TBMM Başkanı Toptan'dan "Katılımcılık" Toplantısı
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Meclis Çalışmalarına Halkın Katılımını Kurumsallaştırmak Amacıyla 19 Kasım'da Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Bir Toplantı Yapacaklarını Açıkladı.
- TBMM Başkanı Köksal Toptan, Meclis çalışmalarına halkın katılımını kurumsallaştırmak amacıyla 19 Kasım'da sivil toplum kuruluşlarıyla bir toplantı yapacaklarını açıkladı.
ANKARA (ANKA) – Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Köksal Toptan, Meclis olarak önümüzdeki dönemde halkın yasama sürecine katılımını kurumsallaştırmak istediklerini belirterek, bu amaçla yaptıkları çalışma sonucunda sivil toplum kuruluşlarıyla 19 Kasım'da bir toplantı yapacaklarını bildirdi.
Müsiad Başkanı Genel Başkanı Ömer Bolat ve beraberindeki heyete kabul eden Toptan, "İstediğimiz, yasama sürecine sivil toplumun katılımını nasıl sağlayabiliriz. Bir çalışma yaptık ama bunu biraz daha irdelemek, netleştirmek, önümüzü görmemizi sağlamak için bu toplantıyı düzenledik. Buradan çıkan sonuca göre yol haritamızı çizeceğiz" dedi.
Toptan, yeni anayasa çalışmalarını da bu çerçevede değerlendirmeye çalışacaklarını ve anayasa hazırlığında en geniş katılımı sağlayarak, herkesin ürünü olan bir anayasa yapmayı hedeflediklerini bildirdi.
Toptan, Konuyla ilgili her kesim, çalışmalarını sürdürüyor. Sizin, TBB, TOBB, TÜSİAD ve AK Parti'nin çalışmaları var. Bunlar ümit ediyorum ki önümüzdeki bir kaç ay içerisinde kamuoyunda da tartışılacak ve önümüze öneri olarak gelecek. Biz de katılımcılığı en yükseğe çıkararak, Türkiye'ye yeni ve modern bir anayasa çalışmalarına başlayacağız.''
dedi.
-"DEPREMVAKİ DEĞİŞİM" -
Toptan, Türkiye'de hiç kimsenin, ''Yeni bir anayasaya ihtiyaç yok'' demediğini, birçok kanunla getirilmek istenen yeni ve modern anlayışın, 1982 Anayasası ile getirilen anlayışın çok ötesine geçtiğini belirtti. Toptan, ''Yasaların anayasaya uygun hale getirilmesi gerekirken, bizde anayasayı yasalara uygun hale getirmek gerekecektir'' dedi.
Toptan, reformların kolay olmadığını belirterek, ''Her 100 yılda bir depremvari bir değişim oluyor, bu toplumları sarsıyor ama geçtikten sonra görüyoruz ki o deprem niteliğinde değişim olmasaydı, insanlık ileri gidemezdi. İçinde bulunduğumuz depremi, sarsıntıyı bizim de hissetmemiz çok doğaldır. Bunlar bizi, bu yürüyüşümüzden vazgeçirmemeli'' dedi.