Yozgat'ta Alternatif Yollarda Trafik Kazaları Artıyor

SEYFİ ÇELİKKAYA

Yozgat şehir merkezindeki trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla yürütülen alternatif yollarda hız kontrolü, trafik işareti, yaya geçit gibi önleyici ve uyarıcı çalışmaların yapılmaması mahalle sakinlerinin tepkisine neden oldu. Ulaşıma açılan yolda son bir hafta içerisinde iki ayrı trafik kazasının yaşanması mahalle sakinlerinin tepkisini çekti.

Yozgat Belediyesi, şehir merkezindeki trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla mahalle aralarındaki yolları genişletip alternatif yollar planlayıp, uygulamaya koydu. Geçtiğimiz ay tamamlanan Çatak Mahallesi Yurt Caddesinde, trafik kazalarının yaşanmaması için yola hız kesici bariyer, yaya geçit yapılıp, trafik işareti konulmasını isteyen mahalle sakinlerinin talepleri dikkate alınmadı. Yolda bir hafta önce meydana gelen tek taraflı trafik kazasından sonra akşam da üç aracın karıştığı yaralamalı trafik kazasının meydana geldi. Mahalle sakinleri tepki gösterdi.

"BU İKİNCİ KAZAMIZ, ALLAH'A ŞÜKÜR BİR CAN KAYBI YOK"

Mahalle sakinlerinden Ercan Araslan, bir hafta içerisinde iki ayrı trafik kazasının meydana geldiği yolda tedbir alınmasını isteyerek, şöyle konuştu:

"Bu yolu sağ olsunlar belediye yaptı fakat eksik yaptı. Bu ikinci kazamız, Allah'a şükür bir can kaybı falan yok, daha önce de oldu. Biz Cimer'e de yazdık, belediyeyi de aradık fakat bizi gale alan olmadı. Buraya işte rutin hani büyük şehirlerde olduğu gibi bir hız kesici, işte bir barikattır, hendektir olsa bunların hiçbiri olmaz, tedbir amaçlı yani ama bizim en çok sinirlendiğimiz şu; sanki Yozgat buradan ibaret, Yurt Caddesi'nden ibaret. Bir yol yaptılar, ikide bir Facebook'te paylaşıyorlar, insanların gözüne sokuyorlar, bir lütuflu gibi, babasının hayrına yapmış gibi. Bu zaten belediyenin görevidir, altyapıdır, yoldur, defin işlemidir, mezarlıktır, efendime söyleyeyim sudur bu sizin işiniz zaten. En azından eksik yapmayın."

"BİR DE ÜST GEÇİTLE YAPALIM MI DİYE BİZİMLE ALAY ETTİLER"

Yolun genişletilip, yapılması için evinin avlusunu verdiğini belirten Hafize Adak, belediye başkanının kendisini çok iyi tanıdığını, kaç kere şikayete de gittiğini bildirdi. Hafize Adak, "Kapım hala örülmedi, biz tenekelerle duruyoruz. Geçen gün rüzgardan bu tenekeler uçtu, yola gitti. Komşuları çağırıp tekrar içeriye girebilirler, bağlattım. Yol medeniyet diye başkanımız yaptı. İki hastada iki tane kaza oldu, ablama çarptı bugün de yeğenim kaza yaptı. Buraya kasis istedik, 'bir de üst geçitle yapalım mı' diye bizimle alay ettiler. Görüyor musunuz, bahçemizin hali. Duvarımız yok. Bahçemizi, yola verdik ama hala kömürlüğümüz de gitti, kömürlüğümüz de yok. İçine kömür koyacağımız kömürlüğümüz yok şu an, gördüğünüz gibi duvarımız da yok. Tenekelediler, böylece kaldık" diye konuştu.

"HAYVANLAR ÖLDÜ, BANA DA ÇARPTI, DAHA KAÇ KİŞİ OLACAK"

Yaklaşık bir hafta önce bir aracın kendisine çarpıp, yaralandığını belirten Mevlide Adak, gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda daha ciddi kazaların yaşanabileceğini belirterek şunları söyledi:

"Ben iki hafta önce burada tam kazanın olduğu yerde kaza yaptım. Beni araba aldı, havaya attı, geri tekrar düştüm. Benim burada kaburgamı kırık, elim tutulu duruyor. Benim her tarafım yara bere içinde, kafam böylece şiş. İki haftadır çekiyordum, bugün de yeğenim oldu. Ben tramvma yaşıyorum artık. Ben ekmeği almaya gitmiyorum bakkala. Hız kesicimiz var mı? Yok. Bir levhamız var mı? Yok. Bir kırmızı ışıktır, bir yeşil ışıktır, geçittir, yok. Yolumuz yapıldı, yol medeniyet dediler. Tamam, teşekkür ederiz, çok güzel oldu, eski halinden ama biz korkuyoruz. Hayvanlar öldü, bana da çarptı. Kardeşimin çocuğu da böyle oldu. Daha kaç kişi olacak. Tedbir istiyoruz arkadaş, başka bir şey istemiyoruz. Hız keçisi çok mu büyük, zor bir iş mi yani? Bununla bizi suçlayacaklarsa suçlasınlar. Gerekirse siz yapın deyin biz yapalım arkadaş, elimizden ne geliyorsa. Benim yaşlı annem var, yeri gelir ben evde olmam bakkala bir ekmek almaya gider. Kadın ne olacak? Bak ben oldum diyorum. Ben bir haftadır bakkala ekmek almaya gitmiyorum. Gerçek gitmiyorum, travma yaşıyorum. Bugün de o kardeşimin çocuğunu görünce ben kendimi kaldırdım yerlere çaldım. Yol kötü bir şey değil, ben kötü bir şey de demiyorum. Allah razı olsun yaptı. Toprağımı da verdim, bahçemi de verdim. Kömürlüğümü de verdim. Kömürümü alamadım. Çünkü kömür koyacak yerim yok. Ben çok istemiyorum ki."