerine Türkiye turu ile devam eden uluslararası kampçıların duraklarından biri de Ormanya Doğal Yaşam Parkı oldu.

ALMAN ÇİFT HOBBİT EVLERİNİ ÇOK SEVDİ
Çocukları ile birlikte karavanlarıyla Türkiye turuna çıkan Alman çift Ormanya içersinde bulunan Hobbit evlerinde, uzun süre vakit geçirip bol bol hatıra fotoğrafı çektiler. Tercüman aracılığıyla yaptığı konuşmada Hobbit evlerine hayran kaldıklarını söyleyen Anna Addiye "Hobbit evlerini görmek için Yeni Zellanda'ya gitmeye gerek kalmadı, Hiç böyle bir şey beklemiyorduk. Özellikle çocuklarımız için inanılmaz bir deneyim oldu" diyerek bir süre Ormanya'da vakit geçirdikten sonra gezilerine devam ettiler.

"KAMPÇILAR YABAN HAYATINI YAŞIYOR"
Burada karavan ve çadırlarıyla kamp yapanlar, aynı zamanda yaban hayatını da yaşıyor. Kampçılar alanda Kızıl geyik, Ala geyik, Ceylan, Karaca gibi türler karşısında zaman zaman şaşkınlıklarını gizleyemiyor.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Ormanya'da karavan ve çadır kuran kampçılar
-Kampçılarla röp
-Ormanya'dan detaylar

HABER: Ergün AYAZ - KOCAELİ

========================================================

6)700 YILLIK BASTONLARA, ORTADOĞU ÜLKELERİNDEN RAĞBET

BİTLİS'in Adilcevaz ilçesinde yaşayan baston ustası Cumali Birol'un (50), 700 yıllık ceviz ağacından yaptığı bastonlara, Ortadoğu ülkelerinden talep gelmeye başladı. Birol, TRT-1 ekranlarında yayınlanan Payitaht Abdulhamid dizisinde Abdulhamid rolünü canlandıran Bülent İnal'ın kullandığı özel tasarım bastonların diziyle birlikte Katar, Dubai ve Bahreyn gibi ülkelerde de talep olduğunu söyledi. Adilcevaz ilçesinde yaşayan baston ustası Cumali Birol'un Payitaht Abdulhamid dizisi için yaptığı 700 yıllık ceviz ağacından yaptığı zümrüt ve yakut taşlarıyla süslenmiş gümüş işlemeli bastonlar, diziyle birlikte Ortadoğu ülkelerinde de talep gelmeye başladı. Birol, özel tasarım bastonların diziyle birlikte Katar, Dubai ve Bahreyn gibi ülkelerde de talep olduğunu söyledi.

Birol, gümüş süslemeli bu bastonların 700 yıllık ceviz ağacından üretildiğini belirterek şunları kaydetti:

"Kişiye özel bastonların seri üretimine geçerek satışa sunmaya başladım. Adilcevaz ceviziyle ünlü olduğu için, ceviz ağaçları bizim için çok önemli bir yere ve değere sahiptir. Ceviz ağaçları yaşlandıkça üzerinde resim dediğimiz olay ve aynı zamanda siyahlanma olayı ortaya çıkıyor ve buda ceviz ağaçlarının değerini kat be kat arttırıyor. Üretimini yaptığımız bu bastonlar da kullandığımız ağaç 700 yıllık ceviz ağaçlarıdır. Bu ağaçları baston üretiminin yanı sıra aynı zamanda sehpa, mobilya ve sandık imalatlarında da kullanmaktayız. Dolayısıyla ceviz ağaçları içerisinde gümüş iyonları barındırdığından dolayı kendi içerisinde mikrop kabul etmiyor ve aynı zamanda uzun ömürlü ve dayanıklı bir ağaçtır. Bugün Osmanlı saraylarına bakıldığı zaman bu sarayların tümünde ceviz ağacı var. Uzun ömürlü, dayanıklı ve asırlık ceviz ağaçlarını Adilcevaz'dan temin ediyoruz. Yaptığımız ürünlerin internette satışını yapmak için düşünürken, 2000 yılında Web sitesini oluşturduk ve bu sayede Avrupa ve Ortadoğu'dan siparişler almaya başladık. Son iki aydır Payitaht Abdulhamid dizisine yaptığımız bastondan dolayı Katar, Dubai ve Bahreyn'de izlenen dizi sayesinde 'Payitaht' ismini verdiğimiz bastonlar, Ortadoğu'da biraz daha revaçtadır. Dolayısıyla işimizi bu şekilde yürütmeye devam ediyoruz."

ÖZEL TASARIMLI BASTONLAR 300 BİN TL'YE SATILIYOR

Birol, yaptığı özel tasarımlı bastonların 300 bin TL'ye kadar satıldığını, hediyelik bastonların ise 75 lira ile bin 500 TL arasında satışa sunduğunu ifade ederek, "Kişinin isteğiyle alakalı zümrüt, sarı safir, yakut gibi değerli taşlarla mıhlama dediğimiz olayı gerçekleştirdikten sonra pahalı oluyor. Bunun kılıçlısı, bıçaklısı, şahin başlı, at başlı, kurt başlı olmak üzere yaklaşık seksene yakın çeşidimiz söz konusudur. Aileden üçüncü kuşak olarak bizler dördüncü kuşağa el vereceğiz. İnşallah onlar da bu sanatı öldürmeden bu sanata değer katarak ileriki nesillere aktaracak. Çok çalışmamız ve üretmemiz lazım. Türk toplumu üreten bir toplumdan tüketen bir topluma geçti. Bu trendi değiştirerek üretmemiz lazım. Çok çalışarak ve üreterek Adilcevaz'ımızı ve Bitlis'imizi daha iyi yerlere taşımalıyız" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
--Bastonlar yapılırken detaylar
Ortadoğu pazarı için kişiye özel baston yapımından detaylar
Baston atölyesindeki çalışmalardan detaylar
Cumali Birol ile röportaj

HABER-KAMERA: Salih BEŞKARDEŞ/ADİLCEVAZ (Bitlis),

============================================

7)ADANA' DA 18 YILDIR BEKLEDİĞİ BÖBREĞE, ANTALYA'DA 49 GÜNDE KAVUŞTU

ADANA'da diyalize girmekten artık kol damarları yumru haline gelen kronik böbrek yetmezliği hastası Mehmet Salih Akkuş (60), 18 yıl boyunca beklediği böbreğe, Antalya'da 49 günde kavuştu. Akkuş, yaşadığı onca sıkıntının ardından sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirtti. İnşaat demircisi Mehmet Salih Akkuş'a, 18 yıl önce Adana'da kronik böbrek yetmezliği tanısı konuldu. Diyalize girmeye başlayan Akkuş'a bu süre içerisinde 4 çocuğu ve eşi böbrek vermek istedi, ancak kan gruplarının uyumlu olmaması nedeniyle nakil gerçekleşmedi. Organ bekleme listesine kaydolan Akkuş, 18 yıl boyunca böbrek çıkmasını bekledi.
Kol damarları diyalize girmekten yumru haline gelen Akkuş, Medical Park Antalya Hastane Kompleksi'ne başvurmaya karar verdi. Antalya'da bekleme listesine yazıldıktan sonra memleketi Adana'ya dönen Akkuş, 49 gün sonra bir gece yarısı beklediği haberi aldı. Böbrek bulunduğu haberi üzerine heyecan içinde yola çıkan Akkuş, 7 saatlik yolculuk sonunda ulaştığı hastanede kadavradan böbrek nakliyle sağlığına kavuştu.
BEKLEDİĞİ HABER GECE YARISI GELDİ
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi'nde 49 gün sonra beklediği böbreğe kavuşmasının mutluluğunu yaşadığını anlatan Akkuş, "Buraya başvurduğumda artık umudumu kaybetmiştim" dedi. Geçen hafta saat 01.00 sıralarında böbrek bulunduğu haberi üzerine hemen yola çıktıklarını söyleyen Akkuş, "O saatte uçak bulunmadığı için karayoluyla geldik. Bütün gece yoldaydım. Sabah da hastaneye ulaştım" diye konuştu. Adana- Antalya karayolu boyunca heyecan içinde olduğunu söyleyen Akkuş, "Bana böbrek bağışlayan aileden Allah razı olsun. Bana ikinci hayat verdiler" dedi.

18 yıl boyunca diyalize girdiğini söyleyen Akkuş, "Her gün o ıstırabı çekiyordum. Damarlarım bu hale geldi. Ne yapayım yaşamak için o ıstıraba katlanmak zorundaydım. Allah doktorlarımdan razı olsun" dedi.

'KARDEŞLERİMİN VE ANNEMİN KAN GRUBU UYMADI'

Oğlu Enez Akkuş (32) ise kendisi, 3 kardeşi ve annesinin böbrek vermek istediklerini, ancak kan gruplarının uyumlu olmadığını söyledi. Kadavra bağışında bulunan aileye teşekkür eden Enez Akkuş, "Allah razı olsun. Allah o insana da rahmet eylesin. Doktorlarımızdan da razı olsun. Şu anda babam yeniden hayat buldu. Çok mutluyuz" dedi.

'18 YIL DİYALİZLE YAŞAYAN HASTA ÇOK AZ'

Ameliyatı gerçekleştiren Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ise şunları söyledi: "Bu kadar zaman diyalize girerek yaşayan hasta çok azdır. Diyaliz tedavisinde bu tip hastaların çoğunu kaybediyoruz. Diyalize uzun süre giren hastalarda ne yazık ki diyaliz makinesine bağlanabilmek için kolda ya da kasık bölgesinde oluşturulan diyalize giriş yolları, zaman içinde genişliyor. Giderek genişledikten sonra artık hayati risk teşkil etmeye başlıyor. Damarın patlama riski var. Bazı hastalarımızda bu nedenle kollardaki dolaşımın tamamen bozulduğu da oluyor. Diyaliz tedavisi, yaşam kalitesini oldukça bozan bir tedavi." Türkiye'de böbrek bekleme listesinde yaklaşık 25 bin hasta olduğunu kaydeden Prof. Dr. Demirbaş, "Hastamız bize başvurduğunda kadavra listesine yazdık. Çok güzel bir tesadüf, listeye yazıldıktan 49 gün sonra böbrek bulundu. Kendisine bu böbreği naklettik. Şu anda böbrek fonksiyonları normale döndü. Birkaç gün içinde taburcu edeceğiz. Bu hastamız Türkiye'de böbrek bekleyen 25 bin hasta arasından şanslı olanlardan biri" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------------------
Organ Nakil merkezi dış plan görüntü
RÖP 1: Prof. Dr. Alper Demirbaş
Baba ve oğlunun görüntüsü
RÖP 2: Mehmet Salih Akkuş
RÖP 3: Enez Akkuş
Detaylar

326 MB /// 02.57
HABER: Selma KUNAR- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=====================================================
8)BİSİKLET YOLLARI İŞGAL ALTINDA

Antalya kent merkezindeki bisiklet yolunda park halindeki ve seyir halindeki araçlar, bisiklet sürücülerine zor anlar yaşatıyor. Antalya Bisiklet Sevenler Grubu üyesi Alpaslan Coşkunoğlu, bisiklet yollarını kullanan araçlarla çoğu zaman burun buruna geldiklerini söyledi. Lara ile Konyaaltı arasında 28 kilometre boyunca uzanan bisiklet yolunu, gün içerisinde binlerce bisikletli kullanıyor. Bisiklet yolunun araç trafiği ile birleştiği noktalarda, bisiklet sürücülerinin güvenliği için yol plastik dubalarla korunuyor. Muratpaşa ilçesi Atatürk Caddesi üzerinde cadde boyunca devam eden bisiklet yolunu kullanan bisiklet sürücüleri zor anlar yaşıyor. Bisiklet yolunu araç yolundan ayıran plastik dubaların cadde üzerinde bulunmaması nedeniyle, özellikle taksiler, otobüsler ve duraklama yapan araçlar bu yolu kullanıyor.

'TEHLİKE OLUŞTURUYOR'
Bisiklet yolunu kullanan araçlar nedeniyle yolun tehlikeli bir hal aldığını söyleyen Antalya Bisiklet Sevenler Grubu üyesi Alpaslan Coşkunoğlu, "Antalya'da havanın ısınmasıyla bisiklet kullanan kişi sayısı da gözle görülür şekilde arttı. Birçok insan işine, okuluna bisikletle gidiyor. Bisiklet yollarının yapılması biz bisiklet sürücüleri için çok iyi oldu, ancak kullanımda bazı sorunlarımız var. Özellikle Atatürk Caddesi üzerinde bulunan bisiklet yolu üzerinde araç parkı çok fazla. Bu araç parkları hepimiz için bir tehlike, çoğu zaman araçlarla burun buruna geliyoruz" dedi.

'KAZAYA DAVETİYE ÇIKARIYOR'
Bisiklet yollarının düzenlemesi ile araç kullanımının azalabileceğini ve kent merkezinde oluşan araç trafiğinin önüne geçilebileceğini belirten Coşkunoğlu, "Atatürk Caddesi üzerindeki bisiklet yolunda şu an kedi gözü olarak bilinen korumalar var, ancak yetersiz. Bisikletlerin karayoluna çıkmasını engelleyebilir, ancak burada plastik dubalar yok. Plastik dubalar olmadığı sürece araçlar bisiklet yolunu kullanıyor, park ediyor, ayrıca kazaya davetiye çıkarıyor. Bisiklet yolu üzerindeki duraklarda duran otobüsler, durak çıkışında bir sonraki durağa kadar bisiklet yolundan gidiyor" diye konuştu.

'TRAMVAY YOLU DAHA GÜVENLİ'
Bisiklet kullanıcılarıyla fikir alışverişi yapılıp gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyleyen bisiklet kullanıcısı Yavuz Köksal, "Bisiklet yollarını belediye bize kazandırdı. Ancak bisiklet yollarında problemler var. Ben yola çıktığımda yolun mutlaka işgal altında olduğunu görüyorum. Kaldırılmadan önce faytonlar da buradan gidiyordu, hatta bizden daha çok kullanıyorlardı. Bisiklet yolu biraz aceleye getirilmiş olabilir. Yetkililerden bisiklet yollarını test etmelerini istiyorum. Bizim derdimizi anlasınlar, atlattığımız kazaları bir de kendileri görsün. Trafik akıyor, herhangi bir koruma yok, otobüsler, taksiler yol üzerinde duruyor. Bisiklet sürmeye çıktığımızda, oğlum tramvay yolunun daha güvenli olduğunu söylüyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Bisiklet yolunu kullanan araçlardan görüntüler
Bisiklet sürücülerinden görüntüler
Bisiklet yoluna park etmiş araçlardan görüntüler
Alpaslan Coşkunoğlu röportaj
Yavuz Köksal röportaj

Haber- Kamera: Semih ERSÖZLER/ANTALYA,

===================================================

Güncel Haberler