Haberler

Samsun: Emşad'dan, Şehit Yakınlarına Sükunet Çağrısı

Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EMŞAD) Samsun Şubesi Başkanı Bilal Erim, şehit arkasından feryat etmenin doğru olmadığını söyledi.

Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EMŞAD) Samsun Şubesi Başkanı Bilal Erim, şehit arkasından feryat etmenin doğru olmadığını söyledi.

Normal bir sebeple ölenlerin arkasından bile sesli ağlamanın uygun olmadığı bilinirken, en yüksek mertebeye kavuşan şehitlerin arkasından feryadı figanın yanlış yorumlara neden olduğunu belirten Bilal Erim, "Bu doğru değildir. Şehitlik en yüksek mertebedir. Bu ülkede namuslu, şerefli yaşamanın bedeli vardır ve bu bedeli her zaman ödemeye hazırız" dedi.

Özel Harekat polislerinin yeniden silahlarını kuşanmasını değerlendiren Bilal Erim, Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen şer odaklarının 22 yıldır özellikle yaz mevsimlerinde terör rüzgarı estirdiğini, teröre karşı güvenlik birimlerinin her an görev başında olduğunu dile getirdi.

Erim, bütün kurum ve kuruluşların teröre karşı elinden geleni yapması gerektiğini ifade ederek, "Terör işi sadece güvenlik güçlerinin görevi değil. Hepimiz, millet olarak akılcı ve sağduyulu olmalıyız. Herkes oturduğu bölgede kimin ne olduğunu bilir. Bilmediğimiz tanımadığımız kişileri soruşturmalı ve güvenlik birimlerini uyarmalıyız. İstihbarat çok önemli. Basın da, münferit olaylara genel manalar yüklememelidir. Sükunetle biz bu işin üstesinden geliriz" diye konuştu.

Bugüne kadar topluma kazandırmak adına 10'un üzerinde af yasası çıktığını da hatırlatan Erim, bundan sonra teröre affın sözkonusu olmaması gerektiğini de vurguladı. Erim, "Çoluk çocuğu katleden cani affediliyor. Affeden devletimizdir, iyi niyetlidir ama suç işleyen cezasını çekmelidir. Çünkü affa uğrayanların en az yüzde 50'si soluğu dağda alıyor. Bu işin sonu yok. Af istemiyoruz. Çeşitli af yasaları terörü tetiklemiştir. Terörün affı olmaz. Suçu işleyen cezasını çekmeli. Diğer ülkelerde de böyledir. Terörün acımasızca insanları öldürmesi katli çoluk çocuğu bir tarafına bakıyorsunuz 11-12 af yasası çıkarmışsınız insanları topluma kazandırma amaçlı iyi niyetli ama bu işin sonu yok. Çıkıyor belki en az yüzde 50'si suça dönüyor" şeklinde konuştu.

Erim, bazı platformlarda şehitler aracılığıyla devlete tepki gösterildiğinin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:

"Şehitlik en yüksek mertebedir. İnsanlar şehitliği isterler. Biz asker uğurlarken, 'Allah seni şehitlik makamına kavuştursun' deriz. Dualarımızda 'Allah'ım bizi şehitlik makamına kavuştur' diye dua ederiz. Allah'tan en yüksek makama kavuşmayı isteriz. Hal böyle iken, duygusal bir şekilde şehitlerin adı kullanılarak devletin aleyhinde konuşmalar doğru değil. Bu ülke hepimizin ülkesi. Gerektiğinde düşmana karşı savacağız. Bu topraklarda namuslu, şerefli yaşamanın bir bedeli var. Şimdi böyle bir hadise başımıza geldiğinde isyankar olmamak gerekir. Bana, sana gelmeyecek de bu ülkeyi kim koruyacak? Zaman zaman bu basına yansıyor. 'Artık çocuklarımızı askere göndermeyeceğiz' diyorlar, 'polislik riskli meslek' diyorlar. Bu doğru değil. Bu ülke korunacak. Bizler olacakla öleceğin önüne geçilmeyeceğini bilen nesilleriz. Ki, şehitlik gibi mertebe mi var? Sevinmeliyiz. Biz gazi olduk, şehit olamadık."

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Haberler

title