Haberler

Benim çocuğum zeki hastalığı

Şerivan Demir

Şerivan Demir

Uzman Psikolog / Bakırköy-Başakşehir istanbul
26.05.2024 10:46

"BENİM ÇOCUĞUM ZEKİ" HASTALIĞI

Benim çocuğum zeki hastalığını duydunuz mu? Evet mi? yoksa hayır mı? Elbette ki öyle bir hastalık yok. Ancak ebeveynler arasında farkında olmadan yaptıkları "benim çocuğum en zeki" eğilimi var. Madem sağlıksız, yanlış bir eğilimse neden yapıyorlar ya da neden yapıyoruz diyeceksiniz. O halde cevabı yazıda bulabileceğinizi düşünüyorum.

Öncelikle Her anne baba çocuğunun zeki, üstün, akıllı olduğuna inanmak ister. Ve bu isteklerinde de son derece haklılar. Çünkü anne ve baba ayrı ayrı birer parçası olarak görürler çocuklarını. Her ikisinden de belli biyolojik kalıtımların ve özelliklerin birleşimiyle bebekleri oluşmuştur. Bazen annenin bazen de babanın baskınlık-çekiniklik durumuna göre ağırlıkta kalıtımsal özellikleri bebeğe geçebiliyor. Bu durum tamamen biyolojik süreçlerle ilgilidir.

Günün sonunda bebeklerini kucaklarına aldıklarında, kimin daha çok özellikleri geçmişten ziyade ikisinin de birleşimi olduklarının farkındadırlar.

O halde gelelim esas noktaya; bu eğilimin sebebi, ebeveynlikte biraz narsizim vardır. Bunu günümüz narsist kişilik özellikleri gibi düşünmeyin. Ebeveynlikteki narsistlik, benim çocuğum normal bir zeka ve potansiyelde değil. O çok zeki ancak sadece çok yaramaz. O çok zeki ancak okul ve öğretmenleri potansiyelini fark etmedi… gibi tamamen karşı tarafı kusurlu bulan ve eleştiren bir eğilim içerir. Çünkü karşı tarafı suçlamak ve eleştirmek, kendimizi eleştirmekten daha kolaydır.

Ancak şunu çok net bilmemiz gerekir ki yapılmış araştırmalar, zekanın genetik etkisinin %75 iken, çevresel etkisinin ise %25 olduğunu söylüyor. Bu değerler başka çalışmalarda %60 ile %40 şeklinde de değişim gösteriyor. Sonuç olarak genetik etkiler daha fazla belirlemektedir.

burdaki sorun zekanın oranı değildir. Sorun; anne ve babalar, Çocuğun normal bir zekaya sahip olmasını olumsuz bir şey olarak algılamaktadır. Çünkü normal bir zekaya sahip olmak, kendilerinin de sıradan olduğunu gösterir. Burada var olana yanlış yaklaşılmaktadır. Çocuk ister normal ister üstün bir zekaya sahip olsun %25 ile %40 arasında değişen çevresel etkiler de çok önemlidir. Önemli olan çocuğun gerçekte var olan potansiyelini kabul etmek ve ebeveynin bunu kendi başarısı ya da kendi başarısızlığı olarak görmeden bu potansiyeli doğru şekilde geliştirmesidir.

Anne ve babalara önerim, bu bir üstünlük yarışı değildir. Önemli olanın "çocuk-aile-eğitim veren (öğretmen)" üçlemesinde doğru bir iletişim ile çocuklarımızın potansiyelini geliştirme, zeki yarışına girmeden çalışmanın önemini kavrayıp çocuğu desteklemektir. Potansiyelini geliştirmenin, disiplinli çalışmanın, karşılaşılan zorluklar karşısında çözüm bulmanın "üstün zekâ"lı olmaktan daha değerli bir şey olduğunun farkına varmak ve çocuğunda farkına varmasını sağlamaktır.

Albert Einstein konuyla ilgili sözlerini hatırlatmak isterim

"Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum."

Uzm. Psk. Şerivan Demir

title