"Buradakiler Misafirimiz, Mülteci Değiller"
Cumhurbaşkanı Gül'ün Ortadoğu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, Hatay'daki çadır kentleri ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ortadoğu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, Hatay'ın Altınözü İlçesi ve Boynuyoğun Köyü'ndeki çadır kentleri ziyaret etti. Ziyaretin ardından basın toplantısı düzenleyen Hürmüzlü, Türkçe ve Arapça açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Gül'ün talimatıyla Hatay'a geldiğini hatırlatan Hürmüzlü şunları söyledi:
"Dün buraya gelmek istedim, çünkü dün 'Uluslararası Mülteciler Günü'ydü. Cumhurbaşkanım buraya yanlış anlaşılmaması için bugün gelmemi istedi. Çünkü buradakiler misafirimiz, mülteci değiller. Buradaki kampların bir kısmını gördüm. Burada birçok aile ve misafirlerle görüştüm. Şöyle bir izlenim edindim; Biz onları nasıl misafirimiz kabul ediyorsak onlar da kendilerini şefkatle el uzatan bir ülkede olmaktan memnun olduklarını belirtti. Devletin şefkatli eli buraya uzanmıştır. İhtiyaçlarını sordum ama bana 'Biz söylemeden tüm ihtiyaçlarımızı karşıladılar' dediler. Burada 10 bin 700 misafir var. Burada bütün aileler korunaklı alanlarda çadırlarda misafir ediliyorlar. Çocuklar için okul imkanı var Arapça eğitim görüyorlar. Ayrıca çocukların psikolojilerini de korunmaya çalışılıyor. Aynı zamanda yazlık sinema ve televizyon imkanları var. Her öğün yemek veriliyor. Bunlar, arkadaşların üzüntülerini bir parça azaltmıştır diye düşünüyorum. Türkiye'deki liderlerimiz açıklamalar yaptılar. Buraya gelen herkes kendi ülkesinde gibi burada kalabilir. Buradan gitmek isteyen varsa kendi iradeleriyle bunda da bir sakınca yok, kendi kararları, saygı gösteririz. Başka insanların da gelmesine hazırlıklıyız ama böyle bir durum olmasını istemiyoruz. Ama gelenlerin sayısı yüz binleri geçerse zaten uluslararası bir olaya girer. Olaya uluslararası bir durum olur ve el konulur. Biz böyle bir durum olmasını istemeyiz. Biz olaya insani açıdan bakıyoruz. Şu an kullanılmayan hazırda kampımız var. Ancak biz buna hazırlıklı ve tecrübeliyiz. Daha önce 500 bin insan sınırlarımıza gelmişti. Türkiye her şeye hazırlıklıdır. Bizim korkumuz Suriye'deki olaylar bitmezse olaya uluslararası camia bu olaya el atar, biz zaten bundan korkuyorduk. Bizim liderlerimiz buna dikkat çekiyordu. 'Bu kan dursun şiddet dursun insanlar kendilerini emniyette hissetsinler' diyorduk. Suriye halkının meşru talepleri kabul edilsin istiyoruz. "
"CAN GÜVENLİĞİMİZ OLMADAN DÖNMEYİZ"
Boynuyoğun Çadır kampında kalan Muhammed Muvvar Keyyali can güvenlikleri sağlanmadan Türkiye'den ayrılmayacaklarını söyledi. Çadır kampından şimdilik ayrılmayı düşünmediklerini belirten Keyyali, "Ülkemize dönmek istiyoruz. Ancak, orada can güvenliğimiz sağlanmadan gitmeyi düşünmüyoruz. Türkiye'de güvence içindeyiz. Beşşar Esad'ın genel af çıkardığı yönünde yapmış olduğu açıklamalar bize inandırıcı gelmiyor. Dün bizi arayan bir yakınımız, 'Sakın gelmeyin ve söylenenlere inanmayın. Orada güven içindeyseniz, gelmeyin. Buraya gelenleri gözaltına alarak kaybediyorlar' dedi. Bu yüzden gitmeyi düşünmüyoruz" diye konuştu.
Kampta kalan Fahit Akras ise orada evleri ve eşyalarının yağma edildiğini belirterek şunları söyledi:
"Bize orada yağma edilen eşyalarımıza karşılık 25 bin Suriye Lirası verileceği söylendi. Ancak benim tahrip olan eşyalarım 100 bin Suriye Lirası üzerinde olduğunu biliyorum. Mallarımdan da vazgeçtim, can güvenliğim olmadığını düşünüyorum. Orada yakınlarımız, genel af çıkarıldığını yalanlıyorlar. Şehre inenler, yakalanıp kaybediliyorlar. "