Tim Temmuz Ayı İharacat Rakamlarını İstanbul'da Açıkladı
Türkiye İhracatçılar Meclisi (Tim) Başkanı Oğuz Satıcı Yeni Dönemde Üretim ve İhracat Odaklı Politikaların Uygulanması Gerektiğini Söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı politikaların uygulanması gerektiğini söyledi.
Satıcı, TİM tarafından düzenlenen Temmuz ayı ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin artık silkinmeye, zenginleşmenin ve müreffehleşmenin temeli olan üretmeye bir an önce odaklanması gerekiyor" dedi.
Daha önce uygulamaya konulan teşvik politikasının beklentileri karşılayamadığını anlatan Satıcı, teşviklerin istihdam yaratan ve ülkeye döviz kazandıran sektörlere yöneltilmesi gerektiğini belirtti.
Satıcı "Ülkemiz bir fedakârlık örneği göstererek bir teşvik yasası çıkardı. Ancak görüyoruz ki, teşvik verilen hiçbir yere özel sektör yeterli ölçüde bir hamle yapmadı. Gelir getirmeyen, ölü yatırımlara yol açacak teşvikler Türkiye'nin ihtiyacı olan kanı pompalayabilecek kaslar değildir. Şunu düşünmek zorundayız: biz nereden kar elde ediyoruz, hangi kuruluşlarla istihdam sağlıyoruz, hangi fabrikalarımızla ithal ikamesi ürünler üretmeyi başarıp bir de üzerine ihraç edip ülkemize döviz kazandırabiliyoruz.
İşte bizim bu kuruluşları teşvik etmemiz, bu kuruluşlardan ülkemize daha fazla kazandırmayı hedeflememiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
Satıcı, Türkiye'nin özelleştirmede de benzer bir mantık yürütmek zorunda olduğunu özelleştirme yapılırken kâr, istihdam ve döviz yani kısacası zenginlik kazandıran şirketler oluşturulması gerektiğini belirterek özelleştirmeyi eleştirmek yerine, özelleştirmeden elde edilen gelirlerle nasıl yeni istihdam ve üretim alanları sağlanacağının düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de artık faizlerin indirilebileceği ortamın oluştuğunu belirten Satıcı, "Bu şartları değerlendirmekte ve sıcak para yerine sabit sermaye yatırımlarının artışı için gerekli teşvik politikalarını oluşturmakta acele etmemiz gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Merkez Bankası'nın son açıklamalarını da değerlendiren Satıcı, bankanın ekonomideki gelişmelere çok kısa vadeli bir açıdan baktığını; uzun vadeli bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde Türkiye ekonomisinin giderek ithalata bağımlı bir ekonomi haline gelmesi konusunda Merkez Bankası'nın ne düşündüğünün belirsiz olduğunu kaydetti.
Merkez Bankası'nın enflasyona odaklandığını oysa ihracatçıların karlılıklarında ciddi düşüş söz konusu olduğunu vurgulayan Satıcı, karlılık olmazsa yeni yatırımların yapılamayacağını, yeni üretim sahalarının açılamayacağını dile getirdi.
Önümüzdeki dönemde Türkiye'de, teşvikler bazında küresel büyük oyuncular yaratmayı hedefleyen bir vizyonun hayata geçirilmesinin şart olduğunu belirten Satıcı Türk Hava Yolları'nda (THY) grev ihtimalinin son derece rahatsız edici olduğunu da ifade etti:
Satıcı şöyle konuştu:
"Küresel ekonomi içerisinde oluşan hassas dengeler herkesi ötekine bağlı ve sorumlu hale getiriyor. Türk Hava Yolları'nın içinde bulunduğu grev ihtimali tüylerimizi ürpertmektedir.
Grev bir haktır. Anayasa ile teminat altındadır. Ancak bu hakkın kullanılması rasyonel olmayan inatlaşmalarla değil, bu hakkın kullanılmasından doğan verimle ölçülür. Grevin THY işçisine kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Aksine ciddi bir mevzii ve gelir kaybı tehlikesi vardır. THY eko-sistemimizin omurgalarından birisi olan küresel bir şirketimizdir. Sendikamızın küresel bağlamda değeri her gün artan bu şirketin büyümesinden kaynaklanan değer artışını çalışanların lehine nasıl kazanıma çevirebileceğini
sorması son derece doğal karşılanmalıdır. Fakat şu da unutulmamalıdır ki grev gibi konvensiyonel ve deyim yerindeyse modası geçmiş yöntemlerin sendika dahil hiç kimseye kazandıracağı bir şey yoktur".
(ERÖ-ERÖ-ÖK-E)