AK Parti'nin Kızılcahamam Kampı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni Anayasa çalışmalarının 'türban tartışmalarına' indirgenmesini eleştirerek, "Yeni Anayasa taslağı çalışmalarını cumhuriyetin temel ilkelerini zaafa uğratmaya dönük bir çaba içinde olanlarla mukayese edilmeyecek bir hassasiyet içinde yapıyoruz. Ama bunlar ya bilgisiz ya da kötü niyetli oldukları için bunu böyle yapıyorlar. Veya her ikisiyle birlikte hareket ediyorlar. Yeni Anayasa tartışmasını giyim kuşam sorununa indirgemek ve bütün süreci bu esasta

tartışmak herhalde 25 yıl süren Anayasa tartışmalarını hiçe saymaktır. Daha henüz süreç başlamışken ve ortaya henüz bir metin çıkmamışken bunu AK Parti'nin Anayasası diye yaftalamak demokratik ahlaki bir bakışın ürünü olamaz" dedi.

Partisinin Kızılcahamam kampının açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, yeni Anayasa çalışmalarını da değerlendirdi. Önümüzdeki günlerde Anayasa taslağını toplumda tartışılması için kamuoyuna açıklayacaklarını belirten Erdoğan, mümkün olan en üst seviyedeki toplumsal katılımı gerçekleştirerek taslağa nihai şeklini vereceklerini kaydetti. Bu süreçte bütün kurumların katkısına açık olacaklarını ifade eden Erdoğan, "Ortaya çıkan Anayasa'nın AK Parti'nin Anayasası olmayacağını, mümkün olan en geniş mutabakatı

sağlayarak toplumsal ve demokratik gelişmeyi hızlandıracak evrensel normlara uygun bir Anayasa'nın yapımı için gerekli mekanizmaları harekete geçireceğimizi ifade ettik" diye konuştu. Yeni ve bütünlükçü, çağdaş bir Anayasa'ya ihtiyaç duyulduğunu yıllardır herkesin söylediğini hatırlatan Erdoğan, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin Anayasa taslakları yaptığını, 1982 Anayasası'nın Türkiye'yi 21. yüzyıla taşıyamayacağını, Türkiye için dar bir elbise, sınırlayıcı bir çerçeveye dönüştüğü için genel bir

toplumsal kabul oluştuğunu söyledi. "Biz iktidar sorumluluğuyla harekete geçince bugün akıl sağlığı yerinde her insanı hayrete düşürecek bir manzara ile karşılaştık" diyen Erdoğan, 82 Anayasası'nı en çok şikayet edenlerin, birden onun müdafaasına yöneldiğini kaydetti. Yeni Anayasa yapım sürecini akamete uğratmak için tartışma ahlakının dışına çıkarak, kamuoyunu yanlış yönlendirmek ve bilgilendirmek için ciddi bir gayret gösterdiklerinin altını çizen Erdoğan, yeni Anayasa çalışmalarına yönelik eleştirileri

şöyle cevapladı:

"Bizim bu çalışmalarımızda hiç mi hiç yer almayan ifadeler bunların ağızlarından çıkıyor. Anlamak mümkün değil. Düşündüklerimizi sağolsun onlar düşünüyorlar. Bizim yani Anayasa'da yer almasını aramızda tartışmadığımız konuları sağolsun onlar konuşuyorlar. Yeni Anayasa taslağı çalışmalarını cumhuriyetin temel ilkelerini zaafa uğratmaya dönük bir çaba içinde olanlarla mukayese edilmeyecek bir hassasiyet içinde yapıyoruz. Ama bunlar ya bilgisiz ya da kötü niyetli oldukları için bunu böyle yapıyorlar.

Veyahut her ikisiyle birlikte hareket ediyorlar. Yeni Anayasa tartışmasını giyim kuşam sorununa indirgemek ve bütün süreci bu esasta tartışmak herhalde 25 yıl süren Anayasa tartışmalarını hiçe saymaktır. Daha henüz süreç başlamışken ve ortaya henüz bir metin çıkmamışken bunu AK Parti'nin Anayasası diye yaftalamak demokratik ahlaki bir bakışın ürünü olamaz. Aslında demek istedikleri şudur, çünkü bunlar biliyorsunuz niyet okuyucudur. Siz yapmayın. Peki biz yapmayacağız da kim yapacak? Bundan önce yamalı bohça

halindeki koalisyon hükümetleri bunları yapmaya gayret etti de şu anda bu milletin parlamentoda yüzde 65 güç vermiş olduğu bir iktidar niye böyle bir çalışmayı yapmasın? Biz burada kendi adımıza yokuz. Parlamentoda millet adına varız. Milletimizin verdiği vekaleti de yerine getirmekle sorumluyuz. Anayasa yapım sürecine geniş bir toplumsal destekle iktidara gelen bizler bu sorumluluğumuzun idrakinde olarak bu süreci devam ettiriyoruz. Bizim dikkat ettiğimiz husus da budur. Bu karşı çıkışlar daha demokratik

bir Anayasa arayışının önünü kesmeyi ve Türkiye'nin toplumsal gelişme dinamiğini baltalamaya dönüktür."

SİVİL TOPLUMA 'ANAYASA' UYARISI

Bazı sivil toplum kuruluşlarının da Anayasa taslağı hazırladığını, buradan memnuniyet duyduklarını dile getiren Erdoğan, bu taslakları da okuduklarını ve yararlandıklarını söyledi. Sivil toplum kuruluşlarının daha önce yaptıkları çalışmalarla şu anki söylemleri arasındaki çelişkileri gördüklerini belirten Erdoğan, "Onlar da şimdi oradaki açıklarını bu yeni taslakla örtmeye, saklamaya çalışıyorlar. Ama mümkün değil ama tarihe kayıt düşüldü. Onun için o kaydın hesabını bu millete veriyorlar, verecekler.

Biz ise halkımızın temennilerine, kabullerine tercüman olacak bir Anayasa'nın hazırlığını en geniş platformda yapmak istiyoruz. Türkiye'nin demokratik, siyasi süreç içinde bir Anayasa yapma iradesi gösterebilmesinin çok büyük demokratik açılımlar sağlayacağına inanıyoruz. Türk demokrasisi olağanüstü dönemler dışında normal demokratik süreç içinde bir Anayasa'yı hayata geçiremedikçe rüştünü tam anlamıyla ispat edemeyecektir. Son 5 yıldır yaşadığımız demokratik gelişmeleri sivil bir çağdaş Anayasa ile

taçlandırmak Türkiye'nin kaçınamayacağı bir zorunluluğa dönüşmüştür. Biz bu sorumluluk içinde katılımcı mekanizmaları azami seviyede işleterek en geniş mutabakata dayalı yeni bir Anayasa'nın hayata geçirilmesi için iktidar olmanın bütün gereklerini yerine getirmekte kararlıyız. Burada bir kez daha açık çağrıda bulunuyorum. Bu eşsiz bir fırsattır, tarihi bir imkandır. Özellikle milletimizin bütün fertlerini benim büyük uzlaşma dediğim ortak değer ve hedefler etrafında birleştirmek için bu süreci çok

değerli bir fırsata dönüştürebileceğimize inanıyorum. Söyleyecek sözü olan, Türkiye adına fikir üreten herkes açık yüreklilikle bu demokratik sürece katılsın ve katkıda bulunsun. Demokrasiyi akamete uğratmak, önyargıları kemikleştirmek ve yeni vehimler üretmek yerine meseleyi esasından, özünden saptırmak yerine gelin milli bir mutabakat yerine demokrasimizin çıtasını Türkiye'nin hak ettiği seviyeye çıkaralım" şeklinde konuştu.

'SIRÇA DUVARLARIN ARKASINA KAPANMADIK'

AK Parti olarak millete güvendiklerini, milletle aralarına bir mesafe koymadıklarını ifade eden Erdoğan, konuşmasında milletvekillerine şu uyarılarda bulundu:

"Kendimizi sırça duvarların arkasına kapatmadık. Bizim gönlümüz bu milletin ırağında şen olmaz. Biz mevki, makam, şan, şöhret ve çıkar peşinde değiliz. Çünkü bu dünyanın Sultan Süleyman'a bile kalmadığını biliyoruz. Bu milletin gönül tahtında bir yer sahibi olmayı, dünyanın hiçbir makam ve mevkiine değişmeyiz. İnanıyorum ki adalet kavramını kendine isim olarak seçen bir partinin çatısı altında adaletten ahlaktan mahrum tek bir kişinin barınması mümkün değildir, olmayacaktır. Sizler öncü kadrolarsınız,

uzun ince bir yol olan bu yolda bütünlüğümüz, gönül bağımız büyük önem taşıyor. Her bir arkadaşımın yüreğini millet ve memleket sevdasıyla dolu olduğunu biliyorum. Makam, mevki gösteriş değildir, olmamalıdır. Ak siyasetin temeli sevgi ve aşkla hizmet etmek, dürüstlükle halkımızın refah seviyesini yükseltmek hedefine odaklanmalıdır. Parti disiplininin önemli olduğu bir siyasi hareketiz. Siyasi kimlik, siyasi ahlak, düşünce ve siyasi organizasyon bir bütündür. AK Parti, ortaya koyduğu kimlikle, ahlakla,

düşünceyle, icraatla, teşkilat yapısıyla Türkiye'de yeni bir siyaset tarzının aslında lokomotifidir. Her arkadaşım Türkiye'nin gelişimi içinde partimizin büyümesi ve gelişmesi için elinden gelen katkıyı verecektir."

(DA-NÇ-Y)

Haberler