Dha Yurt Bülteni-3

Şemdinli şehidinin cenazesi Zonguldak'ta

HAKKARİ'nin Şemdinli İlçesi Derecik Beldesi Gerdan Tepe üst bölgesinde PKK'nın havanlı saldırısında şehit olan Piyade Sözleşmeli Er 25 yaşındaki Coşkun İşleyen'in cenazesi, askeri uçakla Zonguldak'a getirildi.

Şehidin cenazesini Zonguldak Havalimanı'nda Yenice Kaymakamı Oğuz Cem Murat, Çaycuma Kaymakamı Serkan Keçeci, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Albay Haluk Selvi, İl Emniyet Müdürü A.Metin Turanlı, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, yakınları ve çok sayıda kişi karşıladı. Dua edilmesi ardından şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu uçaktan indirilip askerlerin omzunda cenaze aracına götürüldü. Şehidin cenaze aracındaki tabutuna sarılan anne Müevver, babası Rüştü İsmail ve kız kardeşi Cansu İşleyen gözyaşı döktü. Şehidin cenazesi konvoy eşliğinde cenaze töreni için Karabük'ün Safranbolu İlçesi'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü:

-Zonguldak Havalimanı

-Askeri uçağın gelmesi

-Yakınlarının beklemesi

-Cenazenin indirilmesi

-Yakınlarının tabuta sarılarak ağlaması

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK,

=================================================

Bingöl Kiğı kırsalında PKK'ya darbe : 23 sığınak ve 6 mevzii bulundu

BİNGÖL Kiğı'da düzenlenen operasyonlarda PKK'ya ait 23 sığınak ve 6 mevzii tespit bulundu. Tespit edilen sığınak ve mevzilerde çok sayıda yaşam malzemesi ile silah ve mühimmat ele geçirildi. Askeri kaynaklar, tespit edilen sığınak ve mevziilerin sınırlardan sızarak gelmeye çalışan birçok PKK'lı için hazırlandığının değerlendirildiğini belirtti.

'Şehit Jandarma Uzman Çavuş Lokman Dargın-4 Operasyonu' kapsamında, Bingöl Kiğı 2'nci Jandarma Komando Alay Komutanlığı tarafından arama tarama faaliyeti edildi. Arama tarama faaliyeti sonucunda 23 sığınak ve 6 mevzii tespit edildi. Sığınak ve mevziilerde yapılan aramalarda ; 28 Kaleşnikof Piyade Tüfeği şarjörü,19 büyük tüp, 20 küçük tüp, 2 el yapımı patlayıcı düzeneği, 1 adet 8'li pil bloğu, 1 elektrikli fünye, 1 fotoğraf makinası, 1 sırt çantası, 1 uyku tulumu ve değişik miktarda muhtelif yaşam malzemeleri ele geçirildi. Askeri kaynaklar, tespit edilen sığınak ve mevziilerin sınırlardan sızarak gelmeye çalışan birçok PKK'lı için hazırlandığının değerlendirildiğini belirtti.

Görüntü Dökümü

------------------

-Fotoğraflar

Haber: BİNGÖL - ANKARA, -

===========================================

Kayseri'de CHP ilçe binasının kundaklandığı öne sürüldü

CHP'nin Kayseri'deki Hacılar İlçe Başkanlığı'nda yangın çıktı. Yangının kundaklama sonucu çıktığı öne sürülürken 1 kişi polis tarafından gözaltına alındı.

Olay saat 01.30 sıralarında Hacılar Meydanı'ndaki CHP İlçe Başkanlığı'nda meydana geldi. Kundaklama yapıldığı öne sürülen olayda İlçe Başkanlığı odası kullanılamaz hale geldi. İlçede aynı gece çeşitli yerlere sprey boyalarla 'İhanet Kabul Edilemez', 'FETÖ G.& yazıldı. Polis ekipleri, iki olayın farklı dolduğunu değerlendirdiklerini belirterek inceleme başlattı. CHP İlçe Başkanlığı&na gece saatlerinde gelen bir kişinin önce duvarlara yazı yazdığını, ardından da parti flamaları ile kağıtları tutuşturarak yangın çıkardığını kaydeden polis yetkilileri, olayla ilgili bir kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin de olayın yaşandığı ilçe binasında incelemelerde bulundu. Keskin, "Hacılar İlçe Başkanımız Derviş Kilci beni aradı. Parti binasında yangın çıktığını ifade etti. Biz başlangıçta teknik aksamadan olabileceğini düşündük. Fakat çıplak gözle görülebilecek kundaklama olduğu ortaya çıkıyor. Bu sadece parti binamıza yapılan bir saldırı değil, ilçenin çeşitli yerlerine de yazılar yazılmıştır. Böylelikle bir kundaklama olduğu kesinleşiyor" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ, -

===========================================

Çıldır ve Aktaş gölleri dondu

SİBİRYA soğuklarının etkisini sürdürdüğü Ardahan'da Çıldır Gölü ve Türkiye- Gürcistan sınırındaki Aktaş Gölü dondu.

Dondurucu sokukların hüküm sürdüğü Doğu Anadolu Bölgesi'nde dere yatakları, çay ve göller tek tek donmaya başladı. Ardahan'ın Göle ilçesinde dün gece termometreler sıfırın altında 26.6 dereceye kadar düşerken, şehir merkezinde ise 20 dereceyi gösterdi. Sıcaklığın dün gece sıfırın altında 18.5 dereceye düştüğü Çıldır İlçesindeki Çıldır Gölü ve Türkiye ile Gürcistan sınırı arasında yer alan Aktaş Gölü'nün yüzeyi tamamen buzla kaplandı. Yaklaşık 27 bin metrekare alana sahip Aktaş Gölü'nün yüzeyini kaplayan buzun kalınlığı 15 santimetreyi buldu.

Kenarbel köyü yakınlarında bulunan Aktaş Gölü'nün donması sonrası köy sakinleri, gölün yüzeyinde oluşan buz tabakalarını baltalarla kırarak hayvanlarının su ihtiyaçlarını gideriyor. Köyde yaşayan ve hayvanlarını sulamak için buzu kırdığını söyleyen Tazebey Üçtepe, "Gürcistan ile sınır olan gölümüz yaklaşık bir hafta önce dondu. Ben her gün hayvanlarımı sulamak için sabah ve akşam saatlerinde gölün buzunu kırıyorum. Suyumuz yeterli gelmediğinden dolayı her gün buzu kırmak zorundayım. İlerleyen günlerde buzun kalınlığı daha da artacak. İşimiz biraz daha zorlaşacak" dedi.

Öte yandan Kenarbel Köyü yakınlarındaki gölün donması ile birlikte, göl çocukların oyun alanına dönüştü. Kuzenler Ahmet Göktaş ve Meriç Göktaş gölün üzerinde birbirilerini kızakla çektiler. Kızakları ile dirift yapan çocuklar "Bugün hafta sonu, bizde zamanımızı buz üzerinde kızak kayarak geçiriyoruz. Buz üzerinde kayak yapmak çok keyifli" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Deniz BAŞLI/ARDAHAN, -

===========================================

Evde çıkan yangını itfaiye ekipleri söndürdü

TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde iki katlı bir evin birinci katında çıkan yangın itfaiye ekiplerince güçlükle söndürüldü. Yangında ev kullanılmaz hale geldi.

Dün gece Kemalettin Mahallesi Dere 3'ncü sokak üzerindeki Emine Özel'e ait iki katlı bir evin girişinde yangın çıktı. Evden dumanlar yükseldiğini görenler itfaiye ekiplerine haber verdi. Evde yapılan kontrolde ise kimsenin olmadığı belirlendi. İtfaiye ekiplerinin güçlükle kontrol altına aldığı yangın söndürüldü. Yangında evin giriş katı tamamen yanarak kullanılmaz hale geldi. Polis ve itfaiye ekiplerinin yangınla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-İtfaiyenin gidişi

-Yanan ev

-Alevlerden görüntü

-İtfaiyenin müdahalesi

-Evden arama yapılması

-Meraklı vatandaşların izlemesi

-Detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),-

=============================================

16 yaşındaki Emirhan ameliyat olmazsa felç kalacak

NİĞDE'de 2 yıl önce Skolyoz (Omurga eğriliği) hastalığı teşhisi konulan 16 yaşındaki Emirhan Avşar, 30 bin lira tutan ameliyatla felç kalmaktan kurtulacak.

Ulukışla İlçesi'ne bağlı İlhanlı Köyü'nde yaşayan Emirhan Avşar'a 2 yıl önce nadir görünen Skolyoz hastalığı teşhisi konuldu. Hastalığı nedeniyle liseye gidemeyen ve annesinin yardımıyla ayakta durabilen Emirhan'ın babası Alaaddin Avşar, oğlunun omuriliğindeki eğriliğin düzeltilmesi için 30 bin lira gerektiğini belirtti. İşsiz baba Avşar şunları anlattı: "Oğlum 8'nci sınıfta okurken, Niğde Devlet Hastanesi'nde Skolyoz teşhisi konuldu. Doğuştan kaynaklanan bir rahatsızlık olduğu söylendi. Kayseri ve Adana'daki devlet hastanelerine götürdüm. Bu süre içinde oğlum bacağından da rahatsızlandı, Ameliyat kararı verildi. Ancak bu ameliyat için gerekli tıbbi cihazlar özel hastanede var. Bu ameliyatın da 30 bin liraya mal olduğu söylendi. Bu ameliyatı olmazsa bir süre sonra felç olacağı söylendi. Bu parayı ödeyecek gücüm yok. Yetkililerden ve hayırseverlerden yardım istiyorum."

Anne Nilgün Avşar ise, "Bir senedir böyle hasta, okula gidemiyor. Dersleri güzeldi, okuldan geldiğinde ödevini yapardı. Teşekkür, takdir belgeleri alırdı. Okula gidemediği için çok üzülüyorum" diye gözyaşı döktü.

OKULA GİTMEK İSTİYORUM

Skolyoz hastalığı ile mücadele eden Emirhan Avşar ise yürümekte zorlandığını söyledi. Avşar, "Hayırseverlerden ve büyüklerimden yardım bekliyorum. Yürümekte zorlanıyorum. Kendi ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum, okuluma gidemiyorum. Yürümek ve okula gitmek istiyorum. Arkadaşlarım ziyaretime geliyor, onları görünce daha da duygulanıyorum. Tarih öğretmeni olmak istiyordum" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Emirhan'nın görüntüsü

Annenin Emirhan'ın üzerini giydirmesi

Okula giderken aldığı başarı belgelerine bakarken görüntüsü

Anne Nilgün Avşar'ın ağlayarak konuşması

Baba Alaaddin Avşar'ın konuşması

Emirhan'ın ağlayarak konuşması

Emirhan'ın başarı belgelerinden görüntü

Emirhan'ın ders çalışırken görüntüsü

Annesi tarafından tekerlekli sandalyeye bindirilmesi

Evin bahçesine çıkması

Tekerlekli sandelye ile etrafı izlerken görüntüsü

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

=============================================

Aynı kazada 2 kardeşini kaybeden İsmail: Ben kiminle oynayacağım

KONYA'da trafikta karşılaştığı hasmının otomobilini kovalayan Cumali Çetin yönetimindeki minibüs, kırmızı ışıkta yavaşlayan otomobile arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle kaldırıma çıkan otomobil, okul harçlıklarını kazanmak için mendil satan 7 yaşındaki Yakup, 9 yaşındaki İsmail ve 12 yaşındaki Resul Çiçek kardeşlere çarptı. Kazada Resul ve Yakup Çiçek yaşamını yitirirken, İsmail ağır yaralandı. Kazada iki kardeşini kaybeden İsmail Çiçek, "Ben artık kiminle oynayacağım?" diye ağladı.

Merkez Meram İlçesi Çaybaşı Mahallesi'nde oturan Yakup, İsmail ve Resul Çiçek kardeşler, geçen 21 Ekim Perşembe günü akşam saatlerinde Taşcami Uzunharmarlar Caddesi'ndeki kavşakta iddiaya göre okul harçlıklarını çıkartmak için mendil satmaya başladı. Aralarında daha önce husumet bulunan ve trafikte karşılaşan 37 yaşındaki Cumali Çetin 42 AKK 47 plakalı minibüsüyle, 42 yaşındaki Atilla Mayda'nın kullandığı 42 CFC 55 plakalı otomobili kovalamaya başladı.

3 KARDEŞİ EZDİ

Kovalamaca sırasında Mayda, trafik ışıklarında bulunan kavşakta mendil satan çocukları görüp yavaşlamak istedi. Bu sırada arkadan gelen minibüs otomobile hızla çarptı. Çarpmanın şiddetiyle otomobil kaldırıma çıkıp Yakup, İsmail ve Resul Çiçek kardeşleri ezdi. Durumları ağır olan çocuklardan Yakup Çiçek, kaldırıldığı Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'nde öldü. Kazadan 1 gün sonra da Resul Çiçek, tedavi gördüğü Konya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.

2 SÜRÜCÜ DE TUTUKLANDI

Kazadan sonra Atilla Mayda olay yerinde, Cumali Çetin'de kaçtığı sanayi sitesinde gözaltına alındı. İki şüpheli de polisteki ifadesinde aralarında husumet bulunduğunu trafikte karşılaşınca yaşanan kovalamaca esnasında kazanın meydana geldiğini itiraf etti. Atilla Mayda ve Cumali Çetin çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

EN BÜYÜK HAYALİ GALATASARAY MAÇINI İZLEMEK

Kazada vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar oluşan ve hastanedeki tedavisinin ardından taburcu olan ve zaman zaman doktor kontrolüne giden ilkokul 3'üncü sınıf öğrencisi İsmail Çiçek, bacaklarına takılan platinler nedeniyle şu an yürümekte güçlük çekiyor. Devam eden fizik tedavi yöntemiyle tekrar yürümesi beklenen İsmail Çiçek'in dişlerinin çoğu da kırıldı. İsmail'in yüzündeki izler kazanın şiddetini gözler önüne seriyor. Birlikte oynadığı ağabeyi Resul ve kardeşi Yakup'u kaybeden İsmail, annesi ve babasına sürekli 'Artık ben kiminle oynayacağım?' sorusunu soruyor. Işıkta beklerken otomobilin gelip çarptığını belirten İsmail Çiçek, "Benim tek arkadaşım kardeşim ve ağabeyimdi. Onlarla mahallede top oynardık. Artık ben kiminle oynayacağım. Ben de maça gitme istiyorum. Galatasaray maçına gitmek istiyorum" dedi.

HER YERDE ÇOCUKLARIMIN ANILARI VAR

Oğulları Yakup ve Resul'ü toprağa veren, günlük yevmiyeli işlerde çalışan Ağrılı Mehmet Çiçek, şunları söyledi: "2 evladımı kaybettim. Allah kimseye göstermesin. Kazadan sonra eve giremez olduk. Her yerde anıları var. Kaza olduğunda ben köydeydim. Duyar duymaz geldim. Çocuklarıma çarpan kişiler hakkında şikayette bulundum. Bu normal bir trafik kazası değil. Normal bir kaza olsa derdik Allah'tan geldi. Ama bunların yaptığı resmen bir katliam. Adamlar benim çocuklarıma vurduktan sonra utanmadan kavga ediyorlar. Çocuklarım arabanın altında yatıyor bunlar kavga ediyor. En büyük cezayı almalarını istiyorum. Bu katliam orada zulüm yapılmış. Orada 100 çocuk da olsa bu kişiler bu olayı gerçekleştirecekti. Çocuklar yolun ortasında değildi kaldırımdaydı. Ama arabalar kaldırımın üstüne çıkmışlar."

'OĞULLARIMDAN GERİYE İSMAİL KALDI'

2'si kız 5 çocuk babası olduğunu belirten Mehmet Çiçek, "Oğullarımdan geriye bir İsmail kaldı. İsmail'de bana soruyor, 'Baba ben artık kiminle oynayacağım' diyor. İsmail hırçınlaştı. Kimseyle konuşmuyor, psikolojisi altüst oldu çocuğun. Kimsenin canı bir daha yanmasın en büyük cezayı alsınlar. Kimsenin ocağına bir daha ateş düşürmesinler" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------

-İsmail Çiçek röp.

Baba Mehmet Çiçek röp.

Aileden detay

İsmail Çiçek'ten detay

Ölen iki kardeşin fotoğrafı

Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))

=================================

'Akciğer kanseri tedavisinde umut verici gelişmeler var'

TÜRK Göğüs Cerrahisi Derneği (TGCD) Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, teknoloji ve bilim dünyasındaki hızlı değişim ve gelişmelerle tıpta en yeni gelişmelerin göğüs cerrahisinde yaşandığını söyledi. Yeni yöntemler sayesinde hastalara daha kolay ve çabuk teşhis konularak tedaviye daha hızlı yönlendirildiğini aktaran Prof. Dr. Elbeyli, tedavide ise standart yöntemlerde gelişen bilgi ve beceriyle sonuçların çok hızlı alındığını, ameliyat sürelerinin kısaldığını, komplikasyonların minimale indiğini anlattı.

Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) ile Türk Göğüs Cerrahisi Derneği'nin (TGCD) Serik'e bağlı Belek turizm merkezindeki Sueno Deluxe Otel'de düzenlediği 7'nci Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi'ne ilişkin basın toplantısı yapıldı. Toplantıya TGCD Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, TAKD Başkanı Prof. Dr. Rıza Çetingöz, VKV Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel ve Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Doç. Dr. Ülkü Yılmaz katıldı.

'EN YENİ GELİŞMELER GÖĞÜS CERRAHİSİNDE YAŞANIYOR'

TGCD Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, teknoloji ve bilim dünyasındaki hızlı değişim ve gelişmelerle tıpta belki de en yeni gelişmelerin göğüs cerrahisinde yaşandığını söyledi. Yeni yöntemler sayesinde hastalara daha kolay ve çabuk teşhis konularak tedaviye daha hızlı yönlendirildiğini aktaran Prof. Dr. Elbeyli, tedavide ise standart yöntemlerde gelişen bilgi ve beceriyle sonuçların çok hızlı alındığını, ameliyat sürelerinin kısaldığını, komplikasyonların minimale indiğini anlattı.

'KİŞİYE ÖZEL TEDAVİLER, KEMOTERAPİNİN YERİNİ ALABİLİR'

VKV Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, ileri evre akciğer kanserinin tedavisinde, tüm tedavi seçenekleriyle yaşam süresinin uzadığını ve yaşam kalitesinin arttığını, ancak hala sonuçların yeterince tatmin edici olmadığını vurguladı. Son yıllarda immunoterapideki gelişmelerin akciğer kanserli hastalar için ümit verici olduğunu belirten Prof. Dr. Mandel şunları kaydetti: "Hatta, rutinde uygulamakta olduğumuz tedavilerin başarısız olduğu olgular için bile akciğer kanserine karşı immun sistemi kullanan yeni ilaçlar umut kapısı açmaktadır. Akciğer kanserinde immunojenitenin zayıf olduğu düşünülmekteyken, yakın zamanlarda immun-hedefli tedavilerin bu kanser türünde de etkin olduğu gösterildi. Bu veriler bize kişiye özel tedavilerin, standart kemoterapinin yerini alabileceğini göstermektedir. Uygun hasta seçimi ve titiz bir tedavi planlaması ile akciğer kanserinin seyri değişmektedir."

'YENİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ UYGULANMAYA BAŞLADI'

TAKD Başkanı Prof. Dr. Rıza Çetingöz, bilişim teknolojisinde yaşanan gelişmelerle son 15 yılda 2 boyutlu tedavilerden, 4 boyutlu tedavilere geçildiğini kaydetti. Tedavi aygıtlarıyla beraber tedavi planlama sistemleri, hasta sabitleme aparatları, hasta tedavi masaları ve tümöre daha iyi odaklanmayı sağlayan radyolojik görüntülemelerde de büyük yenilikler yaşandığına dikkati çekti.

'HER YIL 30 BİN YENİ OLGU KANSER TANISI ALIYOR'

Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kemoterapi ve Palyatif Tedavi Ünite Sorumlusu Doç. Dr. Ülkü Yılmaz da akciğer kanserinin tüm dünyada ve ülkemizde hala en ölümcül kanserler arasında olduğunu anlattı. Tüm dünya ve ülkemizde erkeklerde kansere bağlı ölümlerin birinci sıra, kadınlarda dünya verilerine göre ikinci, ülkemiz verilerine göre ise 6'ncı sıra ölüm nedeni olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Yılmaz, şöyle dedi: "Ülkemizde yaklaşık olarak her yıl 30 bin yeni olgu akciğer kanseri tanısı almaktadır. Hastalık en sık 55- 75 yaş grubunda ortaya çıkmaktadır. Artan yaş ile risk artmaktadır. Akciğer kanserine genellikle ileri evrelerde tanı konabilmektedir. Ülkemiz verilerine bakıldığında olguların yüzde 77'sinin lokal ileri ve ileri evre aşamasında tanı aldığı gözlenmektedir. Yüzde 23'lük bölümüne erken evrede tanı konmakta ve bu evrede tanı alan hastada etkin tanı yaklaşımları mümkün olmakta ve sağ kalım oranları da yüksek olmaktadır."

'ELEKTRONİK SİGARA RİSKİ ARTIRIYOR'

Akciğer kanserinin en önemli nedeninin sigara olduğunu, pasif sigara maruziyetinin de önemli etmenler arasında yer aldığını belirten Doç. Dr. Ülkü Yılmaz açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sigara içen bir bireyin, tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş bireye oranla akciğer kanseri geliştirme oranı 10- 30 kat fazladır. Ağır sigara içen bir bireyin riski yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen bir bireyin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşüktür. Sigaranın bırakılması ile kanser gelişme riskinde azalma meydana gelmektedir. Bu risk azalması yüzde 20- 90 oranında olmaktadır. Sigarayı bırakmayı takiben 5'inci yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15'inci yıldan sonra yüzde 80- 90 risk azalması söz konusu olmaktadır. Bu riskin sigara içmemiş bir bireyin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceği de akılda tutulmalıdır. Elektronik sigaranın da sigara bırakmada bir çözüm olmadığı, hatta riski artırdığını bilmek gereklidir."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Basın toplantısı detay

Ülkü Yılmaz'ın konuşması

Levent Elbeyli'nin konuşması

Nil Molinas Mandel'in konuşması

Rıza Çetingöz'ün konuşması

HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya),

===============================================

Görme engelli yüzücü Cemre, engel tanımıyor

Görme engelli yüzücü 8 yaşındaki Cemre Ateş, Kayseri'de Öğretmenler Günü nedeniyle bu hafta sonu yapılan müsabakalarında yüzen tek engelli yüzücü oldu. Cemre'nin çeşitli kateforilerde Türkiye şampiyonlukları bulunuyor.

Kayseri Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olimpik havuzunda yapılan Öğretmenler Günü müsabakalarında Kayseri'den 315, Niğde'den 20 ve Aksaray'dan 15 sporcu katıldı. Sporcular arasındaki tek engelli yüzücü olan B1 olarak adlandırılan hiç göremeyenler kategorisindeki Cemre Ateş de müsabakalara katıldı. 50 metre serbest, 50 metre sırtüstü ve 100 metre sırtüstü kategorilerinde Türkiye şampiyonlukları bulunan Cemre, "Üç yıldır lisanslı olarak yüzüyorum. Görme engelliler yarışlarında çok sayıda madalyam var. İleride Dünya Şampiyonu olmak istiyorumö dedi.

"CEMRE YETENEKLİ BİR SPORCU"

Kayseri Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Yüzme antrenörü, Ampute Milli Takım sporcusu ve tek ayağı ile kayan tek sporcu Feyyaz Gözüaçık, Cemre'nin de antrenörlüğünü yapıyor. Gözüaçık, "Görme engelli bir sporcumuz vardı. Hiç görmeyenler kategorisi olan B1 kategorisindeki engelli sporcumuz Cemre'nin hem müsabaka tecrübesi kazanması hem de kendini denemesi için bugün yarışlara katılmasını sağladık. Görme Engelli Federasyonumuzun düzenlediği yarış sayısı az. Senede bir ya da iki yarış yapıldığından sporcular pek fazla müsabaka yapma şansı bulamıyor. Biz de burada hakemlerimize rica ettik onlarda bizi kırmadılar. Cemre yarışlara katıldı. Cemre, yaşı küçük olmasına rağmen yetenekli bir sporcu. İleride Paralimpik Oyunlarda madalyalar elde edecektir. Ayrıca Cemre'nin ailesine ona destek oldukları ve spor yapma imkanı sağladıkları için teşekkür ederimö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Görme engelli yüzücüden havuz içerisinde görüntü

Görme engelli yüzücü Cemre Ateş ile röportaj

Cemrinin antrenörü Feyyaz Gözüaçık ile röportaj

Detay Görüntü

Haber - Kamera: İlyas KAPLAN/KAYSERİ,

============================================

Sahte altın satıcıları tutuklandı

NİĞDE'de kuyumculara sahte altın satmaya çalışırken yakalanan 2 kişi tutuklandı.

Gaziantep'ten yola çıkarak, uğradıkları kentlerde sahte altın satan kişiler olduğu ihbarı üzerine polis ekipleri, kuyumcuların yoğun olduğu İstasyon Caddesi'nde tedbir aldı. Buradaki 3 kuyumcuya sahte altın satmak isteyen Kemal Sezer ve Mehmet Alıcı, polis tarafından suçüstü yakalandı. Şüphelilerin araç ve üzerlerinde yapılan aramada 57 sahte Ata altını ve sahte altınları satarak elde ettikleri öne sürülen 5 bin 600 TL ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler, ifadelerinin alınmasının ardından sevk edildikleri adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Şüphelilerin adliyeye getirilmesi

Niğde Adliyesi'nden görüntü

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

==============================================

Fidel Castro'yu meydanda mum yakarak uğurladılar

KÜBA'nın efsanevi lideri Fidel Castro'nun ölümünün ardından Balıkesir'in Ayvalık İlçesinde Cumhuriyet Meydanı'nda biraraya gelen grup, mum yakıp, açıklama yaptı.

Ayvalık'ta, eski Küba Devlet Başkanı Fidel Castro için saat 18.00'de mini bir uğurlama töreni düzenlendi. Kendilerine 'Fidel'in Yoldaşları' adını veren grup açıklamasına usta şair Nazım Hikmet'in Fidel'i ilk gördüğü anı anlattığı cümleleri ile başladı. Fidel Castro'yu kaybetmenin derin hüznü içinde olduklarını ifade eden grup, İspanyolca 'Zafere kadar daima' yazılı pankarı da taşıdı. Gruptakiler, meydana yerleştirdikleri Fidel fotoğraflarının önüne yaktıkları mumları koyarak, Fidel'i alkışlarla uğurladı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Fotoğraflar

Haber: Kadri KAYA/AYVALIK (Balıkesir), -

================================================

Bergama'da hayırsever desteğiyle sağlık yatırımı

İZMİR'in Bergama ilçesinde hayırsever işadamı Mithat Öztüre'nin katkılarıyla temeli atılan Dr. Faruk İlker Bergama Devlet Hastanesi ek binası, bir yıl sonra hastalarını kabul etmeye başlayacak.

Bergama'da hayırsever işadamı Mithat Öztüre'nin yapımını üstlendiği Dr. Faruk İlker Bergama Devlet Hastanesi ek binası için dün (cumartesi) saat 17.00'de temel atma töreni düzenlendi. Törene AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Nükhet Hotar, AK Parti İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir İl Sağlık Müdürü Ayhan İzzettinoğlu, Bergama Kaymakamı Osman Canatan, Kınık Kaymakamı Faik Oktay Sözer, CHP'li Bergama Belediye Başkanı Mehmet Göneç, AK Partili Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer, işadamı Mithat Öztüre ve ailesi ile vatandaşlar katıldı. Toplam 2 bin 100 metrekare alanda inşa edilecek ek binanın bodrum katında eczane ile birlikte biyokimya, mikrobiyoloji ve pataloji laboratuvarı, zemin katında acil servis, ilk iki katında yataklı servis, üçüncü katında ise 15 yataklı Yoğun Bakım servisi yer alacak. Binanın 12 ay sonra hizmete girmesinin planlandığını belirten hayırsever işadamı Mithat Öztüre, "5 sene önce ciddi bir rahatsızlık geçirmiştim. Tedavi olmak için bu hastaneye geldim. Benimle çok güzel ilgilenip tedavimin başarılı sonuçlanması için herkes elinden geleni yaptı. Sağlığıma kavuştum ve bu hastaneye borcumu ödemeye karar verdim. Ek poliklinik binası 2013 yılında açıldı. Manyetik Rezonans yani MR cihazını da hastaneye kazandırmaya söz verdik. Bugün yine 5 katlı yapılacak olan binanın temelini atıyoruz. Ömrüm yettiği sürece Bakırçay halkının hizmet aldığı bu hastaneye yardımlarım devam edecek" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Nükhet Hotar ise 14 yıllık AK Parti iktidarında Türkiye ve İzmir'de sağlık alanında verilen hizmetler ile ilgili rakamlar paylaştı. İzmir Valisi Erol Ayyıldız hayırsever işadamı Mithat Öztüre ve eşi Necla Öztüre'ye teşekkür ederek çiçek verdi.

Konuşmaların ardından tüm protokol üyelerinin katılımıyla temel atma töreni yapıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Hayırsever işadamı Mithat Öztüre'nin konuşması,

-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar'ın konuşması,

-İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın konuşması,

-Binanın temel atma töreninden detay görüntü.

Haber - Kamera: Cevdet ŞEN / BERGAMA (İzmir),

===============================================

Kilim dokuma sabır mesleği

HATAY'ın Reyhanlı İlçesi'ndeki tek kilim ustası 82 yaşındaki İsmail Koca, kilim dokumacılığının sabır işi olduğunu söyledi.

Reyhanlı'da kendisine ait işyerinde tek tezgahında kilim dokumacılığı yapan İsmail Koca ilerlemiş yaşına rağmen bıkmadan usanmadan kilim dokumaya devam ediyor. Babasının mesleğini sürdürdüğünü anlatan İsmail Koca, 7 yaşında babasının yanında çalışmaya başladığını ve kilim dokumayı öğrendiğini söyledi. Koca, "Aslında, kilim dokuma mesleği bir sabır ve güzel ahlak işidir. Sinirli olan bu mesleği asla yapamaz. Çünkü iplik veya kumaşları düzenleyip tezgaha yerleştirmek ve ince ince dokumak gerçekten sabır ister. O nedenle sinirli olan değil sabırlı olan meslekte başarılı olurö dedi. İlçede kendisinden başka mesleği sürdüren olmadığını ve ölünceye kadarda devam etmeye kararlı olduğunu sözlerine ekleyen Koca şunları söyledi; "Kış mevsiminde işler biraz daha hareketli oluyor. Halkın getirdiği yada benim temin ettiğim ipliklerle kilim dokuyorum. Kilimi metresi 10 liradan satıyorum. Satmak için kilim dokuduğum gibi siparişte alıyorum."

Yıllarını geçirdiği tezgahının da babasından kalan tek hatıra olduğunu ifade eden Koca, iplik ve kumaş parçalarından yapılan kilimlerin sağlıklı olduğunu ve ayaklarında ağrı yanma olanların evlerinde kilim kullanmalarını tavsiye etti.

Görüntü Dökümü

------------------------

İsmail Koca'nın iplikleri hazırlaması

Tezgahta çalışırken genel ve detay görüntüler

Kilimi gösterirken

İsmail Koca'nın konuşması

Dokuduğu kilimlerden görüntüler

Tezgahı başında görüntüsü

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),

============================================

İnternet fenomeni köpek

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde 35 yaşındaki Emre Gürsoy'un 3 yaşındaki köpeği 'Maylo', internette fenomen oldu. Sahibinin, ütü ve yemek yaparken, araba tamir ediyormuş gibi çektiği fotoğrafları sosyal medyada paylaştığı 'Maylo' adına açılan hesabın binlerce takipçisi oldu.

Manavgat'ta 5 yıldızlı bir otelde ön büro müdürü olarak görev yapan Emre Gürsoy, 3 aylıkken sahiplendiği ve 'Maylo' adını verdiği köpeği bazı komutlarına karşılık verince eğitmeye karar verdi. Gürsoy, 1 yaşında başladığı eğitimler sonunda birçok temel komutu anlar hale getirdi. Önceleri hareketlerle başlayan komutlara şimdi sesle verilen şekilde uymaya başlayan Maylo, sahibi sayesinde sosyal medya ortamında da fenomene dönüştü.

Emre Gürsoy'un, Türkçesi 'Ben Mayloyum' olan 'iammaylo' adıyla sosyal paylaşım sitesi instagram'da açtığı ve köpeğinin fotoğraflarını paylaştığı hesap, kısa sürede binlerce takipçiye ulaştı. Türkiye'den ve dünyadan 26 binin üzerinde takipçisi olan Maylo, ütü yaparken, araba tamir ederken, yemek yaparken, temizlik yaparken, banyoda sahibinin sırtını keseliyormuş gibi onlarca fotoğrafıyla beğenildi.

'26 BİNDEN FAZLA TAKİPÇİSİ VAR'

3 yaşındaki Maylo'yu Manavgat'taki bir çiftlikten satın aldığını söyleyen Emre Gürsoy, köpeklerin insanlara çok sadık olduğunu aktardı. Maylo'nun birçok temel komutu anladığını aktaran Gürsoy, Maylo'nun instagram'daki hesabında çoğunluğu yabancı ve dünyanın her yerinden 26 bin 300 takipçisi olduğunu vurguladı. Emre Gürsoy, "Aslında bu fikir, kendi hesabımdan Maylo ile ilgili paylaşımların daha etkin olduğunu gördüğümde aklıma geldi. Sadece Maylo'nun olduğu ve insanların onunla iletişime geçtikleri 'iammaylo' adında bir hesap açtım. Çok kısa süre olmasına rağmen 26 bin 300 takipçiye ulaştı" dedi.

Maylo'nun youtube ve facebook gibi sosyal medya mecralarında bulunan videolarının milyonlarca defa izlendiğini kaydeden Gürsoy, videolardan birinin yabancı bir ajans tarafından lisanslandığını da anlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Maylo'nun otomobilden inip eve gitmesi

Maylo'nun eve girdikten sonra kapıyı kapatması

Maylo'nun sahibi Emre Gürsoy'un açıklamaları

Maylo'nun komutlara uyması

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

================================================

Yere düşen motosiklet sürücüsü yaralandı

TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde direksiyon hakimiyetini kaybederek düşen motosiklet sürücüsü Sedat Kalyon yaralandı.

Kaza, Bülent Ecevit Bulvarı üzerinde meydana geldi. Sedat Kalyon idaresindeki 59 YL 704 plakalı motosikletle seyir halinde iken dengesini kaybederek düştü. Kalyon'un yol ortasında yaralı olduğunu gören diğer sürücüler hemen ambulansa haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen ambulans ile Çorlu Devlet Hastanesine kaldırılan Sedat Kalyon tedavi altına alındı. Kaza ile ilgili olarak başlatılan soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Yaralının ambulansa konması

-Polis aracı

-Devrilen motosikletten görüntü

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),-

===================================================

Defilede Mannequin Challenge çılgınlığı

ANTALYA'da yeni modellerini tanıtan bir gelinlik firmasının defilesinde ünlü manken Şebnem Schaefer ve arkadaşları, dünyada bir akım yaratan Mannequin Challenge (donup kalma) yaptı.

İğne iplik -Vito Aroma Gelinlik ve Damatlık firmasının 25-27 Kasım tarihlerinde Antalya Papillion Ayscha Hotel'de yaptığı defilede 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde manken Şebnem Schaefer ve iki erkek manken, 'istismar' temasıyla podyuma çıkması büyük ilgi görmüştü. Manken Şebnem Schaefer ve arkadaşları bu kez dünyada hızla yayılan Mannequin Challenge (donup kalma) yaptı. Sahnede ışıklar söndüğü anda mankerler, hareketsiz kaldı. Koreograf Serkan Duman, "Dünyadaki bu akımı biz de denedik. İnsanlar önce ne olduğunu anlamadı sonra alkışlarla çok beğendiklerini ifade ettiler. Davetlilerin beğenmeleri bizleri daha çok mutlu etti 'dedi.

MANNEQUIN CHALLENGE NEDİR

Mannequin Challenge, zamanın donup kalması üzerine kurulu yeni bir akım. Bu yeni trendin uygulanmasında ise ortamda bulunanlar hareketsiz bir şekilde donup kalmış gibi poz verirken, bir kişi ise bu insanları telefonla videoya alıyor. Uygulayanlar genellikle sıradışı pozlar vermeye çalışıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Defileden detaylar

Mankenler sahnede Mannequin Challenge çılgılığına katıldılar

Defile sonrası Şebnem Schaefer ile röp.

Haber Kamera Evren KASIRGA / ANTALYA

====================================================

Sporcular aşka geldi

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen BodRUN Ultra Maratonu ödül töreni evlilik teklifi törenine dönüştü. Yarışmaya katılan iki erkek sporcu birlikte koştukları sevgililerine herkesin önünde evlenme teklifi etti.

Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen BodRUN Ultra Maratonu'nda yabancı sporcuların yanı sıra Türkiye'nin 28 farklı ilinden gelen atletler 10, 23 ve 50 kilometre olmak üzere üç ayrı mesafede mücadele etti. 634 sporcunun katıldığı BodRUN Ultra Maratonu ödül töreni Bodrum Belediyesi Trafo Hakan Aykan Kültür Merkezi'nde dün (cumartesi) akşam yapıldı. CHP'li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile yardımcısı CHP'li meclis üyesi Niyazi Atare'nin katıldığı ödül töreninde dereceye girenlere kupa, plaket ve Bodrum lokumu armağan edildi.

Ödül töreninde konuşan Başkan Kocadon "Yaklaşık on ülkeden yüzlerce sporcunun katıldığı yarışma 'Bodrum betona yenik düştü' diyenlerin aksine Bodrum ormanlarında, cennet koylarında, tepelerinde, patikalarında yapıldı ve yarışmacılar büyük zevk aldı. Seneye bu yarışmayı daha da genişleteceğiz. Bodrum'un güzelliklerini dünyaya tanıtan bu organizasyonda emeği geçenlere ve yurdun dört bir yanından gelip yarışmaya katılanlara teşekkür ediyorum" dedi.

EVLİLİK TEKLİFİ YAĞDI

Ödül töreni devam ederken kupasını almak için kürsüye gelen ve 50 kilometre yarışmasında ikinci olan fitnes antrenörü 29 yaşındaki Faiz Özkan, 6 yıldır birlikte olduğu 27 yaşındaki İzmirli Psikolog ve 10 kilometre yarışmasında ikinci olan Nurhan İsbir'e evlilik teklifi ederek 'evet' yanıtını aldı. Ardından Ankara'da yaşayan 31 yaşındaki Avukat Serkan Halıcı, "Bugün iki kez nefesim kesildi, bir yarışmada bir de şimdi. Çünkü biraz sonra birlikte koştuğum ve bir yıldır her an nefesini hissettiğim arkadaşıma nefesim kesilecek bir teklif yapacağım. Onu buraya çağırıyorum. Ben şahsen bugün aşkımın peşinden koştum" dedi. Serkan Halıcı, Ankara'da yaşayan ve avukat olan 23 yaşındaki Ezgi Çetinel'e yüzüğünü takıp yere diz çökerek evlenme teklifi etti. Tüm izleyenler çiftleri alkış yağmuruna tuttu. Çetinel ve Halıcı dereceye giremedi.

Kadınlar 10 kilometrede Benhur Öncel, 23 kilometrede İpek Öztosun, 50 kilometrede ise İtalyan uyruklu Alesia Matti birinci oldu. Erkeklerde 10 kilometrede Orçun Ocakoğlu, 23 kilometrede Fırat Dizman, 50 kilometrede Mehmet Aydıngör birinciliği elde etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Evlilik tekliflerinden genel detay görüntü,

-Başkan Mehmet Kocadon'un konuşması,

-Kupa töreninden genel detay görüntü.

Haber-Kamera: Yaşar ANTER / BODRUM Muğla, DHA)

======================================================

Saraydan kız kaçırıldı

ANTALYA Devlet Opera ve Balesi'nce (ANTDOB) ilk kez sahneye uyarlanan Mozart'ın ünlü 'Saraydan Kız Kaçırma' operasının prömiyeri gerçekleşti.

Haşim İşcan Kültür Merkezi'nde opera seyircisiyle buluşan 'Saraydan Kız Kaçırma' adlı eseri, İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdür ve Sanat Yönetmeni Haldun Özörten sahneye koydu. Sanatçılara eşlik eden orkestra ve koroyu ise Alexandru Salmoıla ile Ömer Yöndem yönetti.

Eserde 'Belmonte' rolünü Devrim Demirel - Göksay Yaran, 'Constanze' rolünü Aslı Ayan - Esra Çetiner, 'Blondchen' rolünü Sezgi Elhüseyni - Işılay Meriç Karataş - Müge Yıldıran, 'Pedrillo' rolünü Ercan H. Uğur, Ferdi Uslu-Engin Yaman, 'Osmin' rolünü Şafak Güç - Engin Suna, 'Selim Paşa' rolünü Emre Akyurt - Şevket Baha İşler üstlendi. Roller, sezon boyunca dönüşümlü canlandırılacak.

Mozart'ın 1782 yılında bestelediği 'Saraydan Kız Kaçırma' operası, Türkiye ve Türk Müziği ile ilgili yazmış olduğu eserlerin en başında geliyor. 17. yüzyılda Avrupa'yı etkileyen 'Türkomanya' akımı etkisinde en çok eser vermiş bestecilerden olan Mozart, 'Saraydan Kız Kaçırma Operası'nda, insan severlik ilkesi ve Türk bağışlayıcılığına vurgu yapılıyor.

Opera severlerin ayakta alkışladığı 3 perdelik opera, 29 Kasım ve 1 Aralık'ta tekrar sahnelenecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Eserden sahne

Selamlama ve alkıştan görüntü

HABER- KAMERA: Yusuf DEMİR/ANTALYA,

=========================================================

Fındık bahçesinde ölü bulundu

SAKARYA'nın Ferizli İlçesi'nde 72 yaşındaki Halis Kırca, fındık bahçesinde ölü bulundu.

Ferizli Gölkent Mahallesi'nde oturan Halis Kırca dün öğle saatlerinde evinden ayrılarak fındık bahçesine gitti. Halis Kırca'nın akşam eve dönmemesi üzerine yakınları bahçeye gitti. Halis Kırca'yı yerde gören yakınları 112 Acil'e haber verdi. 112 Acil ekibi Halis Kırca'nın hayatını kaybettiğini belirledi. Halis Kırca'nın hastalığa bağlı nedenlerle öldüğü düşünülürken, ölüm nedeninin belirlenmesi için cenazesi İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Haber: Mustafa ÜSTÜBİ/FERİZLİ (Sakarya), -

===================================================

Doçentin 'tecavüz hamileleri' konusunda tez çalışması

ADANA'da ortalama yaşları 15 olan 207 gebe kadınla ilgili yapılan tez çalışması, rızası ile evlenmek isteyen yaşı küçük kızların, cinsel tacizin yanı sıra fiziksel ve duygusal istismar veya ihmal mağduru olduğunu ortaya çıkardı.

Adana'daki mahkemeler, 2013 yılının değişik dönemlerinde yaşı küçük olup da evlenebilmek için resmi karar almak isteyenler ile cinsel tacize uğrayanların başvurularını inceledi. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Adli Olguları Değerlendirme Heyeti'ne başvuran mahkeme, toplamda 207 gebe ergenle ilgi adli ve tıbbi değerlendirme yapılması, bu kişilerin ruhen ve bedenen evlenip evlenemeyeceği hususlarında rapor düzenlenmesini istedi. Bilimsel ve tıbbi inceleme sonrası söz konusu raporları hazırlayan Adli Olguları Değerlendirme Heyeti'nin girişimiyle, mahkemelerden gönderilen 207 gebe ergenin bilgilerini ele alan bir tez çalışması yapıldı.

'BİRDEN ÇOK KİŞİ İSTİSMAR EDİYOR'

Yapılan tez çalışmasında, incelenen 207 ergen gebenin gerçek yaş ortalamasının 15, eğitim sürelerinin de 6 yıl olduğu saptandı. Çalışmanın ayrıntılarını paylaşan ÇÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu, "İncelemede istismarcıların yüzde 12'sinin aileden biri, yüzde 30'unun aile dışından tanıdık veya yabancı biri ve yüzde 71'inin de eşi kabul edilen kişi olduğu görüldü. Oranların toplamı yüzde 100'ü aşıyor. Bunun nedeni de, yaklaşık 5 kızdan birinin birden fazla kişi tarafından istismar edilmesidir" dedi.

TECAVÜZCÜSÜ İLE EVLENMEYE BİLE RAZI OLABİLİYOR

İncelenen 207 ergenin yüzde 17'sinde fiziksel istismar ve yüzde 88'inde ihmal öyküsü bulunduğunu aktaran Doç. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu, şunları kaydetti: "İstismarcısı eşi kabul edilen kızların bile yaklaşık 5'te biri cinsel ilişki sırasında zor, tehdit veya şiddete maruz kaldığını bildirdi. Bu durum evlenmek amacıyla mahkemeye başvuranlar için de farklı değildi. Çoğu evlenmek amacıyla başvursa da, bu kızların hemen hepsi cinsel istismar dışında fiziksel ve duygusal istismar veya ihmal mağduru. İsteği dışında bile olsa cinsel temas toplumun ve ailelerin evliliği çözüm olarak dayatmasına yol açıyor. Gebe kaldıysa bu baskı çok daha büyük oluyor. Yaşları düşünüldüğünde evlenme kararını verecek ehliyete sahip değilken, istismar ve gebelik gibi durumlara bağlı baskı ile verilen karar ne kadar sağlıklı ve küçüğün yararına olabilir? İstismar ve ihmal ortamında büyümüş bu kızlar kimi zaman evliliği kaçış, kurtuluş sanmakta ve hatta yaşadığı ortamdan kurtulmak için tecavüzcüsü ile evlenmeye bile razı olabiliyor."

Türkiye'de 18 yaş altı evliliklerle ilgili yasal düzenleme bulunuyor. 16 yaşını dolduranlar olağanüstü bir durum ve önemli bir neden gösterip belgeleyerek, 17 yaşını dolduranlar da anne ve babası gibi yasal temsilcilerinin izniyle mahkemelerden karar alıp evlenebiliyor.

Haber: Yusuf BAŞTUĞ / ADANA, -

============================================

Suuçtu Şelalesi'nde doğaseverleri sevindiren karar

BURSA'nın Mustafakemalpaşa İlçesi'nin en önemli turizm bölgelerinden biri olan Suuçtu Şelalesi'nde, 10 gün önce temeli atılan sosyal tesisin yapımı, gelen tepkiler üzerine Belediye Başkanı Sadi Kurtulan tarafından durduruldu. DOĞADER yöneticileri ile görüştükten sonra projenin durdurulduğunu açıklayan Başkan Kurtulan, "İstemeyerek üzdüğümüz doğa severleri mutlu edecek ise hata ise hatadan, yanlış ise yanlıştan dönüyoruz ki erdemli yönetim anlayışı da bu değil mi zaten" dedi. DOĞADER Başkanı Murat Demir de Kurtulan'ı bu örnek kararından ötürü kutladı.

Mustafakemalpaşa'ya 18 kilometre uzaklıkta bulunan 38 metre yüksekliğindeki tabiat harikası Suuçtu Şelalesi'nin turizme kazandırılması için Mustafakemalpaşa Belediyesi, 10 gün önce 75 metrekarelik alan üzerine kurulacak kır lokantası ve teras kafenin temelini attı. Bakanlık onayı ile başlanan ve 260 bin liraya malolacak tesise gelen tepkiler üzerine Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı AK Parti'li Sadi Kurtulan, dün DOĞADER Başkanı Murat Demir ve Genel Sekreter Caner Gökbayrak ile görüştükten sonra dün gece yazılı bir açıklama yaparak tesisin durdurulduğunu kamuoyuna duyurdu.

Başkan Kurtulan yazılı açıklamasında, doğayı koruma refleksiyle hareket ederek projeyle ilgili yapılan tüm eleştirileri büyük bir saygıyla karşıladıklarını ve dikkate aldıklarını belirterek, "Hiçbir projenin doğa ve yaşam hakkından üstün olmadığına inanan bir anlayışa sahip bizlerin aksi şekilde hareket etmesi beklenemez. Tamamen tüm vatandaşlarımızın bu doğal güzelliğin tadını doyasıya çıkarması, daha kaliteli zaman geçirmeleri için başlatılan 75 metrekare üzerinde tek katlı ve doğaya uyumlu projenin durdurulduğunu, hemşerilerimiz, doğaseverler ve teknik ekibimizle yapılacak değerlendirmelerin ardından gerekirse revize edileceğini ya da iptal edilmesinin gündeme gelebileceğinin herkes tarafından bilinmesini isteriz" dedi.

Başkan Kurtulan daveti üzerine Suuçtu'ya gelerek görüşlerini açıklayan DOĞADER Başkanı Murat Demir ve Genel Sekreter Caner Gökbayrak'a da teşekkür ederek, şöyle devam etti: "Amacımız sadece bu güzelliğe biraz daha güzellik katmak, insanların daha kaliteli zaman geçirmeleri için hazırlanan, tekrar altını çizerek paylaşıyoruz ki fotoğraf hilesiyle algı operasyonu yapanların paylaştıklarıyla projemiz arasında hiçbir benzerlik bulunmamasına rağmen iptal ediyoruz. Yine istemeyerek üzdüğümüz doğa severleri mutlu edecek ise : hata ise hatadan, yanlış ise yanlıştan dönüyoruz ki erdemli yönetim anlayışı da bu değil mi zaten."

'TÜRKİYEYE ÖRNEK OLACAK BİR DAVRANIŞ'

DOĞADER Başkanı Murat Demir de, kamu yöneticilerinin iyi niyetle de olsa aslında yanlış bir davranışla bu tür tabiat güzelliklerinin yanına turizmi geliştirmek için tesis yapmak istediklerini vurgulayarak, "Burayı turizme kazandırmanın yolu tanıtımını yapmaktan geçer. Başkan Kurtulan ile Suuçtu'da görüşürken İstanbul'dan bir otobüs fotoğrafçı grubu geldi. Onlar da şaşırdı. Dünyanın en güzel tesisini de yapsanız şelalenin önünü kapatmış olursunuz. Buraya gelenler kafeteryaya oturmak için gelmiyor. Onlar için tesis düşünülüyorsa otobüslerin park ettiği alana yapılabilirdi" dedi.

Başkan Kurtulan'ı aldığı karardan ötürü kutlayan Murat Demir, "Türkiye'deki bütün kamu yöneticilerine örnek olması gereken bir davranış. Keşke proje başlanmadan görüş alınsaydı. Hem tepkiler oluşmaz hem de başkan bu kadar üzülmezdi" diye konuştu.

Haber: Namık GÖZ/MUSTAFAKEMALPAŞA (Bursa), -

======================================================

Zonguldak Şemdinli Derecik PKK Politika Güncel Haberler