'Başarılı Girişimciler Deneyimlerini Paylaşıyor
Alfemo Genel Müdürü Ramazan Davulcuoğlu, Artık Sektörlerde Başarıyla Üreticilerin, Tüketici Gözüyle ve Kafasıyla Hareket Edebilmesinin Büyük Önem Kazandığını Söyledi. Felsefeyi Mobilya ile Birleştirdiklerini Vurgulayan Davulcuoğlu, "Felsefenin Mobilyayla Çok İlgisi Var, Bu Amaçla Yeni Bir Model Hazırladık ve Avustralya'da Yok Satıyor" Dedi.
Alfemo Genel Müdürü Ramazan Davulcuoğlu, artık sektörlerde başarıyla üreticilerin, tüketici gözüyle ve kafasıyla hareket edebilmesinin büyük önem kazandığını söyledi. Felsefeyi mobilya ile birleştirdiklerini vurgulayan Davulcuoğlu, "Felsefenin mobilyayla çok ilgisi var, bu amaçla yeni bir model hazırladık ve Avustralya'da yok satıyor" dedi.
Davulcuoğlu, Anadolu Genç İşadamları Derneği (AGİD) tarafından her ay düzenlenen "Başarılı girişimciler deneyimlerini paylaşıyor" konulu söyleşiye konuşmacı olarak katıldı. Davulcuoğlu da 10 yıldır bu pazarda olduklarını ve 58 ülkeye ihracat yapar konuma geldiklerini belirterek, birçok ülkeye katma değeri yüksek ürünler sattıklarını söyledi. Davulcuoğlu, markalaşmanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, bir ürünü değerinin ancak bir markayla çok yukarılara çekilebileceğini ifade etti. Bir marka
oluşturulacak ise popülasyon ve demografik yapıya önem verilmesi gerektiğine dikkat çeken Davulcuoğlu, şöyle devam etti:
"Bunu bilmeden markanın konumlanmasının yapılması önemsizdir. Satış yaptığımız ülkenin popülasyonunu ve demografik yapısını iyi bilmemiz gerekir. Markaya inovasyon yani farklılaşmak gerekli. Günümüzde üretim yapmak çok kolaylaştı. Saf üretici gözüyle değil, pazara opsiyonellik ve fonksiyonellik gözüyle bakmak gerekiyor. Bu amaçla artık tüketiciye, onların gözüyle ve kafasıyla hareket edebilmek önemli oldu. Başarılı olabilmek için tüketiciyi anlayabilme, onların adına empati yapabilme ve tüketici
gözlüğüyle bakabilmekle olunabilir. Felsefenin mobilyayla çok ilgisi var. Bu amaçla yeni bir model hazırladık ve Avustralya'da yok satıyor. Bunun 45 ülkeden de tescilini aldık. 'Her iyiliğin içinde bir kötülük her kötülüğün içinde bir iyilik yatar'' felsefeyi taşıyan bir ürün hazırladık. Bunlarda oturuluyor ve yatılıyor. Bu insanların çok ilgisini çekiyor. Bu ürün ülkelerde satış rekorları kırdı. Böyle ürünleri artırarak devam ediyoruz. Artık mobilyanızı evinizin içinde şekil değiştirip
istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz.''
Toplantıya katılan Adana Valisi İlhan Atış ise burada yaptığı konuşmada, Türk milletinin kalkınmasını borç parayla değil, özgüveniyle yaptığını Türkiye'nin geçmiş yıllarda tuğladan, toplu iğneye kadar birçok ürünü yurt dışından ithal ettiğini belirterek, ülkenin ticaret hacminin çok üst seviyelere geldiğini kaydetti.
Atış, Türkiye'nin 80 yıl içinden sıfırdan bu noktalara geldiğini ifade ederek, "Türk milleti kalkınmayı borç parayla değil, özgüveni ile yapmıştır" dedi.
Atış, Türkiye'nin 1984 yılında kabuğundan dışarı çıkarak 'dünya ticaretinde bizde varız' dediğine dikkati çekerek, artık işadamlarının ticaretten anladığını ve çok başarılı olduklarını kaydetti. Bir milletin kalkınması için ekonomisinin çok iyi olması gerektiğini vurgulayan Atış, şunları kaydetti:
"Başarılı olabilmek için çok çalışıp, çok üretip, çok yatırım yapmalısınız. Türk insanının amaçları olmalı kipri gibi olmayıp kartal gibi olmalısınız. Yakın gelecekte Türk milleti kabuğuna sığmayacak. Bugün Afrika'da yarın da ayda, marsta olacağız. "
Söyleşiye çok sayıda davetli katıldı.
(FK-AK-AK-NÇ-E)