Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 3

KAĞITHANE'DE SİLAHLI SOYGUN Belediye otoparklarının hasılatını taşıyan otomobilin önünü kesen silahlı soyguncular yaklaşık 10 bin lira alıp kaçtı.

KAĞITHANE'DE  SİLAHLI SOYGUN

Belediye otoparklarının hasılatını taşıyan otomobilin önünü kesen silahlı soyguncular yaklaşık 10 bin lira alıp kaçtı.

Ersan SAN, İstanbulDHA

Kağıthane Belediyesi'nin otoparklarına ait hasılatı taşıyan aracın önünü otomobille kesen silahlı 2 kişi görevliyi etkisiz hale getirdikten sonra yaklaşık 10 bin TL gaspedip kaçtı. .

Olay, Kağıthane Etibank Caddesi'nin Güneş Sokak ile kesiştiği noktada öğle saatlerinde gerçekleşti. Belediyenin otopark işletmelerine ait haftasonu hasılatını taşıyan sivil aracın önü bir başka otomobille kesildi. Otomobilden inen silahlı 2 kişiden 1'i para taşıyan araca yönelip görevliyi etkisiz hale getirdi ve içinde yaklaşık 10 bin lira bulunan çantayı aldı. Soyguncular aynı otomobile binip gözden kayboldu. Olay yerine gelen polis soyguncuların izini bulmaya yarayacak delil aradı, belediye görevlisinin anlattıklarını dinledi. Bu arada Belediye yetkileri de olay yerine geldi. Polis kaçan soyguncuları yakalamaya çalışıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Silahlı soyguna uğrayan belediye çalışanından görüntüler

Belediye çalışanının aracından görüntüler

Sivil polis ekiplerinden görüntüler

Vatandaşlardan görüntüler

Genel ve detay görüntüler

==================

"ETKİN PİŞMAN" ESKİ TRABZON İSTİHBARAT ŞUBE MÜDÜRÜ :

"DÖNEM GEREĞİ CEMAAT İLE YAKIN DURMAM GEREKMİŞTİ...CEMAAT SOHBETLERİNE DEVAM ETTİM."

"CEMAAT OLARAK ADLANDIRILAN OLUŞUM, DÖNEMİN İSTİHBARAT ŞUBE MÜDÜRLERİ ARASINDA YÜZDE 60 ORANINDA İDİ"

Hrant Dink'in suikaste kurban gittiği dönemde Trabzon'daki Emniyet İstihbaratının başında olan isim Faruk Sarı etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtti ve  "FETÖ / PDY üyesi değilim. Ancak örgütün benim ile kurduğu ilişkileri ve örgüt hakkında bildiğim her şeyi anlatacağım." dedi.

Özden ATİK, İstanbulDHA

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı 2'si tutuklu 35 sanıklı davaya devam edildi. Duruşmada davanın sanıklarından, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı'nın yaklaşık üç ay önce  FETÖ / PDY üyeliğinden gözaltına alındığı Trabzon'da, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirttiği ortaya çıktı.  Sarı ifadesinde, "İstihbarat Dönem Müdürlüğümde yaşadığımız Hrant Dink'in öldürülmesinden sonraki üzerimde oluşan baskı sebebiyle cemaat sohbetlerine devam ettim. O dönem gereği cemaat ile yakın durmam gerekmişti" dedi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve Trabzon eski Emniyet Müdürü Reşat Altay katıldı. Aralarında Ogün Samast'ın bulunduğu bazı sanıklar ise Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Hrant Dink ailesinin avukatları da duruşmada hazır bulundu.

"ETKİN  PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNDEN FAYDALANMAK İSTİYORUM"

Duruşmada, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve 8 jandarma görevlisiyle ilgili dava ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu belirtilerek birleştirme istendiği ifade edildi.

Daha sonra FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla 20 Aralık 2016'da gözaltına alınan sanıklardan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı'nın Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ve Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nda alınan ifadesi okundu. Sarı'nın etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirttiği ifadesinde, "FETÖ / PDY üyesi değilim. Ancak örgütün benim ile kurduğu ilişkileri ve örgüt hakkında bildiğim her şeyi anlatacağım. Bu kapsamda etkin pişmanlıktan faydanlanmak istiyorum" dedi. Sarı, "Trabzon'a tayin olduktan sonra benim akademide sıra arkadaşım olan İrfan Akkaya ile arkadaşlığımız 2007 yılında ilerledi. Beni 2007'de evine davet ettikten sonra burada Ömer isimli bir öğretmen ile tanıştım. Ömer isimli şahıs Zaman gazetesinden makale okuyarak bu yapıyı ve yurtdışındaki faaliyetlerini övücü mahiyette konuşmaya başladı. 1-2 saat oturduktan sonra ayrıldık. Sonrasında bu yapıyı araştırmaya başladım. ve yaptıkları işlerde hükümetin destek verdiğini, kendilerin emniyet içerisinde atamalarda etkin olduklarını duymuştum. Hükümetin destek verdiğini görünce de yapının bana bir sıkıntı oluşturmayacağı kanaatine vardım. 2012 yılından sonra İrfan Akkaya'nın gitmesinden sonra bu yapıyla tüm irtibatımı kestim" diye konuştu.

"ÜZERİMDE OLUŞAN BASKI SEBEBİYLE CEMAAT SOHBETLERİNE DEVAM ETTİM"

Savcılık ifadesinde ise Sarı, "Genel bir değerlendirme yapmam gerekirse cemaat olarak adlandırılan oluşum, dönemin İstihbarat Şube Müdürleri arasında yüzde 60 oranında idi" dedi. Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından İstihbarat Müdürü olması nedeniyle üzerine çok baskı oluştuğunu belirten Sarı, "Bu dönemde konjektür olarak cemaat adlı yapı devletin her kademesinde etkindi. Üzerimdeki baskı nedeniyle cemaate İrfan Akkaya'nın da arkadaşlık bağıyla irtibata geçtim. 2007 yılının ortalarına doğru sohbet adlı buluşmalara katıldım. Akademi döneminde de Trabzon'daki görev süreme kadar Fetullah Gülen yapılanması içerisinde bulunmadım. İstihbarat Dönem Müdürlüğümde yaşadığımız Hrant Dink'in öldürülmesinden sonraki üzerimde oluşan baskı sebebiyle cemaat sohbetlerine devam ettim. O dönem gereği cemaat ile yakın durmam gerekmişti. Şu an onların sohbetlerine katılmam ve yakınlığım sebebiyle pişmanlık içerisindeyim. Bunu da dönemin üzerimde yarattığı psikolojik baskıya ve cemaatin o dönem siyasilerden destek görmesine bağlıyorum" dedi.

YILMAZER'İN ÇAPRAZ SORGUSUNA GEÇİLDİ

Daha sonra savunmasını önceki celselerde tamamlayan sanık Ali Fuat Yılmazer'in çapraz sorgusuna geçildi. Dink ailesi avukatların Hakan Bakırcıoğlu'nun "Yasin Hayal'in Ermenilere kin beslediği ve İstanbul'da eylem yapacağına ilişkin istihbarat raporu dikkatinizi çekti mi" sorusu üzerine Yılmazer, "Ben genel anlamda değerlendirdim bunu. Tehdit potansiyelinin göstergesi bu. Örgütsel ciddiyet anlamında bir şey bulamadık Yasin Hayal ile ilgili" diye cevap verdi. Duruşmaya ara verildi.

================

FRANSA'IN İSTANBUL BAŞKONSOLOSU : BU TRAJİK KAYIP BİZİ ÇOK SARSTI.

Balon kazasında hayatını kaybeden Konsolos Yardımcısı için İstanbul'da tören

Hasan YILDIRIM - Akın ÇELİKTAŞ, İstanbul DHA

Nevşehir'deki balon kazasında hayatını kaybeden Fransız Konsolos Yardımcısı Vincent Fabien Christophe Caumontat Toujat için Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda bugün bir tören düzenlendi.

3 SENE GÖREV YAPTI. HERKES TARAFINDAN ÇOK SEVİLEN BİR ÇALIŞMA ARKADAŞIMIZDI

İstanbul Başkonsolosluğu'nda basına kapalı gerçekleştirilen törenin ardından  İstanbul Başkonsolosu Bertrand Buchwalter "Bu trajik kayıp bizi çok sarstı. Vincent Christophe bildiğiniz gibi konsolos yardımcısıydı. Üç senelik bir görev yaptı. Herkes tarafından çok sevilen bir çalışma arkadaşımızdı. Biz tüm çalışanlarımızla kapalı bir tören gerçekleştirdik. Derin üzüntü içerisindeyiz. Bu zor dönemde Türk makamlarından aldığımız destekten dolayı çok minnettarız" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------------

Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Bertrand Buchwalter'ın açıklamaları

Genel ve detaylar

=================

SAKIP SABANCI, VEFATININ 13. YILDÖNÜMÜNDE KABRİ BAŞINDA ANILDI

Haber-Kamera: Enver Alas / İstanbul DHA

Merhum Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve iş adamı Sakıp Sabancı, vefatının 13'üncü yılında Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında anıldı.

Sabancı ailesine ait aile kabristanlığında düzenlenen törene merhum Sakıp Sabancı'nın eşi Türkan Sabancı, kızı Sevil Sabancı, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Sabancı Holding CEO'su Mehmet Göçmen, Sabancı Topluluğu üst düzey yöneticileri ve dostları katıldı.

Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi idarecileri ve öğrencileri de törende hazır bulundu.

"O, TÜRKİYE'NİN SAKIP AĞASIYDI"

Sabancı Holding CEO'su Mehmet Göçmen, törende yaptığı konuşmada Sakıp Sabancı'yı aradan geçen bunca yıla rağmen ilk günkü gibi özlediklerini ve andıklarını belirterek, şunları söyledi:

"O, Türkiye'nin Sakıp Ağasıydı. Birlikte çalışmış, çalışmamış herkesin ortak hissi şudur ki; Sakıp Bey ilham veren, liderlik vasfıyla etkileyen ve çalışma azmiyle dolu bir insandı. Paylaşmak, şeffaflık onun çok sevdiği onu Sakıp Sabancı yapan özellikleriydi. Hayatı boyunca bize samimiyetin ve tevazuunun ne kadar önemli olduğunu anlattı. Bize güven unsurunu aşıladı. 'Dost olun, arkadaş olun, dostunuz olsun, arkadaşınız olsun',  'İnsan sevdikçe ve sevildikçe mutlu olur' sözü ilk günkü gibi halen kulaklarımızda."

"BUGÜN ARAMIZDA OLSAYDI TÜM ÇALIŞANLARIMIZLA GURUR DUYARDI"

"Sakıp Bey sanattan eğitime her alanda önemli çalışmalara öncülük etti. İhtiyaç sahiplerine elini uzattı ve destek oldu. Sabancı Topluluğu'nun 60 binden fazla çalışanı aynı bilinç ve duyarlılıkla onun açtığı bu yolda başarıyla yürüdü ve yürümeye de devam ediyor. Çalışkanlığı ve vizyonuyla toplumumuzun gurur kaynağı olan, hepimize daha iyisini yapmamız için ilham veren Sakıp Bey, bugün aramızda olsaydı tüm çalışanlarımızla gurur duyardı. Kendisini özlemle ve rahmetle anıyoruz."

KURAN-I KERİM OKUNDU

Anma töreni, Göçmen'in konuşmasının ardından Kuran-ı Kerim okunmasıyla devam etti. Yapılan duaların ardından mezara aile üyeleri tarafından kırmızı karanfiller bırakıldı. Törenin sonunda katılımcılara mevlit şekeri ikram edildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Sabancı ailesine ait kabristanlık

-Sakıp Sabancı'nın mezarı

-Türkan Sabancı'nın mezarın başında oturması

-Güler Sabancı

-Suzan Sabancı Dinçer ve Haluk Dinçer

-Sabancı CEO'nun konuşması

-Kuran-ı Kerim okunması

-Dua edilmesi

-Mezara karanfil bırakılması

-Güler Sabancı'nın karanfil koyması

-Genel ve detaylar

==================

DESTİCİ: GENÇLERİMİZİN İDEALİ SURVİVOR YARIŞMACISI OLMAK DEĞİL VEKİL OLMAK OLSUN

Haber : Özgür ALTUNCU / Kamera: Güven USTA, İstanbulDHA

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici Anayasa değişikliğine -Evet- oyu vereceklerini hatırlatıp, CHP'nin seçilme yaşının 18'e indirilmesine yönelik eleştirisine, " Bırakalım gençlerimizin idealleri survivor yarışmacısı olmak değil, gazi mecliste vekil olmak olsun. Bunun neyinden rahatsız oluyor CHP" dedi. BBP Genel Başkanı partisinin İl Başkanlığınca Sarıyer'de düzenlenen toplantıda konuştu.

"SİYASİ PARTİLER YASASINI DEĞİŞTİRELİM"

Referandumdan -evet- çıkması halinde sürecin başlayacağını, ilk seçimde 5 farklı olasılık olduğunu söyleyen Destici bunlardan sadece birinin seçilecek Cumhurbaşkanı'nın bir partinin genel başkanı, meclisteki çoğunluğun da aynı partiden olması olduğunu söyledi. Bu konudaki eleştirelere karşılık Destici, " Gelin siyasi partiler yasasını ve seçim kanunun demokratikleştirelim, baraji düşürelim. Bu kaygı tamamen ortadan kalkacaktır. Benim siyasi partilere çağrım, gelin el birliğiyle bu antidemokratik seçim sistemini değiştirelim. Milletvekilleri ön seçimle gelsin, milletvekilleri tercihle seçilsin. Bu sistemde değişmiyor. Diyorum ki hep birlikte değiştirelim. 6 aylık uyum yasaları çıkacak. Gelin şimdiden bir baskı aracı oluşturalım" diye konuştu,

REJİM DEĞİŞİKLİĞİ TARTIŞMASI

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik 'Rejim değişiyor' eleştirilerini hatırlatan Destici, Rejim değişiyordan kasıt, başörtüsü yasağıysa, imam hatipleri kapatan rejimse, ben de  rejimin değişmesini destekliyorum. Rejimden kast edilen Cumhuriyetse, Cumhuriyet dimdik yerinde duruyor. Cumhur yerinde duruyor" dedi.

"TÜRKMENLER SİLAHLANDIRILMALI"

Dış politik gelişmeleri de değerlendiren BBP Genel Başkanı Musatfa Destici Kerkük'deki Türkmenler'in silahlandırılmasını istedi. Destici, " Kerkük bin yıllık Türkmen şehri. Son günlerde, referanduma 10 kala, Kerkük'teki gelişmeleri manidar bulduğumuzu ifade etmek isterim. Irak milli bayrağının yanına bölgesel Kürt yönetiminin bayrağının asılma kararı, Kürtçe'nin ikinci resmi dil olarak konulma kararı. Kerkük için referandum kararı alınmasını, Türkiye'deki referanduma 10 gün kala olmasını manidar buluyorum. Kerkük Türkmen şehridir. Buna ne Talabani'nin, ne Barzani'nin hatta ne Amerika'nın ne de Rusya'nın gücü yetmemiştir, yetmeyecektir. Ciddi bir uyarı yapılmalıdır. Bu bizzat sayın Cumuhurbaşkanının ağızından yapılmıştır. Bu memnuniyet vericidir. Peşine yaptırımlar uygulamaya konulmalıdır. Askeri yaptırımların yapılacağı konusunda kararlı bir tutum sergilenmelidir. İç savaş yaşayan ülkelerde silah kimin elindeyse, güç onun elindedir. Burada yapılması gereken Türkmenleri silahlandırarak, silahlı Türkmen güçler oluşturmak zorundayız" şeklinde konuştu.

"ATATÜRKÇÜLÜK DİYE DİYE EZDİLER"

Destici PKK ile mücadelenin mecliste PKK'lı vekiller varken mümkün olamayacağını söyleyip, " 16 Nisan'da inşallah evet çıktığında Müslüman Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti devletimiz, milletin egemenliğinin tam olarak yansıtılacağı bir sistem bulacak. Yıllarca, Atatürkçülük diye diye, maneviyatçıları ezdiler.Biz elbetteki bu günleri unutmadık"dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Destici'nin açıklamaları

Detaylar

==================

TAPU DAİRELERİ VE BANKA ÖNLERİNDE KAPKAÇ YAPAN 2 KİŞİ YAKALANDI

İstanbul DHA

İstanbul'un çeşitli ilçelerinde tapu daireleri ve banka önlerinde 'kapkaç' yöntemiyle vatandaşların parasını çaldkları iddia edilen 2 şüpheli gözaltına alındı.

Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri,  banka önlerinde ve tapu dairelerinde artan kapkaç ihbarları üzerine çalışma başlattı.   Eşkali belirlenen şüphelilerin  Beylikdüzü, Büyükçekmece, Bahçelievler ve Sancaktepe'de kapkaç yaptıklarıını tespit edildi.  Ekipler, Ataşehir'de  M.C. (27) ve M.Ç. (42) adlı iki şüpheliyi,   sahte plakalı otomobil içinde kapkaç yapmak için araç içinde  beklerken yakaladı. Şüphelilerin Beylikdüzü Tapu Dairesi çıkışında Emin Y., adlı vatandaşın 175 bin TL bulunan ev parasını bankaya giderken otomobille kapkaç yaptıkları, yine Sancaktepe Tapu Dairesi önünde Murtaza U., adlı vatandaşın 80 bin TL'sini alarak kaçtıkları ortaya çıktı.  Güvenlik  kamerası kayıtlarına da kapkaç olayları yansıyan M.C. ve M.Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. M.C. tutuklandı,  M.Ç., ise 'adli kontrol' şartı ile serbest bırakıldı.

KAMERALARA YAKALANDILAR

Şüpheliler, çevredeki güvenlik kameralarına da yansıdı. Beylikdüzü Tapu Dairesi'nden çıkan Emin Y. adlı vatandaşı takibe alan zanlıların, Y.'nin elindeki 175  bin TL bulunan çantayı alıp hazır bekleyen  beyaz bir otomobile hızla binerek kaçtıkları kameralara yansıdı. Bir diğer güvenlik kamerasında ise  Sancaktepe Tapu Dairesii çıkışında Murtaza U'yu takip eden şüphelilerin,  siyah bir otomobille  yaklaşıp U.'nun elindeki para dolu çantayı aldıkları görülüyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Şüphelilerin polis merkezinden çıkarılması

Güvenlik kamerası görüntüleri

===================

İTÜ'LÜ ÖĞRENCİLER TASARLAYACAK, AVRUPA'DAN SERTİFİKA ALACAK

Tolga ÖZBEK / İstanbul DHA

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TAI) arasında imzalanan anlaşma ile öğrenciler iki kişilik tek motorlu uçak tasarlayacak. İmalatında TAI ile birlikte çalışacak öğrenciler, geliştirdikleri uçakları 24 ay içinde üretecek. Proje için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Avrupa Havacılık ve Uzay Ajansı'ndan (EASA) sertifika alınacak.

Toplam 750 kilogram ağırlığında, 'Çok Hafif Uçak' sınıfında olacak tasarımla geleceğe tohum attıklarını söyleyen İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, "Onlar geleceğin yerli uçaklarını yapacak gençler. Şimdiden tohum atıyoruz. Daha öğrenciyken böyle bir projenin içinde yer alacaklar. Gelecekte daha büyük uçaklar, helikopterler tasarlayacaklarö dedi.

TAI'nin Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oğuz Borat ile Genel Müdür Doç. Dr. Temel Kotil'in İTÜ mezunu olduğunu söyleyen Rektör Karaca, İTÜ'nün ilklere imza atan bir okul olduğuna dikkat çekti.

"PROSEDÜRLER AYNI"

Bir Boeing 777 veya TAI'nin tasarladığı Hürkuş eğitim uçağında da aynı süreçlerin işlediğini belirten Temel Kotil, "Nasıl bir projede takvim ilerliyorsa, öğrencilerimiz aynı şekilde çalışacaklar, birlikte toplantı yapacağız. 12 ay içinde tasarım dondurulacak. Sonra imalata geçeceğiz ve hava aracını uçuracağız. Son üç ayda test ve sertifikasyonu tamamlayacağız. Öğrenciler daha mezun olmadan sertifika alan bir hava aracını tasarlayacak. Hürkuş gibi bu uçak da EASA sertifikası alacak. Belki ileride imal edilecekö dedi.

Projede uçak, uzay, endüstri, makine gibi farklı mühendislik bölümlerinden 25 öğrenci görev yapacak. 11 öğretim görevlisi de bu projeye destek verecek. İmalat sonrasında uçağın test uçuşlarını, TAI Test Pilotu Murat Keleş gerçekleştirecek.

ADINI DA ÖĞRENCİLER KOYACAK

Havacılıkta önce projenin başladığını, süreç içinde proje adının da belirlendiğini söyleyen Temel Kotil, "Henüz uçağın adı belli değil. Ama burası İTÜ. Adında muhakkak İTÜ'nün sembolü olan arının olacağına inanıyorumö diye konuştu.

İTÜ dışında bu projeyi farklı okullarla da sürdürmek istediklerini belirten TAI genel müdürü, "İlk talep İTÜ'den geldi. Ama diğer okullardan bize ulaşacak her türlü projeye açığız. Yeter ki gençlerimizi Boeing'e, Airbus'a kaptırmayalım. Onlar bizim geleceğimiz"

==================

CHP'DEN SOSYAL MEDYA KAMPANYASI, "TANIMADIĞIN BİR KİŞİYE 'HAYIR'I ANLAT"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran,

"Kampanya yeni başladığında bir uyarıda bulunmuştuk. Yüzde 92 evet dahi olsa anket sonuçlarına inanmayın. 'Hayır' oranları önde çıkarıyorlarmış gibi yaptılar. Sonra 'evet' öne geçti diye insanların direncini kırmak için anketler açıkladılar"

Haber: Özgür ALTUNCU - Kamera: Güven USTA, İstanbulDHA

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran 'tanımadığın bir kişiye hayırı anlat' adıyla yeni bir sosyal medya kampanyasının duyurusunu yaptı. 'Hayır' çalışmaları için Sancaktepe'de bulunan Cankurtaran, genç partililerden sosyal mesajlaşma programı Whatsapp üzerinden tanımadıkları kişilere 'hayır'ı anlatan mesajlar atmalarını istedi. Bu yöntemle bu hafta sonu itibariyle 10 binin üzerinde gence ulaştıklarını söyleyen Cankurtaran, "Hedefimiz özellikle yeni oy kullanacaklara ulaşmak... Yüzde 2.6 seçmen sayısında artış var. Bunun büyük bir kısmı 18 yaşı dolduran gençler. Hedefimiz 2 milyon gencimize ulaşmak" dedi.

ANKET UYARISI

Son günlerde açıklanan anketlerin yanıltıcı olduğunu öne sürerek partilileri uyaran Cankurtaran, "Anketlerle ilgili uyarılarda bulunmuştuk. Anketlerin sonuçlarını da paylaşıyoruz. Kampanya yeni başladığında bir uyarıda bulunmuştuk. Yüzde 92 evet dahi olsa anket sonuçlarına inanmayın. 'Hayır' oranları önde çıkarıyorlarmış gibi yaptılar. Sonra 'evet' öne geçti diye insanların direncini kırmak için anketler açıkladılar" diye konuştu.

"PABUCU TERS GİYDİRECEĞİZ"

Cankurtaran, partilere uyarıda bulunarak, "Oy vermek için sandığa gitmeyen olursa bu vebalin altından kalkamaz" dedi. 'Evet' kampanyasının devletin bütün olanakları kullanılarak yapıldığını anlatan Cankurtaran, "Milyonlarca lira harcayarak hediyeler dağıtılıyor. Bizler 'hayır' çıkarmak için yüreğimizle çalışmaya devam ediyoruz. 'Hayır'dan dolayı yapılan engeller, tutuklamalar... Devletin bütün birimleri seferberlik ilan etmelerine rağmen inşallah 'hayır'ı çıkaracağız... Bu sefer ben diyorum ki, AKP'ye bapuçu ters giydireceğiz" şeklinde konuştu.

DİN ASLA SİYASETE ALET EDİLMEMELİDİR

Bazı yerlerde duvarlara ve pankartlara 'Allah için Evet' yazıldığını söyleyen ve buna tepki gösteren Cankurtaran şunları söyledi:

"Her yerde ne diyor? 'Allah için evet'. Her yerde 'Allah için evet' yazılarını görüyoruz. Acaba bunları söyleyenler, asanlar 'ağızlarından çıkanı duyuyor mu?' diye düşünmemek elde değil? Hepimizin o kadar din bilgisi var. Kuran-ı Kerim'de 1400 önce, 'Türkiye'ye biri gelecek, bir referandum olacak ona oy verin' diye bir şey yazmış olabilir? Bizimle mi dalga geçiyorlar? Dinimizi böyle bir şeye, siyasete kullanmanın en fazla da dindar vatandaşlarımızın ne kadar tepki gösterdiğini biz de görüyoruz. Biz de buradan tepkimizi koyuyoruz. Din asla siyasete alet edilmemelidir. Din herkesin vicdanıdır. Bu referandum için evet çıkarmak için dinimizi kullanmak, dinimiz için de olacak bir şey değildir. Vicdanları zedeleyecek bir şeydir."

Görüntü Dökümü:

------------------

Cankurtaran'ın açıklamaları

Detaylar

====================

LİSE ÖĞRENCİLERİNDEN KAN BAĞIŞI KAMPANYASI

Haber-Kamera: Nurcan KIRCALI / İstanbul DHA

Şile İMKB 50. Yıl Çok Programlı Anadolu Lisesi, bünyesinde kurduğu "Kan Bağışı Kulübü" ilk kan bağışı etkinliğini gerçekleştirdi.

Okul bahçesinde yapılan "50.Yıla Gelin Kızılay'a Kan Verin İnsanlığa Can verin" projesine ilçe Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı ve İlçe Sağlık Müdürlüğü ve özel sektör temsilcileri de destek verdi.

Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu'da programda kan vermenin önemine değinerek, "Öğrencilerin başlattığı bu projede bizlerde belediye yönetim kademesi ve personelimizle birlikte destek vermek üzere buradayız" dedi.

İlçe Kaymakamı Salih Yüce'de "Öğrencilerimizin, evlatlarımızın bu anlamlı projesine destek vermek ve onların yanında olduğumuzu belirtmek aynı zamanda kulüp öğretmeni ve tüm okul yönetimi ve emeği geçen herkesi kutlarım" dedi.

Protokol konuşmalarının ardından okullar arası düzenlenen resim yarışmalarında dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi.

Görüntü Dökümü:

------------------

Tabakoğlu'nun konuşması

Yüce'nin konuşması

Resim yarışmasından görüntüler

Detaylar

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mustafa Destici Sakıp Sabancı Cankurtaran Kağıthane Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title