Türkiye, Sanıldığı Gibi Su Zengini Bir Ülke Değil

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, Türkiye'nin, sanıldığı kadar su zengini bir ülke olmadığını söyledi.

Küresel ısınma nedeniyle su kaynakları hızla azalırken, yeraltı sularının önemi, Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şubesi'nin düzenlediği konferansta ele alındı. Konferansta konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, küresel ısınmanın, yaşadığımız dünyada hızlı bir şekilde iklim değişikliklerine neden olduğunu belirtti. İklim değişikliğinin sonuçlarının en önemlisinin, su kaynaklarının giderek azalması ve kuraklık tehlikesi olduğuna dikkat çeken Tatar, "Yerkürenin 4'te 3'ü suyla kaplı olmasına rağmen, tatlı suların miktarı ancak yüzde 2.5-3 kadardır. Faydalanılabilir tatlı suların yaklaşık yüzde 77'sinin buzullarda olduğu dikkate alındığında, geriye kalan yüzde 23'lük yer altı sularının da ancak yüzde 1'inden faydalanma imkanı mevcuttur. Ülkemizde ise kullanılabilir tatlı suların miktarının yüzey suları için 98 milyar metreküp, yer altı suları için 14 milyar metreküp olmak üzere toplam 112 milyar metreküp olarak tespit edilmiştir. Tüm tatlı sularımızın çok temiz ve kullanılabilir olduğu kabul edilse dahi kişi başına düşen su miktarı maksimum bin 600 metreküp/yıldır. Su zengini ülkelerde ise kişi başına düşen su miktarı 10 bin metreküp/yıldır. Bu durum bize su zengini bir ülke olmadığımızı göstermektedir" dedi.

Tatlı su kaynakları açısından zengin olmayan Türkiye'de, kontrolsüz kullanım ve kirliliğin su kaynaklarını ciddi biçimde tehdit ettiğini vurgulayan Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hızlı ve çarpık gelişen kentlerdeki nüfus artışı sanayileşme, iklim değişiklikleri, katı atık depolama yerlerinin, yer altı suyu rezervuarlarının beslenme alanlarından seçimi, sanayi ve evsel atıklar, tarım alanlarında yapılan ilaçlama ve gübreleme gibi çalışmalar yer altı suyu kalitesini ciddi olarak tehdit etmekte ve kirletmektedir. Ülkemizde 3 bin 200 belediyenin yaklaşık 50'si kanalizasyon sularını arıtmaktadır. Nüfusumuzun yaklaşık 50 milyonuna ait kanalizasyon suları doğrudan nehirlere, göl ve denizlere akmaktadır. Bu nedenlerden dolayı sularımız günden güne kirlenmektedir. Kirlenmiş sular insan ve çevre sağlığı için her zaman tehdit unsurlarıdır. Ülkemizde de küresel ısınmaya bağlı olarak yer altı ve yer üstü sularımızın giderek azalacağı muhakkaktır. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, yaşadığımız dünyayı tehdit eden bu tehlikelere karşı halkımızın dikkatlerini çekmek ve yaşam kaynağımız olan sudan daha bilinçli ve bilimsel yöntemlere dayanılarak yararlanılması konusunda herkesi göreve çağırıyoruz."

Tatar'ın konuşmasının ardından, Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynel Demirel, yer altı sularını arama ve doğru kullanma yöntemleri konusunda jeoloji mühendislerine bilgi aktardı.

(MT-MT-NÇ-NÇ-Y)

Haberler