Haberler

Başbakan Yardımcısı Atalay ABD'de

"Türkiye, evet Ortadoğu'da bir İslam ülkesi, ama Arap Baharı'nın zinciri değil."

-"Türkiye, evet Ortadoğu'da bir İslam ülkesi, ama Arap Baharı'nın zinciri değil. Bunu çok iyi ayırt etmek lazım. Türkiye, demokratikleşmesiyle, sistemiyle, diğer Arap Baharı'ndaki gelişmelere örnek, model oluşuyla farklı bir konumda"

-"Türkiye'nin içindeki olup bitenleri tabi değerlendirebiliriz ama Arap Baharı'nın bir parçası ve Kahire'deki bir olay gibi Türkiye'de, İstanbul'da bir parktaki gelişmelerin takdim edilmesi tabi Türkiye'yi birazcık tanımamak oluyor"

-" Biz yapıyı değiştirmek isteyen bir hareketiz ve Türkiye'de statükoyu korumak isteyenlerin bize muhalefeti var. Yani bizde ana muhalefet en tutucusudur"

-" Burada (Gezi Parkı protestolarında) bir ulusalcı kesim var. Onlar burada en aktifidir"

-"(Hükümet, valilik ve Gezi Parkı protestocularının son görüşmesiyle) bunun artık bitmiş olduğunu düşünüyoruz ve biz kendimiz doğrusu buradan da ilerisi için almamız gereken dersleri de aldık"

-"Alkol yasası bir yasaklama değil, düzenlemedir, Yoksa katiyen yasaklama, hayat tarzına müdahale ile bir ilgisi yok"

Atalay, Middle East İnstitute adlı düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen Türkiye konulu toplantının ana konuşmasını yaparken Gezi Parkı odaklı gelişmelere değindi.

Dış basında, analiz ve değerlendirmelerde Türkiye'deki bu gelişmeleri Arap Baharı'nın bir zinciri gibi algılama ve takdim etme durumunun olduğunu belirten Atalay, şunları kaydetti:

"Tabi bunu bir haksızlık olarak biz görüyoruz. Türkiye'yi biraz bilenler, Türkiye'nin evet Ortadoğu'da Türkiye bir İslam ülkesi, ama Arap Baharı'nın bir zinciri değil. Bunu çok iyi ayırt etmek lazım. Türkiye farklı bir konumda. Demokratikleşmesiyle, sistemiyle, diğer Arap Baharı'ndaki gelişmelere örnek, model oluşuyla Türkiye farklı bir konumda. Türkiye'nin içindeki olup bitenleri tabi değerlendirebiliriz ama Arap Baharı'nın bir parçası ve Kahire'deki bir olay gibi Türkiye'de, İstanbul'da bir parktaki gelişmelerin takdim edilmesi tabi Türkiye'yi birazcık tanımamak oluyor."

Atalay, "Türkiye'deki bu gelişmelerin değerlendirmelerini, analizlerini yaparken, özellikle bir çevre hassasiyetiyle duyarlı olan masum bir tepkinin olduğunu ve bunları ayırmak gerektiğini" vurguladı. Bunun yanında, daha çok illegal örgütler şeklinde epeyce bir radikal unsurların olduğunu ve  çevreye zarar veren, tahribat yapanların da onlar olduğunu belirten Atalay, "Bir de belli bir muhalefeti olan,  ana muhalefet partisinin milletvekilleri, teşkilatları gibi, hükümete karşı tavrı olanlar var, bunların hepsini ayrı ayrı ele alıyoruz. Gezi Parkı olayında bunların hepsini ayrı ayrı değerlendiriyoruz" dedi.

-"(Gezi Parkı olaylarında) Ulusalcılar en aktifidir"

Atalay, Gezi Parkı olaylarında "bir ulusalcı kesim"in de bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bunlar bizim çözüm sürecine de Kürt sorunu ve terörü bitirme yönündeki çözüm sürecine de çok şiddetle karşı koymuş, akil adamlar mekanizmasına karşı koymuş, onları gittikleri yerlerde protesto eden kesimler. Onlar burada en aktifidir. Bir manada Arap Baharı ülkelerinde değişimi isteyen insanların hareketi, sokağa dökülmesi, karşı çıkışı söz konusu, Türkiye'de ise biraz statükoyu korumak isteyenlerin bize muhalefeti var ve başından beri öyledir ve o statükoyu korumak isteyenlerin hepsi birleşirler. Biz yapıyı değiştirmek isteyen bir hareketiz ve burada aksine biraz daha koruyan, yani bizde ana muhalefet en tutucusudur. Yeni anayasada mesela uzlaşma henüz kolay sağlanamıyor, sebebi şu; yeni anayasayı istemiyorlar, mevcut anayasa çok değişsin istemiyorlar. Mevcudu korumak, yapıyı korumak muhalefet için daha önemli."

Gezi Parkı odaklı olarak diğer şehirlerdeki olayların bittiğini ifade eden Atalay, hükümetin ve İstanbul Valiliğinin Gezi Parkı'ndaki protestocularıyla görüşmelelerinin sürdüğünü belirterek, "Son görüşmelerle artık çözülmüş oluyor, bunun da bitmiş olduğunu düşünüyoruz ve biz kendimiz doğrusu buradan da ilerisi için almamız gereken dersleri de aldık, halen de onları değerlendiriyoruz" dedi.

Atalay, "Gezi Parkı gösterilerinde polisin şiddet  kullanımına ve alkol yasasına" yönelik soru üzerine, "Türkiye'de, her yerde, bazen bazı yanlışlıklar olur, giderilir. Şu sırada olan polisin tutumunu biz de onaylamıyoruz ama yani demokratikleşme yönündeki biz o devrimci, reformist ruhumuzu AK Parti olarak, hükümet olarak koruyoruz, bundan emin olun, yani o bittisinde AK Parti'nin misyonu biter" dedi.

-"Alkol yasası yasaklama değil düzenleme"

Alkol yasasının bir yasaklama değil düzenleme olduğunu belirten Atalay, şunları söyledi:

"Bazen uzayan iktidarların muhalefeti herşeyi kullanır, belki o algıyı yönetmede, bunları iyi açıklamada çok başarılı olamamış olabiliriz. Alkol ile ilgili bir yasaklama değil asla, Türkiye açık bir toplum. Türkiye'de biz bütün renklerin, farklılıkların özgürce yaşamasını çok önemli görüyoruz. İşte yılların biriken Kürt sorununu çözüyoruz. Diliyle, değerleriyle herkes orada özgürce, huzurlu yaşasın istiyoruz ve ekonomik durumumuz da rahatlıyor, Türkiye'de 2002 yılında kişi başı milli gelir 2.500 dolardı, şimdi 11.000 dolar. Türkiye bir anlamda hayat standardı yükseltiyor. Alkol yasası sadece bir düzenlemedir. Biz bu konulardaki düzenlemelerimizde AB standartlarını esas alırız. Yoksa katiyen yasaklama, hayat tarzına müdahale ile bir ilgisi yok."

- Washington DC

Kaynak: AA / Güncel

Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title