Haberler

Aliya İzzetbegoviç kimdir, ne zaman öldü? Aliya İzzetbegoviç sözleri nedir?

Güncelleme:

Aliya İzzetbegoviç kimdir, ne zaman öldü ve Aliya İzzetbegoviç sözleri nedir araştırılıyor. Eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı olan Aliya İzzetbegoviç kimdir ve Aliya İzzetbegoviç sözleri gündeme geliyor. Peki, Aliya İzzetbegoviç kimdir, ne zaman öldü? Aliya İzzetbegoviç sözleri nedir?

Aliya İzzetbegoviç, 1992'de yeni bağımsızlığını kazanan Bosna-Hersek cumhurbaşkanlığı konseyi'nin ilk başkanı oldu. Aliya İzzetbegoviç kimdir, ne zaman öldü ve Aliya İzzetbegoviç sözleri nedir merak ediliyor. Aliya İzzetbegoviç kimdir, ne zaman öldü ve Aliya İzzetbegoviç sözleri nedir araştırılıyor. Aliya İzzetbegoviç kimdir, ne zaman öldü? Aliya İzzetbegoviç sözleri nedir? Detaylar haberimizdedir…

ALİYA İZZETBEGOVİÇ KİMDİR?

Aliya İzzetbegoviç (Boşnakça telaffuz: [alija iz?tb?g??it?] Alija Izetbegovic ; d. 8 Ağustos 1925 - ö. 19 Ekim 2003), Bosnalı devlet adamı ve bağımsız Bosna-Hersek'in ilk cumhurbaşkanı.

Aliya İzzetbegoviç, 1925'te bugün Bosna-Hersek'in kuzeybatısında bulunan Bosanski Šamac kasabasında Dünya'ya geldi. Ailesi İslâmî duyarlılığa sahip bir aileydi. Ancak İzetbegovic, Müslümanları Avrupa'ya dışarıdan girmiş kimseler olarak gören bir çevrede yetişti. Saraybosna'da bir Alman lisesinde eğitim gördü. Bilime önem veren ve disiplinle çalışan bir öğrenci olarak tanındı.

Lise çağında üstün kabiliyetleriyle ve İslamî konulara ilgisiyle öne çıktı. O dönemde bazı arkadaşlarıyla birlikte dinî konuları tartışmak amacıyla Boşnakça: Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü) adını verdikleri bir kulüp kurdu. Bu kulübü kurduğunda henüz 16 yaşındaydı, fakat oldukça etkin ve üretken bir düşünce kabiliyetine sahip olduğu gözleniyordu. Bu yüzden kurduğu kulüp bir düşünce kulübü olmaktan çıkarak aktivite kulübüne dönüştü. Dolayısıyla birtakım eğitim ve hayır faaliyetlerine öncülük etmeye başladı. Ayrıca genç kızlar için de ayrı bir birim oluşturdu. II. Dünya Savaşı esnasında da ihtiyaç sahiplerine yardım etti.

II. DÜNYASAVAŞI YILLARI

İzetbegovic'in kurduğu Müslüman Gençler Kulübü oldukça önemli faaliyetler gerçekleştirdi. İkinci Dünya Savaşı esnasındaki faaliyetleriyle de herkesin dikkatini çeken gözde bir oluşum hâline geldi. Ancak bu savaş esnasında tüm Yugoslavya Krallığı, Almanların işgaline uğramıştı. Bu savaş esnasında Sırp Örgütler, Alman askerlerinin de desteğinden faydalanarak Bosna'da 100.000 Müslüman Boşnağı öldürdüler.

5 yıl sonra hapisten çıksa da iktidara gelen Tito zamanında sıkıntıları biraz daha arttı. İzzetbegoviç, Müslümanların meseleleriyle ilgilenmesi için görevlendirilen Hasan Duzu ile ilişki kurarak onunla çalışmalar yürütmeye başladı. Tito'nun 1974'te yeni bir anayasa hazırlamasından sonra, bazı İslami kurumlar yeniden işlev kazandı.

Sade ve öz şekliyle İslam'ı gelecek nesillere kazandırmayı hedefledi. Gündem haberler için bizi takip edin. Haberler.com gündemin sıcak konularını sizler için derliyor.

İzzetbegoviç'in oğlu babasının makalelerini toparlayıp, 1983'te "İslami Manifesto" adlı bir kitapta yayımladı. Bu kitabın yayımlanması ise büyük ses getirdi. İzzetbegoviç, Avrupa'nın ortasında İslami bir cumhuriyet kurma gerekçesiyle tutuklandı. Çıkarıldığı mahkemede 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkumiyeti, kitabının bütün Bosna'da duyulmasını sağladı. İzzetbegoviç, 1988'de çıkarılan bir afla serbest bırakıldı.

5 yıllık hapis süresince düşünmeye, fikir üretmeye daha çok fırsat buldu. Bunun yanı sıra eserinden dolayı hapse atılmış olması, fikirlerinin çevrede daha çok yankı uyandırmasına neden oldu. Hapiste olduğu dönemde "Doğu ve Batı Arasında İslam" adlı kitabı da yayımlandı. Kitap kısa zamanda geniş bir kitleye ulaştı. Kitabıyla İslam'ı gelecek nesillere sade ve öz bir şekilde kazandırmayı hedefledi.

ESERLERİ

İslam Manifestosu

İslam Deklarasyonu ve İslamî Yeniden Doğuşun Sorunları

Doğu ve Batı Arasında İslam

Tarihe Tanıklığım

Özgürlüğe Kaçışım: Zindandan Notlar

Konuşmalar

Köle Olmayacağız

ALİYA İZZETBEGOVİÇ SÖZLERİ NEDİR?

  • Allah'a yemin ederim ki biz köle olmayacağız. (Mezar taşının en altında.)
  • Aslına bakarsanız içinde yaşadığımız mekan ve çağdan dolayı bir katliam beklemiyorduk. Yaşadığımız mekan, Avrupa. İçinde bulunduğumuz çağ, 20. yüzyılın sonuydu.
  • Ben Avrupa'ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptı. Hem de Batı'nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.
  • Ben Müslümanım ve Müslüman olarak kalmaya kararlıyım. Bu hayatımın sonuna kadar böyle devam edecek. Çünkü İslam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.
  • Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.
  • Bize saldıranlar, Hazreti İsa'nın bütün sözlerini çiğnemişlerdir. Irza tecavüz, masumları katletmek hiçbir dine sığmaz. Onlar cani ve sadece canidir. Bunu aklınızdan çıkarmayın. (5 Ekim 2002 seçimlerinden önce SDA kongresinde.)
  • Bizi, yok etmekle tehdit ediyorlar; ama bilsinler ki Müslümanlar yok olmayacaktır.
  • Bu adil bir barış olmayabilir fakat süren bir savaştan daha iyidir. (Bosna Savaşı'nı bitiren Dayton Anlaşması'nı imzalarken.)
  • Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder.
  • Dünya üzerindeki Müslümanların vaziyetini düşündüğümde, ilk sorum hep şu olur: Acaba hak ettiğimiz kaderi mi yaşıyoruz, acaba vaziyetimiz ve mağlubiyetlerimiz konusunda daima başkaları mı suçlu? Eğer biz suçluysak -ki ben böyle olduğu kanaatindeyim- yapmamız gereken neyi yapmadık, yahut yapmamamız gereken neyi yaptık? Bana göre bunlar, bizim imrenilmeyecek vaziyetimizle ilgili iki kaçınılmaz sorudur.
  • Egemen bir Bosna uğruna, barışı feda ederdim ve Bosna'da barış uğruna egemen bir Bosna'yı feda etmem.
  • Ey teslimiyet, senin adın İslam'dır.
  • Hayat kısa sözüne hiç itibar etmedim. Çünkü yeterince uzun yaşadığımı düşünüyorum
  • Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
  • Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.
  • İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah'ın önünde hesap verecektir.
  • İnsan şahsiyetini alçaltan, onu eşyayla bir tutan her şey gayri insanidir.
  • Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın.
  • Kaybedenlere karşı duyduğumuz sempati asla aklımızdan kaynaklanmamaktadır. Bu sadece öldükten sonra anlayabileceğimiz, yani bu dünyaya ait olmayan bir duygudur.
  • Kur'an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O'na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.
  • Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna'nın özünü de zedeliyor.
  • Okumak özgürlüktür.
  • Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler.
  • Putları reddet, idealleri koru.
  • Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.
  • Şimdi güneşin altındaki yerimizi alma zamanı.
  • Tanrısız ve insansız bir dünya cenneti kurmayı hayal edenler, bu hayallerinin enkazı altında kalmaya mahkumdurlar.
  • Uzun hayatım boyunca pek çok iş yaptım. Ancak bugüne kadar ki en zor işim Dayton'daki anlaşma masasına oturmak oldu. Benim derdim muzaffer bir komutan olarak anılmak değil, ülkeme koltuğumun altında makul bir barış anlaşması ile dönmekti. Sırplar sadece benim önerilerime ters düşen önerilerle değil, aynı zamanda tüm adalet ve insanlık duygularına ters düşen önerilerle çıkıyorlardı karşıma. Böyle bir barışı kabul etmek çok zordu. Ancak çok zor olan başka bir şey vardı; eve "savaşa devam ediyoruz" cümlesi ile dönmek. Bu yapılması neredeyse imkansız bir tercihti ve ben kendimi çarmıha gerilmiş gibi hissediyorum.
  • Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
  • Yaradanın iradesine teslimiyet, insanların iradelerine kârı bağımsızlık demektir.
  • Yugoslavya Hükümetini diyemem ama Yugoslavya'yı çok severim. Fakat itiraf edeyim ki özgürlüğü daha çok severim.
  • Biz savaşı öldüğümüz zaman değil, düşmanlarımıza benzediğimiz zaman kaybederiz.

Haberler.com / Sena Demiröz - Gündem

Aliya İzzetbegoviç Gündem Dünya Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title