Başbakan Erdoğan Çanakkale'de

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin Türkiye'nin geleceğine yönelik projeleri olmadığını, dün söylediklerini bugün inkar ettiklerini belirterek, "Mazotu 1 YTL'ye indereceğiz diyorlar. Yalanı da 1 YTL'yi indirdiler. Yalan da çok ucuzladı. Kardeşim insaf et" dedi.

Çanakkale ruhunu korumak için dinlenmediklerini, Atatürk'ün deyimiyle "Türkiye'yi muassır medeniyetler seviyesine çıkartmak için çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, "Millet icraat istiyor. Ben ve arkadaşlarım inanmadığımız hiç bir şeyi bugüne kadar söylemedik. Ant içerek bu yola çıktık. Aldatan da, aldanan da olmayacağız. Türkiye'nin masa başında yönetilmediğini, 4 yıl 8 ayda bütün dünyayı ve Türkiye'nin 81 vilayetini 360 defa dolaşarak gösterdik" diye konuştu.

Erdoğan, kendisine yönelik küfür hariç her türlü hakaretler için savcıların harekete geçmediğini vurgulayarak, "Bir gazete başlık atmış, başbakana hakaret serbest diğerlerine hayır. Siz başbakansızın, ağır eleştirilere tahammül edeceksiniz diyorlar. Ağır eleştiri dediklerinde sinkaf yok. Her türlü hakaretler var. Öyle diyoruz. Aldırma böyle gelmiş bu dünya böyle gider diyoruz" şeklinde konuştu.

CHP döneminde mazotun, ekmeğin ve elektriğin karneyle olduğunu, CHP döneminde Türk lirasından Atatürk resminin kaldırıldığını hatırlatan Erdoğan, "Milletime, size inanıyorum, güveniyorum. Siz 22 Temmuz'da cevabını vereceksiniz. Sonra Baykal Rodos'a kadar yüzecek. Hayırlı yüzmeler" dedi.

Çanakkale'de halka hitap eden Erdoğan, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşılandı. Çanakkaledeki bu heyecanının Türkiye'nin bütün meydanlarına taştığını vurgulayan Erdoğan, "Burada tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, tek yürek olduk. Burada bütün Anadolu'nun hatıraları var. Hepimiz Çanakkaleliyiz. Üzerimize zırhı gemilerle gelenler, Müslüman Türk milletinin iman dolu göğsüne çarpıp geri dönmek zorunda kalmışlardır. Çünkü Çanakkale'yi Mehmetçikler savundu. Çanakkale şehitlerinin

olduğu mekanı bugüne kadar oraları hatırlamayanlara buradan sesleniyorum. Siz hatırlamadınız ama biz hatırladık. Şu ana kada 40 trilyona yakın yatırım yaptık. Gelibolu yarım adasını 3 milyon insan ziyaret ediyor. Hani bunlar bu ülkeyi seviyorlardı? Hani bu ülkenin geçmişine saygılıydı. Şehitlerimizin rızasını almak şereflerin en büyüğüydü. İnşaallah yarımadaya simülasyon merkezini kuracağız. Ülkenin dört bir yanından gençlerimiz, yavrularımız buraya gelecek. Atatürk'ün ifadresiyle muasır medeniyetler

seviyesinin üstüne Türkiye'mizi çıkaracağız. Bize durmak yok, daima ilerleyeceğiz. Arkadaşlarımızla ant içerek bu yola çıktık" dedi.

Bahçeli'nin 3.5 yılda 4 ülkeyi gezdiğini hatırlatan Erdoğan, "Bize göre masa başında yönetilecek bir ülke olmadığı için, 4 yıl 8 aylık iktidarımızda bütün dünyayı kat ettik. Türkiye'yi dünyaya duyurduk. Dünyanın dört bir yanında bayrağımızı dolaştırdık. Oradaki insanlarımızla kucaklaştık. Aynı zamanda Almanya'dan Fransa'ya, Rusya'da Çin'e kadar yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı da aynı sevgiyle dolaştık. Türkiye'yi karış karış dolaştık. Benim Türkiye'de gitmediğim şehir yok. En az gittiğim şehre iki

defa gittim. Onlar Ankara'dan dışarı çıkamadılar. Onların derdi yoktu. Türkiye böyle ayağa kalktı. Ben Moğolistan'a gittim. Orhun abidelerine gittim. Kararukum'dan Orhun abidelerine 42. kilometrelik asfalt yol yaptık. Biz buyuz. Kusura bakmayın, lafla bu iş olmuyor. Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, onlarla sürekli görüşüyoruz. Bu iş aşk istiyor" diye konuştu.

"Biz kimden aldık Türkiye'yi?" diye soran Erdoğan, "MHP-DSP-ANAP. MHP şimdi de CHP değirmenine su taşımaya çalışıyor. Geçenlerde çok enterasan bir ilanı vardı. Al birini vur öbürüne. Fark etmez. Ah benim MHP'li, CHP'li kardeşim. Bak bu millet uyanıktır. Bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Geçmişte çok şeyler kaybettik. Şu koalisyonda 22 banka battı. Hortumcuları bunlar korumadı mı? Kim ödedi bu parayı? Bundan ibret almayacak mıyız? İşçi, memur kardeşlerim burada. Daha önce her ay maaşlarınızdan

nemalar kesildi mi? Neden ödemediler size nemaları? Bunun toplamı 13,5 katrliyondu. Devlet işçisine, memuruna borçlu olur mu ya? Bunları biz ödedik size kardeşim. Şimdi soruyorum. Dürüst kim? Bunlar mı, biz mi? Hangi yüzle gelip benim halkımın huzurunda konuşuyorlar, ben anlayamıyorum" diyerek muhalefete yüklendi.

Koalisyon hükümetinin IMF'ye 33 milyar dolar borçlandığını, kendilerinin 8 milyar dolar düşürdüğünü anlatan Erdoğan, Merkez Bankası'ndaki döviz rezervini 26 milyar dolardan 66 milyar dolara çıkardıklarını söyledi. Ucuz mazot konusuna da temas eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Baykal çıkıp konuşuyor. Ben dikkat ediyorum, siz de dikkat edin. Bunların mazotçuluktan başka bir özelliği var mı? Türkiye'nin geleceğine yönelik bir projeleri var mı? Bunlar yalanı 1 YTL'yi indirdiler. Yalan da çok ucuzladı. 1 YTL. Kardeşim insaf et. Bak ne yaptı DSP-ANAP. Akşam yattılar, sabah kalktılar, Türk lirasının yanına bir sırıf koydular. Hani Türk lirasının değerini koruma kanunu vardı? Hani milliyetçiydiniz? TL'nin pul kadar değeri kalmamıştı. Biz 6 sıfırı attık. Enflasyon patladı, mı çatladı

mı? Bir gecelik faizin maliyeti neydi? 2.5 katrilyon. Kim ödedi. İşçi kardeşim, esnaf kardeşim, memur kardeşim sen ödedin. Göreve geldik, Türkiyenin milli geliri neydi? 180 milyar dolar. Kaç senede geldik buraya, 79 senede. 4 senede 400 milyar dolar oldu. İnsaf ya, insaf. Bunu nasıl görmezsin? Adamın gözü var görmüyor, kulağı var duymuyor, dili var gerçeği konuşamıyor. GSMH'de 10 bin doları yakaladığımızda Türk milletini tutana aşk olsun. Gümbür gümbür gideriz. 30 milyar dolar ihracımızı vardı, 4,5 senede

üzerine 75 milyar koyduk. İnsaf et. Senin gözün yok mu be. Bunu göremiyor musun? İşini bilen bir tüccar edasında aldık iş adamlarımızı yanımıza fellik fellik dünyayı gezdik. Biz gelmeden önce Türkiye'de küresel sermayenin yıllık yatırımı 1 milyar dolardı. şimdi 20 milyar dolara çıktı. Bu ne demek? Ak Parti diğerlerini yirmiye katlıyor demek. Kiminle? Milletiyle, iş adamlarıyla, özel sektörüyle. Ama biz dürüst davrandık. Emin ellerde, dürüst ellerde, bizim bu millete aşkımız vardı. Biz bu milletin

efendisi değiliz, hizmetkarıyız. Biz şuna inanıyoruz, halka hizmet Hakka hizmettir. Derdimiz bu. Duracak mıyız? Hayır" dedi.

Konuşması esnasında "Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin" diye sloganlar atılan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece turizmde 2002'de 8,5 milyar dolar gelirimiz vardı. Şimdi gelirimiz 17 milyar dolara çıktı. 10 milyon turist sayısı 20 milyona çıktı. 22 Temmuz akşamı Türkiye'de çok daha büyük bir patlamayı yapıp sandıktan AK Parti çok daha farklı bir güçle çıksın. Her şey iyi giderken bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Anayasa mı değişti. Aynı anayasa. Merhum özal, sayın Demirel, sayın Sezer

hangi anayasayla seçildiyse, ayna anayasayla bir seçim yapıyoruz. Merhum özal 263 oy, sayın Demirel 244 oyla, sayın Sezer 330 oyla seçildi. Sayın gül ne aldı? 357 aldı. Ben ekonomistim, biraz matematik bilirim. Dedim acaba 357 mi büyük, 330 mu büyük? Peki üst mahkeme var mı, ne yapacağız? Tashihi karar denen bir müessese var. Durduk durduk dedik ki, bir yol var. Tashisi karar için bir yol var. Neresi? Millet, millet. 1950'de rahmetli Menderes yeter söz milletindir demişti. Şimdi ben de diyorum ki, yeter,

karar milletindir. Düşünebilir musunuz, Anayasa Mahkemesi CHP'nin itirazını inceliyor. O esnada sayın Baykal mahkemeye tehdit savuruyoruz. Diyor ki eğer bizim itiramızı istikametinde bir karar çıkmazsa Türkiye'de çatışma çıkar. Bana diyor ki, bir başbakana bu yakışmıyor. Peki sana ne yakışıyor? Bana da bu dediklerimi yiyin diyecek. Yok böyle bir şey. O hakaretin cevabını veririz. Çünkü millet bu oyu bize bunun için veriyor. Bu bir suç. Ama hani savcılar? Hiç biri harekete geçti mi? Bugün gazeteler başlık

atmış. Başbakana hakaret serbest, diğerlerine hayır. Aynen verilen kararda şunlar deniyor. Siz başbakansınız, bu tür ağır eleştirilere tahammül göstereceksiniz. Ağır eleştiriler neler biliyor musunuz? Sadece sinkaf hariç. Neler var neler. Aldırma, bu dünya böyle gelmiş böyle gider diyoruz. Size inanıyoruz, size güveniyoruz. 22 Temmuzda cevabı vereceksiniz. Ondan sonra Baykal Rodos'a kadar yüzecek. Rodos'a kadar yüzerim diyor. Hayırlı yüzmeler".

GP lideri Cem Uzan'ı da eleştiren Erdoğan, "İmarzedelere biz 9 katrilyon ödeme yaptık. Sen önce babanın, kardeşinin 9 katrilyonunu öde de ondan sonra mazotu 1 YTL'ye indirmeyi konuş. Babası, kardeşi 4 yıldır kaçıyor. Kendisi de Güney Kıbrıs'ta şirket kuruyor. Hani sen milliyetçiydin? Ondan sonra Türkiye Cumhriyeti hakkında dava açıyor. Çeşitli alavereler, dalavereler. Bunlar benim milletimin karşısına çıkıyor. Vatandaşım da bunları dinliyor. Geçen çıkmış, sen benim kardeşimi çağırdın diyor. Ben niye

çağırayım? Senin kardeşin gibi bu memlekette binlerce girişimci var. Sen benle görüşebildin mi? Sana randevu vermedim. Kardeşine verdim, konuştuk. Neyi konuşacaktık. Çeaş Kepez vardı, onun için destek istedi. Kusura bakmayın, önce borcunu öde dedim. Biz kiminle görüşeceğimizi iyi biliriz. Ülkemize kim fayda sağlayacaksa onunla konuşuruz. Sen Amerika'yı dolandıracaksın, onlar seni mahkum edecek. Sen önce bunları konuş. Onların da zararını biz ödedik" diye konuştu.

CHP DÖNEMİNDEKİ EKMEK KARNESİNİ HALKA GÖSTERDİ

CHP döneminde halka verilen ekmek karnesini kürsüden gösteren Erdoğan, "AK Parti yaptıklarını, yapmakta olduklarını anlatıyor. Biz yaptık, ettik diyoruz, onlar cek, cak diyor. Mazot diyor. Şimdi Baykal da mazot fiyatı açıkladı. ÖTV'yi kaldıracağım diyor. Antalyalı bir vatandaş bana bu karneyi verdi. Onun Enerji Bakanlığı zamanında herkes bürosunda paltosuyla oturuyordu. Şimdi kalkmış çiftçi felsefesi yapıyor. Seni çiftçi iyi tanır. Sen mazot bile alamıyordun. Niye? Çünkü o zaman dünyanın sana itimadı

yoktu, güveni yoktu. Bak ekmek karnesi bile var. 1946. O zaman Baykal daha çok gençti. Bu da ekmek karnesi. Köşede CHP'nin amblemi var. Altı oklular bunu siz de bilmezsiniz. CHP'nin geçmişinde, Türk lirasının üstünden Atatürk'ün resmini kaldırıp İnönü'nün resmini koymak var. Bunların samimiyeti bu, dürüstlüğü bu" dedi.

"Korkulur bunlardan. Allah bunların şerrinden muhafaza etsin" diyen Erdoğan, asıl kadrolaşmayı CHP'nin yaptığını ileri sürdü.

Erdoğan, "Akşam yatar başka, sabah kalkar başka. Cumhurbaşkanlığı için diyor ki şimdi, dışardan biri olsun. Niye dışardan? Bu parlamentodaki insana nasıl militan dersin? Buna hakkı yok" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, daha sonra uçakla Bursa'ya hareket etti.

(ÖK-ÖK-Y)

Haberler