Almanya Hükümetinin Yeni Yabancılar Yasası Planına Tepki
Federal Almanya'da Hükümetin, AB'nin Kendisinden Talep Ettiği Hukuki Uyumluluk Yasaları Kapsamında, Yabancılar Yasası'nı Sertleştirmeyi Planlamasına Türklerden Tepki Yağıyor. 'Uyumsuz' Damgası Yiyen Yabancılara Sınır Dışı ve Para Cezası Gibi Sert Müeyyideler, Aile Birleşimine Yeni Engeller ve Göçmen Adaylarının Almanya'ya Gelmeden Almanca Öğrenmelerini Öngören Yeni Yasa Taslağı, Türk Kökenli Si...
Federal Almanya'da hükümetin, AB'nin kendisinden talep ettiği hukuki uyumluluk yasaları kapsamında, Yabancılar Yasası'nı sertleştirmeyi planlamasına Türklerden tepki yağıyor. 'Uyumsuz' damgası yiyen yabancılara sınır dışı ve para cezası gibi sert müeyyideler, aile birleşimine yeni engeller ve göçmen adaylarının Almanya'ya gelmeden Almanca öğrenmelerini öngören yeni yasa taslağı, Türk kökenli sivil toplum örgütleri ve siyasetçilerden büyük eleştiriler aldı. Çeşitli kuruluşların yöneticileri ve siyasetçiler, Hıristiyan Demokrat Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) koalisyonundan oluşan hükümete geri adım atmaları çağrısında bulundu.
Hürriyetçi Türk Alman Dostluk Federasyonu (Hür-Türk) Genel Başkanı Hasan Tekin, "Siyasetçiler, Almanya'nın demokratik bir ülke olduğunu bazen unutuyor. Madem burası demokratik bir ülke, kararlar demokratik bir şekilde alınmalı. Ancak en büyük hatayı yine Ankara'da buluyorum. Yapılan yanlışlar hem Almanya'nın ayıbı hem de Türkiye'nin ayıbıdır. 'Biz Almanlar'ın aldığı kararlara saygılıyız' demek, gerçeklerin su üstüne çıkmasını sağlamıyor. Ankara kendi görevlerini senelerdir ihlal ediyor, vatandaşlarının uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını savunmuyor. Alman siyasetçiler de buradaki insanlara hiçbir şey sormadan insanlık dışı kararlar alıyor" dedi.
Avrupa Türk-İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Fikret Ekin ise, "Maalesef son yıllarda Almanya'nın yabancılar politikası tamamen hakları gasp etmeye yönelik yapılıyor. Sosyal devletten geri adım atılıyor, yabancılar da dışlanıyor. Bilhassa Müslümanlar ve Türkler ile ilgili tavırları çok açık görüyoruz. Uyum isteyen hükümet, aksi davranarak entegrasyonu engelliyor. Bu dışlayıcı, suçlayıcı, yargılayıcı bir tavırla uyumun gerçekleşmesi mümkün değil. Özgürlükçü bir ülkede yaşıyoruz, bunları hukuk ve demokrasi açısından anlamak mümkün değil. Göçmenler dışlanmak, arka planda tutulmak isteniyor" şeklinde konuştu.
Yeşiller Partisi'nden Avrupa Parlamentosu Milletvekili Cem Özdemir şuanda Yabancılar Yasası ile ilgili değişikliklerin taslak halinde bulunduğunu söyleyerek, "Federal İçişleri Bakanlığı, bu taslağı gündeme taşıdı. Umarım koalisyon ortağı Sosyal Demokratlar, ağırlığını koyarlar ve bu taslağın kabul edilmesini sağlamaz. SPD'yi bu konuda göreve çağırıyoruz. Eğer SPD'de bunu kabul ederse, muhalefet olarak bunu engellememiz çok zor olur. Bizim amacımız gelecek seçimlerden sonra CDU-SPD koalisyonunun yeniden sağlanmasını engellemektir. İçişleri Bakanı, Uyum Zirvesi'nin ardından oluşan liberal havadan sonra kendi parti içi dengelerini korumak için bu taslağı ortaya atmış olabilir. Bakan, parti tabanına oynuyor" açıklamasında bulundu.
Yine Yeşiller Partisi'nden Berlin Eyalet Milletvekili Özcan Mutlu da, "Bu yasa tasarısı entegrasyona ters. Geçen yıl ilki gerçekleştiren Uyum ve İslam Zirvesi çok iyi karşılandı. Ancak şuan ki hükümet ne kadar ciddi olduğunu bu taslakla kanıtladı. İstedikleri yasadaki sertleştirmeler uyumu baltalayacaktır. Bu yüzden Bakan Wolfgang Schaeuble'den uyuma ters düşen adımlardan vazgeçmesini talep ediyoruz. Sosyal Demokrat Parti, seçim öncesi verdiği sözlere sadık kalacaksa yeni yasaları reddetmelidir. Aksi taktirde bir kez daha halkı ve kamuoyunu kandırmış olacaktır, umarım ki böyle bir hatayı yapmaz" diye konuştu.
PDS'den Federal Milletvekili Sevim Dağdelen ise, yasanın çıkmasının önyargıları pekiştireceğini kaydederek, "Taslakta dil kursları sınavlarını başaramayanlara ya da kurslara katılmayanlara yaptırım uygulanması planlanıyor. Oturumlarının iptal edilmesi, bin Euro'yu bulan para cezalarına çarptırılması gibi planlar gündemde. Yani burada uyum kurslarını, göçmenler arasında seçme yapmak için kullanmak istendiği görülüyor. Bu bir kez daha göçmenlerin uyumdan yana olmadığı iddiası ileri sürülerek ırkçı önyargılar pekiştiriliyor. Birlikçilerin sürekli gündemde olan taleplerinin bir kez daha tekrarlanması şaşırtıcı. Bu olayla birlikte SPD iki yüzlülüğüne yeni bir örnek daha ekledi. Bir yandan uyum yanlısı görünürken, diğer yandan bu planlara ortak oluyor" ifadelerini kaydetti.
(SE-OYK-OYK-RO-D)