Haberler

    Bazı kişiler farkına varmadan

    Güncelleme:

    Belirti olarak sadece kustuğunu söyleyen, COVID-19 tanısı konmuş hastalar var. Sık karşılaşıyor musunuz?Evet, var ama nadir karşılaşıyoruz.

    Belirti olarak sadece kustuğunu söyleyen, COVID-19 tanısı konmuş hastalar var. Sık karşılaşıyor musunuz?

    Evet, var ama nadir karşılaşıyoruz.

    (Prof. Dr. Alpay Azap )

    Virüsü kaptığım zaman vücudumda neler oluyor?

    Virüs damlacık yoluyla bulaştığı için ağız ya da burun kanalıyla üst solunum yoluna girerek burada kolonize oluyor. Çok hızlı bir şekilde de akciğerlere iniyor ve akciğerlerde ağır hasar yaratıyor. Hastada daha öksürük ve ateş belirtileri başlamadan akciğerde buzlu cam görüntüsü oluşmaya başlıyor. Akciğerde ağır pnömoni, yani zatürre gelişiminden sonra da akut solunum sıkıntısı Sendromuna neden oluyor. Bu durumda, akciğerler kanı yeterince temizleyemiyor. Oksijensiz kalan organlarda hastalık ilerlerse organ yetmezliği gelişebiliyor. (Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu)

    COVID-19'a yakalanan bir hasta gün gün neler yaşıyor?

    COVID-19 hastalığı bebeklik çağından çok ileri yaşlara kadar geniş bir yaş aralığında görülüyor. Hastalık yüzde 80 oranında grip benzeri hafif bulgularla seyrediyor. Yüzde 15 hastaysa daha çok hastalanıyor, solunum yolu enfeksiyonu bulguları gösteriyor ve hastaneye yatırılarak tedavi edilme ihtiyacı doğuyor. En önemli bulgular veren ve ağır solunum yolu enfeksiyonu geçiren yüzde 5'lik bölümse, kritik hasta haline geliyor ve yoğun bakıma alınıyor. Bu hastalar solunum desteğine ihtiyaç duyuyor ve çok ciddi takip  edilmeleri gerekiyor. Yine bu kritik hastaların klinik tablosuna böbrek yetmezliği gibi diğer organ yetmezlikleri de eşlik edebiliyor. (Prof. Dr. Levent Yamanel)

    Hastalığı atlatanlarda bir hafta sonra antikor çıkmaya başlıyor, ve bunlar iki hafta sonra tespit edilebiliyor.

    Hangi tedaviler uygulanıyor?

    Hafif bulgularla seyreden hastaları sıtma, aynı zamanda romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan hidroksiklorokinle tedavi ediyoruz. Bu hafif olgular evlerinde tedavi ediliyor ve sağlık müdürlükleri tarafından takipleri yapılıyor. Hastaneye yatması gereken hastalarımız yine hidroksiklorokin temelli tedavi alıyor. Bu tedaviye yanıt vermeyen ve ilerleyen olgular için Çin'den getirtilen antiviral bir ilaç uygulanıyor. Bu ilacı kritik durumda yakaladığımız yoğun bakım hastalarına hemen başlıyoruz. Yine grip virüsüyle karışabilen bir hastalık olması sebebiyle tedaviye grip ilacı ve bazı antibiyotikler de ekleyebiliyoruz. Yoğun bakımda izlenen kritik durumdaki hastalar için solunumun yapay cihazlara yaptırılmasından akciğerlerin görevini vücut dışında gerçekleştiren sistemlere varıncaya kadar çok üst düzeyde tedaviler uygulanıyor.

    (Prof. Dr. Levent Yamanel)

    Hastanede özel yemek mi yiyorlar?

    Hastanede diyetisyenlerimiz tarafından özenle planlanan dengeli ve yeterli bir beslenme uygulanıyor.

    (Prof. Dr. Levent Yamanel)

    Bazıları geçiriyor, farkına varmıyor ya da diğer grip türlerine benzetiyormuş, doğru mu?

    Vakaların yüzde 80'inden fazlasında hastalığın hafif bir ateş, halsizlik ya da boğazda kuruma gibi çok hafif belirtilerle seyrettiği görülüyor. Bu hastalar kendilerinden şüphe etmedikleri için hastaneye de gitmiyor. Dolayısıyla bazı kişiler farkına varmadan hastalığı geçirmiş olabilir.

    (Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu)

    Şüphelenince ne yapmak gerekiyor?

    Prof. Dr. Alpay Azap anlatıyor:

    184 Korona Danışma Hattı'nı aramak lazım. Kesin tanı tabii ki telefonla konamaz ama şüpheli vakayı tespit etmek, "Tanı koymamız gerekir" dediğimiz kişileri anlayabilmek için 184 hattına bir algoritma tanımlandı. Kişi, otomatik olarak yönlendiriliyor ve karşısına bir doktor veya sağlık çalışanı çıkabiliyor. Çok kuvvetli bir şüphe varsa, algoritma en yakın sağlık kuruluşuna gitmesini söylüyor. 184'ü aramak yerine, aile sağlığı merkezine veya hastanelere de ulaşabilirler. Orada bir ön değerlendirme yapılıyor; hastanın hem klinik bulguları hem de temas öyküsü sorgulanıyor bu esnada.

    Prof. Dr. Celalettin Kocatürk anlatıyor:

    Baş ağrısı, boğaz ağrısı, çabuk yorulma, kas ağrısı, tat alma/koku alma bozukluğu, ishal, kusma gibi bulgular da daha az sıklıkta olmakla birlikte, korona hastalığında görülebilir. Bu şikayetlerden birine ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetler eşlik ediyorsa hastaneye gitmek gerekir. Ancak şunu da unutmamak lazım: Basit ağrı kesicilerle geçmeyen baş ağrısı, göğüs ağrısı, uzun süren ishal, devam eden kusma ve benzer şikayetler sadece korona hastalığında değil, müdahale gerektiren başka hastalıklarda da görülebileceği için ihmal etmemek, hastaneye başvurmak önemli.

    HANGİ KOŞULLARDA TEST YAPILIYOR? TEST YAPILMASI İÇİN ÖNCE NELERE BAKILIYOR?

    Dünya Sağlık Örgütü'nün önerileri doğrultusunda çok daha fazla kişiye test yapılmasını gerektirecek bir vaka tanımı geçen hafta yürürlüğe kondu. Vaka tanımına uyan kişilerin önemli bir kısmı belki COVID-19 çıkmayacak ama test sayısını arttırmak önemli. Bu test,

    Son 14 gün içinde kendisi veya yakın çevresinden yurtdışında bulunan birinde ateş,

    öksürük ve/veya solunum sıkıntısı varsa,

    Çevresinde COVID-19 tanısı almış biri olan kişide, boğaz ağrısı gibi herhangi bir solunum sıkıntısı varsa,

    Ağır akut solunum yetmezliği bulguları görülen, hastaneye yatırılarak oksijen tedavisine ihtiyaç duyacak kadar ağır zatürre olan

    kişilerde teması sorgulamaya gerek olmadan,

    Ateşle birlikte öksürük ve/veya solunum sıkıntısı olup bunu açıklayacak başka bir neden bulunamayan herkese yapılıyor.

    (Prof. Dr. Alpay Azap)

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Levent Yamanel Alpay Azap Haberler

    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title